Beta
Logo of the podcast Değer Yaratmanın Formülü

Değer Yaratmanın Formülü (Mete Yurtsever)

Explorez tous les épisodes de Değer Yaratmanın Formülü

Plongez dans la liste complète des épisodes de Değer Yaratmanın Formülü. Chaque épisode est catalogué accompagné de descriptions détaillées, ce qui facilite la recherche et l'exploration de sujets spécifiques. Suivez tous les épisodes de votre podcast préféré et ne manquez aucun contenu pertinent.

Rows per page:

1–50 of 227

DateTitreDurée
26 Dec 2022Hayatınızın 2022 Muhasebesi, 2023 Planı00:23:51

Send us a text

Zaman adeta uçuyor. Bunu değiştiremiyoruz, ama zamanımızı nasıl harcadığımız bize bağlı.Kontrolü elimde tutmadığımı, ipin ucunu kaçırdığımı hissettiğim zamanlar ise doğrusu bana acı veriyor.Bu muhasebeyi her gün yapmıyoruz ama yıldönümlerinde daha fazla duyumsuyoruz. Doğumgünümüzde veya yılbaşında. Doğumgünü kişiye özel ama yılbaşı toplu bir sıfırlanma.Geçen yıl biterken hangi dilekleri dilemiştiniz, kendinize ne sözler vermiştiniz hatırlıyor musunuz?Bunu kesin olarak bilmenin yolu o zaman bir kenara yazmış olmaktı. Yani yazınca onu sadece evrene bırakmış olmuyorsunuz. Bir kere daha görünür hale geliyor, onu nasıl gerçekleştirebileceğinize dair sizi düşündürüyor.Geçen yıl bu zamanlarda yayınladığım 108.bölümde Year Compass çalışmasını paylaşmıştım, kaçıranlar için ve hatırlatmak için tekrar paylaşıyorum."Yılınızı planlamak güzel bir alışkanlıktır. Başarılarınızın ve acılarınızın daha çok farkında olmanıza yardımcı olur ve sadece bir yıl içinde ne çok şey yaşanabildiğini farketmenizi sağlar. Geçmişinizden öğrenerek geleceğinizi aynı hataları tekrarlamayacak şekilde planlayabilirsiniz ve kendi hayatınızda daha kontrollü hissedebilirsiniz." diyor Year Compass'çılar.İster linkini verdiğim bu dokümanın bir çıktısını alın, isterseniz de yazılabilir pdf içine kaydedin, nasıl kolayınıza geliyorsa. Bu bölümde kıtabçığın üstünden geçeceğim, sonrasında siz de çay veya kahve termosunu hazır edip, oturabilirsiniz başına.
https://yearcompass.com/tr/#download

Support the show

14 Feb 2022Gamze Ürkmez ile Anlam Arayışımız00:23:27

Send us a text

Bu bölümde konuğum DER-YA üyelerimizden felsefeci ve sosyolog aynı zamanda bir koç olan Sevgili Gamze Ürkmez.DER-YA'da kendimizi keşif yolculuğumuzda çeşitli teknikler denediğimizden bahsediyorum. Gamze de son toplantımızda bize anlam arayışımız hakkında bilgiler verdi, felsefe ve psikoloji alanındaki köklerinden bahsetti.İnançlar kişiden kişiye değişiklik gösterse de özellikle psikoloji, bilimi insanın yaşam algısı ve motivasyonları hakkında bize ip uçları sunuyor. Gamze'den dinlerken meşhur üç Viyana Okulu'nun kendimce en basit tanımlarını not aldım. Freud insanın doğumdan sonra ilk yıllarının önemini vurgulayıp "haz" peşinde koştuğunu söylerken, ikinci viyana okulunu kuran Adler, insanın asıl sosyal dürtülerle harekete geçtiğini, geçmiş yaşantının o kadar da önemli olmadığını söylüyor. Yani insan güç elde etmek için savaşıyor. Frankl'ın üçüncü viyana okulu ise insanın anlam arayışının hayatına yön verdiğini, bunun kontrolünün de insanın kendisinde olduğunu söylüyor.Gamze Viktor Frankl'ın İnsanın Anlam Arayışı adlı kitabına da çok referans verdi, ben de geçtiğimiz yılın başında okumuştum, çok çarpıcı bir bakış açısı, onu da okumanızı tavsiye ederim. Burada yer almayan, oturumun ikinci bölümünde ise odalara ayrılıp bir egzersiz yaptık ve yorumladık. Gamze'ye sevgili koçlarımız Esra Öcal, Serap Duman ve İlker Aksoy da yardımcı oldular, her biri bir odada bu egzersizi bize yaptırdılar ve yorumladılar. Gamze, Esra, Serap ve İlker'e ve tüm katılan arkadaşlara tekrar teşekkür ediyorum.
Gamze Ürkmez'in Linkedin profili:
https://www.linkedin.com/in/gamze-%C3%BCrkmez/

Support the show

01 Nov 2021DYF Kitap Kulübü ile Orijinaller00:30:50

Send us a text

Kitap kulübümüzün 10uncu buluşmasında Adam Grant'in Orijinaller adlı kitabını konuştuk.Kitap 2016'da yayınlanmış. Geleneklere Uymayanlar Dünyayı Nasıl İleri Taşıyor? alt başlığıyla sunulmuş.Adam Grant kitap kulübümüzde okuduğumuz birçok davranış psikolojisi kitaplarına atıfta bulunuyor, iş hayatından renkli örnekleri biraz da akademik bir yaklaşımla sunuyor. Bu okumayı zaman zaman zorlaştırsa da, dönüp dönüp okunabilecek bir referans kitap olabileceğini bize hissettirdi. Özellikle kitabın sonunda 20 maddeye toplanan etki yaratan eylemler de bu nitelikte.Kitap orijinaller adını verdiği biraz aykırı düşünen sıradan insanların nasıl fark yarttıkları ve yaratabilecekleri üzerinde duruyor. Siz de orijinal yönlerinizin farkına varabilir ve geliştirebilirsiniz diye düşünüyorum.Bu buluşmamızda söz alan ve görüşlerini aktardığım arkadaşlar sırasıyla Berrin Demirezer (01:37), İlker Aksoy (03:18), Hatice Ergüven Doydum (06:45), Müge İrfanoğlu (09:06) (25:36), Nihat Yıldız (11:21), Belgin Elmas (14:04) (26:35), Talha Çelik (20:32), Feyzan Çavuşoğlu (22:30) ve Selim Uysal (27:55).
Kitap hakkında bir quiz (ingilizce)
https://www.adamgrant.net/quizzes/originals-quiz/
Ray Dalio'nun Bridgewater şirketinin prensipleri hakkında bilgi için:
https://www.principles.com/

Support the show

15 Nov 2021Konuklarımın Değer Yaratma Formülleri- I00:27:19

Send us a text

Bu hafta ilk 50 bölümde ağırladığım konukların değer yaratma formüllerini bir araya getirdim.İmza sorusunu ilk konuklu bölümden itibaren sormaya başladığımda aklımda olan, yapmak istediğim bir şeydi bu derleme. Bu hafta ilk 50 bölümdeki konuklarımın değer yaratma formüllerini çıkardım. Bu sayede siz de konuklarımın yaklaşımlarını bir arada dinleyebilir ve ilginizi çeken bölümlerin tamamını dinleyebilirsiniz.Bu bölümde formüllerine yer verdiğim konuklar: Paul Garrison, Andy Reid, Coonoor Behal, Gülay Özkan, Mustafa Aydın, Zuhal Baltaş, Barış Müstecaplıoğlu, Nida Ayça Onur, Maaike Doyer, Gökhan Kara, Azra Betül, Ayşe Birsel, Nurhan Keeler, Bri Williams, Gürcan Didinedin, Seda Evis, Yeşim Kunter, Oğuzhan Özcan, Yakup Sezer, Hüseyin Güler, Eva İmir Yokuş, Oana Popa Rengle, Sesil Pir, Lerzan Erkan, Thomas Kolster, Candan Schabio ve Yaman Yamaner

Support the show

31 Oct 2022DYF Kitap Kulübü ile Var mısın?00:44:43

Send us a text

Değer Yaratmanın Formülü Kitap Kulübünde her ay olduğu gibi Ekim ayının son Çarşamba günü 22’inci buluşmamızda Doğan Cüceloğlu’nun Var mısın? adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.Bu kitap Doğan Cüceloğlu’nun son kitabı olma özelliğini taşıyor, biliyorsunuz kendisini 16 Şubat 2021’de kaybettik, bu kitabın ilk basımı ise Ocak 2021 tarihli. Bu aslında bir söyleşi kitabı. Gazeteci televizyoncu Deniz Bayramoğlu, ki kendisi Gündem Özel adında çok güzel bir program hazırlayıp sunuyordu. Bu kitapta da güzel bir söyleşi ile hem Doğan Hoca’nın hayat hikayesini hem de toplumumuza ait görüşlerini okuyoruz. Hocanın birbirinden çok farklı iki kültürde yaptığı gözlemler ve edindiği birikim ile eriştiği bilgelik ile bize farkındalık katıyor. Onun 83 yaşında da hala kendini geliştirme, kendisiyle savaşma ve hayata değer katma çabasından ilham alıyoruz.Bu bölümde de söz alan arkadaşlar sırasıyla:
(01:58) Yavuz Abut (08:40) Yasemin Parlak Demir, (11:34) Gamze Çamurluoğlu, (19:36) Aycan Acar Şahin, (21:23) Arzu Karaahmetoğlu, (23:44) Seda Diril Boyraz, (25:22) Yasemin Karakaya, (29:15) Ayşegül Çetin, (32:25) Talha Çelik, (35:24) Dilek Geçit, (37:55) Mine Karataş, (39:35) Hatice Ergüven Doydum ve (40:58) Mustafa Bekmezci 

Support the show

07 Feb 2022Dr.Muhsin Doğan ile Teknoloji Üreten Türkiye'nin Genç Yüzü00:38:07

Send us a text

Bu bölümde konuğum TTGV uzmanlarından Dr.Muhsin Doğan.Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı 1991 yılında özel sektörün inovasyon ve teknoloji gelişimi konusunda farkındalığını arttırmak ve özendirmek amacıyla Bakanlar Kurulu kararıyla, kanunla kurulmuş bir vakıf. 2011'den bu yana inovasyon ekosistemini zenginleştirmek adına insan kaynağının geliştirilmesi için çalışmalarını yoğunlaştırmışlar.Genç TTGV eğitim programı da bunlardan biri. Muhsin Hoca 18 yaşının üzerindeki üniversite öğrencileri için hazırlanan programda üç kısım olduğundan bahsetti; teori, pratik uygulama, gerçek yaşamdan deneyimler. Bilim, sanat, inovasyon teknoloji, çevre gibi 16 ana başlıkta seçilen uzmanlarla, bu üç adımda bir müfredat oluşturulmuş. En az bir yıl boyunca katılım beklenen program üniversite öğrenciliği boyunca sürdürülebiliyor. Bu eşsiz program hakkında daha fazla bilgi almak için söyleşimizi dinleyebilirsiniz.
Genç TTGV web sitesi:
genc.ttgv.org.tr
Dr.Muhsin Doğan'ın Linkedin profili:
https://www.linkedin.com/in/muhsin-dogan-31283745/
(01:20) Akademik hayatı(04:22) TTGV hakkında(07:26) Genç TTGV hakkında(12:09) Programa seçim kriterleri(18:58) Programın aşamaları(24:10) Gençlere dönük diğer programlar(29:12) Gençlere tavsiyeler(34:08) Muhsin Hoca için değer yaratmanın formülü(35:24) Başvurular ve takvim

Support the show

25 Apr 2022Tuba Çal ile Bakış Açını Değiştir00:42:33

Send us a text

İnsanların özellikle de gençlerin hayatta yollarını ararken zorlandığı konu, kendilerine doğru soruları sormak. İçinde yaşadığımız kalıplar farklı düşünmemiz zorlaştırıyor. Yaratıcı Drama gibi yöntemler bize değişik yaklaşımlar deneyimlemeyi, bir anlamda hayatın provasını yapmamızı sağlıyor.Bu haftaki konuğum sivil toplum lideri ve gençlik kolaylaştırıcısı Tuba Çal, Çelikel Eğitim Vakfı, KODA gibi kurum ve platformlarda yaratıcı drama, Points of You gibi araçlarla gençlerin yaşamla yapıcı ilişkiler kurmalarına yardımcı oluyor, duygusal çeviklik kazanmalarını sağlıyor. Points of You ise tasarım odaklı düşünmenin de kilit kavramlarından “point of view”den (bakış açısı) geliyor. Fototerapik kartlar ve kelimeler yoluyla yeni olasılıkları farkedebilme, keşfedebilme bunlarla derinleşebilmeyi sağlıyor. Bir çok farklı disiplinden uzmanın yararlandığı bu teknikleri merak ediyorsanız söyleşimize kulak verebilirsiniz.(02:42) Sivil toplum faaliyetleri (15:47) Topluluk ve gençlik kolaylaştırıcılığı (19:04) Yaratıcı Drama (25:33) Points of You, (36:12) Tuba Çal için değer yaratmanın formülü
Tuba Çal’ın Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/tubacal/
Tuba Çal’ın instagram profili
https://www.instagram.com/tuubacaa/
Tuba Çal’ın e-posta adresi:
mailto:tuba.cal@icloud.com

Support the show

20 Jun 2022Fikret Tozak ile Web Sitesi Kurmak00:41:16

Send us a text

Bu haftaki konuğum WP Okulu kurucusu, eğitimci Fikret Tozak.İster bir iş yeri veya girişim sahibi olalım, ister hobimizi, tutkumuzu paylaşmak isteyen bir insan olalım bir web sitesi sahibi olmak kaçınılmaz hale geldi. Sosyal medya kanalları büyük bir trafiğe sahip ancak Amerikan Başkanı bile olsanız oradaki varlığınız sizin kontrolünüzde değil. Ayrıca bir web sitesine sahip olmak, fiziki bir eve veya ofise sahip olmak gibi, içerisinin görünümü, “doluluğu”, kalitesi sizin hakkınızda insanların edindiği izlenim için en önemli veri.Fikret Hoca ile web sitesi yapmanın yollarını, sitenin yapımı ve sonrasında dikkat edilmesi gereken noktaları konuştuk. Genelde bir web sitesi yapmak isteyen insanların görünüme takıldığını ama içeriğin ve onun verilme biçiminin çok daha önemli olduğunun altını çiziyor. Bu söyleşide insan odaklılık ve deneyim tasarımı bir kez daha gündeme geldi, hedefimizi ne kadar iyi seçebiliyorsak onlara ulaşmamızın yolu da o kadar net beliriyor. Günde 5 milyarın üzerinde arama yapılan Google’dan pay almanın yolu da buradan geçiyor. Örnekler ve daha fazlası söyleşimizde.(02:05) Kimlerin bir websitesi olmalı? (05:17) Websitesini nasıl yapmalı? (11:52) Neden wordpress? (14:00) Bir web sitesinin gereksinimleri (19:34) Web sitesinin tutundurulması (23:20) Bir örnek vaka (25:56) Google’da görünür olmak (36:18) Sosyal medyanın site tanıtımındaki rolü (37:53) Fikret Tozak’ın değer yaratma formülü
Fikret Tozak'ın Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/fikret-tozak/
WP Okulu web sayfası
https://wpokulu.co/

Support the show

02 Jan 2023DYF Kitap Kulübü ile Zengin Baba Yoksul Baba00:55:43

Send us a text

Kitap Kulübümüzün 24.buluşmasında Robert Kiyosaki’nin Zengin Baba Yoksul Baba adlı kitabı üzerine konuştuk. Bu bölümde her zaman olduğu gibi katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.Kiyosaki ilk kez 1997 yılında basılan kitabında, iyi eğitimli ve maaşlı bir işte çalışan öz babası (fakir baba) ile arkadaşının kendi işini yapan babasının (zengin baba) para ve iş yaşamına ilişkin görüşlerinden yola çıkarak paranın servet gelişimi için nasıl bir araç olarak kullanılmasına dair inanç ve fikirlerini, kişisel finansmanın temel kavramlarını basit bir dille anlatmaya çalışıyor. Sanıyorum en yüksek faydayı memur bir çevreden çıkan maaşlı çalışanlar alacaktır. Bir şekilde ticaretle uğraşan veya kendi işini yapan kişiler veya onları gözlemleme imkanı olan kişiler için çok yeni birşey söylemiyor diyebiliriz.Biz de kitabı enine boyuna konuştuk, bunu daha önce okusaydım diyenler olduğu gibi kitabı gömenler ve fazla hayalci veya klişe bulanlarımız da oldu. Hızlı okunan bir kitap olduğu için eğer yukarıda bahsettiğim ilk gruba giriyorsanız göz atmanız zaman kaybı olmaz.Şu iki notu da iletmeden geçmeyeyim. ilki; Kiyosaki geçtiğimiz Ağustos ayında bir tweet attı ve 2008’de kendisine büyük servet kazandıran finansal krizin aynısının yaşanacağını, bunun büyük bir fırsat sunduğunu söylemişti. Demek istediği varlıkların değerinin çok düşeceği ve buradan satın alınabileceği idi. Açıkçası emlak piyasasını bilmiyorum ama borsalar üçte bir oranında değer kaybetti. Daha fazla düşüş olur mu, veya ne zaman eski seviyelerine gelir bunu da göreceğiz.İkinci notum ise görüşlerinizi etkiler mi bilmiyorum ama Kiyosaki’nin 2006 yılında Neden Zengin Olmanızı İstiyoruz? adlı Donald Trump ile yazdığı bir kitap da var. Kiyosaki her iki seçim kampanyasında da Trump’ın destekçilerindendi.
Aycan Acar Şahin (03:06), Hande Tonyalı (05:48), Mustafa Başar (07:27), Ömer Tural (10:32), Hatice Ergüven Doydum (13:17), Dilek Sena Çekin (16:42), Müge İrfanoğlu (19:35), Ertan Toker (22:15), Yasemin Parlak Demir (23:52), Yavuz Abut (27:44), Talha Çelik (34:29), Mustafa Bekmezci (38:12), Can Şarman (40:15), Selim Uysal (44:42), Mustafa Başar (49:02), Tuğberk Karan (49:46), Alim Küçükpehlivan (52:26)

Support the show

26 Sep 2022Zeynep Kömürcü Bulut ile Dijital Pazarlama ve İşgücü00:45:20

Send us a text

Bugünkü konuğum dijital pazarlama stratejisti ve yazar Zeynep Kömürcü Bulut.Zeynep gördüğüm en inovatif insanlardan. 2018’de dijital ebeveynleri istihdam edeceği uzaktan çalışan bir dijital pazarlama ajansı olarak kurguladığı Stradesco’yu kuruyor. Geçtiğimiz haftalarda 55 yaş üstü dijital pazarlama hakkında bilgi sahibi olmayan ama merak duyan profesyonellere şirketinde stajyer olmaları için bir çağrı yaptı. Zeynep aynı zamanda teknoloji konulu üç masal kitabının yazarı. Oldukça çizgi dışı biri olduğu konusunda sanırım bana katılırsınız.Zeynep iş gücü piyasasındaki dönüşümü memnuniyetle karşılıyor ve kucaklıyor. Gençlerin önceki nesillere nazaran daha talepkar olduğunda hemfikir ancak ona göre olması gereken de bu. Dijital göçebelik çalışana daha fazla özgürlük sunan ve iş tatminini de arttıran bir çalışma modeli.İçerik pazarlamasında da büyük gelişme olduğunu, ancak bu hızlı gelişmenin birçok “uzman”ı piyasaya çıkardığını, nitelikli bir hizmet almak için iş ve reklam verenlerin kendilerini bu konuda eğitmelerinin faydalı olacağını vurguluyor. Son olarak sosyal medyayı kasıp kavuran influencer rüzgarının Linkedin’e de vardığını haber veriyor. O zaman bizi izlemeye devam edin diyorum.(02:04) Pandemi öncesi uzaktan çalışma pratiği (04:03) Senior stajyer (07:29) Reklamcılıkta yetenek sıkıntısı var mı? (09:55) Dijital göçebelik (14:31) Dijital araçların reklamcılığa etkisi (19:37) İçerik: Kral, Tasarım: Kraliçe Strateji: Ajan (27:49) Influencer pazarlaması (30:23) Linkedin’de influencer olmak (33:57) Masal kitapları yazarlığı (40:40) Zeynep’in değer yaratma formülü
Zeynep Kömürcü Bulut’un e-posta adresi
mailto:info@stradesco.com
Zeynep Kömürcü Bulut’un Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/zeynepkomurcu/

Support the show

28 Mar 2022Marka Yönetenler için Öğütler00:13:31

Send us a text

Beni takip ediyorsanız biliyorsunuzdur, kariyerimin büyük bir bölümü pazarlama yöneticiliği ile geçti. Şu an masanın diğer tarafındayım artık ben pazarlama yöneticileri ile çalışıyorum. Yıllar içinde yurt dışında yöneticiliğim esnasında ve sonrasında Türkiye’de danışman, mentor ve eğitmen olarak gözlemlerime dayanarak şirketlerin pazarlama anlayışı hakkında gördüğüm eksikleri ve çözüm önerilerimi paylaşmak istiyorum. Bölümün ikinci kısmını ebeveyn olarak da dinleyebilirsiniz, bir noktada marka ve çocuk yetiştirmenin benzer yanları var diye düşünüyorum.

Support the show

05 Dec 2022DYF Kitap Kulübü ile Hatalar Psikolojisi00:27:04

Send us a text

Geçtiğimiz hafta, Kasım ayının son Çarşamba günü Kitap Kulübümüzün 23üncü buluşmasında Carol Tavris & Elliot Aronson'dan Hatalar Psikolojisi'ni konuştuk. Bu bölümde her zaman olduğu gibi katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.Tavris ve Aronson sosyal psikoloji alanında çalışan bilim insanları. Kitabın orijinal adı “Mistakes were made” (but not by me) Bu politikacıların sorumluluk almadan yaptıkları itiraflara gönderme yapıyor. Yani bazı hatalar yapıldı ama yani ben yapmadım, benim kabahatim, ihmalim yok. Bunu Nixon, Reagan, Clinton, Kissenger, Bush gibi politikacılardan örnekler vererek anlatıyor.Kitabın tamamı aslında bilişsel uyumsuzluk adı verilen Amerikalı sosyal psikolog Leon Festinger’in teorisi hakkında. Ki Aronson da onun öğrencisi. Bilişsel uyumsuzluk, bireyin inanç, davranış, söylem, değer ve fikirleri arasında bir çelişkiyle karşı karşıya kaldığı durumlarda ortaya çıkıyor. Kitapta çok çarpıcı bir tespit var. Tutarsız davranan bazı insanların bizi kandırmaya çalıştığı yanılgısına düşebiliyoruz, aslında onlar kendilerini kandırıyorlar. Kitabın arka yazılarından biri bunu güzel özetliyor.“Sevgililerin, avukatların, doktorların, politikacıların; herkesin kendi kendini nasıl kandırdığına dair etkileyici bir çalışma… Sunduğu bilimsel kanıtlar, gerçekçi ve sağduyulu cazibesi nedeniyle, Hatalar Psikolojisi oldukça inandırıcı. Bu kitabı okuyarak, liderlerimizin, sevdiklerimizin ve -dürüst davranırsak- kendimizin davranışlarını anlayabiliriz; insanın doğasının bazı şaşırtıcı gizemleri daha açık görünmeye başlayabilir. Kitabın sonunda hatalı adımlarımızı kabul etmekten kaçınmamızı sağlayan yöntemler, çok daha aşina hale geliyor. Biz -ve bizi yönetenlerle bize yol gösterenler- yalnızca “Ben bir hata yaptım, özür dilerim” demenin gücünü ve değerini bir anlasak, bizim ve herkesin hayatının ne kadar olumlu bir yönde etkileneceğinin farkına varırız.”Evet dilerseniz şimdi sohbetimize kulak verelim. Söz alan arkadaşlar sırasıya
(02:42) Aycan Acar Şahin, (05:12) Yavuz Abut, (06:43) Halime Özben Hacı, (09:21) Yavuz Abut, (10:15) Aycan Acar Şahin, (11:07) Yasemin Parlak Demir, (12:51) Selim Uysal, (14:18) Alim Küçükpehlivan, (16:42) Betül Emre, (17:50) Yasemin Parlak Demir, (19:21) Yavuz Abut

Support the show

28 Feb 2022Sam Tatam ile Davranış Bilimini Uygulamak ve Evrimsel Fikirler00:21:17

Send us a text

Bu bölümde geçtiğimiz hafta konuğum olan Sam Tatam ile yaptığımız söyleşinin bir özetini paylaşacağım. Sam Ogilvy'nin küresel "Büyüme ve Inovasyon, Davranış Bilimi" biriminin yöneticisi .Sam, Ogilvy bünyesinde 10 yıllık deneyime sahip bir organizasyon / endüstriyel psikolog ve davranış bilimci. Ben kendisini 2014 yılından bu yana düzenledikleri Nudgestock konferansından tanıyorum. Bence Nudgestock için davranış bilimi dünyasının "Davos"u diyebiliriz rahatlıkla.Kendisiyle Ogilvy'nin çalışmalarında, davranış biliminden nasıl yararlandığını konuştuk. Bu bilim dalının hala geliştiğini ve bu sayede reklamcılıktaki geleneksel yöntemlerden farklı olarak iletişimin daha etkin olabileceğine inandığını belirtiyor.Sam'in yeni kitabı Evrimsel Fikirler bu yıl Mayıs ayında raflardaki yerini alacak. Sam kitabın temel mesajını da bizimle paylaştı "Davranış biliminin ve evrimsel psikolojinin, yarının zorluklarını, dünyanın hiç görmediği bir yöntemle değil, dünün çözümlerinden ödünç alarak - genellikle en beklenmedik şekillerde- çözmemize nasıl yardımcı olabilir?" (Amazon'daki kitap tanıtımından)Kitabın kindle versiyonunun ön siparişini verdim, 10 Mayıs'tan itibaren okumak için sabırsızlanıyorum.
Sam Tatam'ın Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/sam-tatam-psychologist/
Sam Tatam'ın "Evolutionary Ideas" kitabının Amazon'daki adresi
https://www.amazon.com/gp/product/B09MKMKVN2/ref=ppx_yo_dt_b_d_asin_title_o00?ie=UTF8&psc=1
Davranış Bilimi için online eğitim önerileri:
https://www.mindworxacademy.com/
https://www.42courses.com/courses/behavioural-economics

Support the show

29 Nov 2021DYF Kitap Kulübü ile Akış00:46:39

Send us a text

Kitap kulübümüzün 11inci buluşmasında Mihaly Csikszentmihalyi'nin Akış-Mutluluk Bilimi adlı kitabını konuştuk.Geçtiğimiz ay 20 Ekim'de 87 yaşında hayata gözlerini yuman Macar asıllı Amerikalı psikolog 1990'larda üzerinde çalışmaya başladığı Akış kavramı ile psikoloji alanında ciddi bir etki sahibi.Onun kitaplarını vefatı vesilesiyle seçkimize katmak istemiştik, genel istek üzerine Kasım ayında bu önemli eserini okuduk. Kitapta, akışa ulaşmanın koşullarını açıklıyor. Bir akış durumu elde etmek için, görevin zorluğu ile beceri arasında bir denge kurmak gerektiğinden bahsediyor. Kitap o denli bir heyecan yarattı ki, toplantımız normalden yarım saat daha uzun sürdü. Bu bölümü de daha fazla kısaltamadım ancak sizi bu kitabı okumaya ısındıracağına süphem yok.Sözü fazla uzatmadan sizi buluşmamıza götürüyorum.Bu bölümde yer verdiğim katılımcılarımız sırasıyla İlker Aksoy (01:47), Özge Saygun (06:27), Belgin Elmas (09:47), Alim Küçükpehlivan (13:41), Gamze Ürkmez (17:26), Berrin Demirezer (22:51), Mustafa Başar (25:39), Melda Göknel (27:54), Feride Çetinoluk (30:25), Esra Öcal (32:50), Yasemin Karakaya (35:43), Ekin Titrek Özcan (39:10), Müge Önen (41:10), Figen Öztürk (42:46) ve Güçlü Karavelioğlu (44:07)

Support the show

17 Oct 2022Melina Palmer ile Daha İnce Düşünmek00:20:15

Send us a text

Geçen hafta konuğum The Brainy Business CEO'su ve Brainy Business Podcast'inin ev sahibesi Melina Palmer idi.Melina'nın Brainy Business podcast'inin sadık bir dinleyicisiyim. Bir davranış ekonomisi meraklısı ve podcast yayıncısı olarak, misafirlerini ve her bölüm için bağlantıları, notları düzenleme şeklini çok ilham verici buluyorum. İlk kitabı "Müşteriniz ne istiyor ama söyleyemiyor"u okumuştum, sonra ikinci kitabı "Çalışanınızın neye ihtiyacı var ama söyleyemiyor"u yayınlamak üzere olduğunu öğrendim. Onu podcast’ime davet etmek için harika bir fırsat olduğunu düşündüm.Melina'nın kitaplarının, davranış ekonomisini uygulayarak müşteri memnuniyetini ve organizasyonel değişimi sağlamak için pratik bir rehber olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz hafta başında raflarda yerini alan son kitabı şunları kapsıyor:Beynimizin değişimle karşı karşıya kaldığında gerçekten nasıl çalıştığıBilinçaltı beynimizin karar vermek için kullandığı temel önyargılar ve kavramlar hakkında içgörülerÖğrendiklerinizi kullanmaya nasıl başlayacağınıza dair ipuçları içeren "Hemen Uygula" bölümleriBir organizasyondaki değişimi yönetmekten sorumluysanız, bu kitabı size hararetle tavsiye ederim. Melina’nın DYF dinleyicileri için sunduğu, kitapların ilk bölümlerini ücretsiz olarak indirebileceğiniz linki aşağıda bulabilirsiniz.[https://thebrainybusiness.com/dyf/

Support the show

03 Oct 2022DYF Kitap Kulübü ile Momo00:35:01

Send us a text

Kitap Kulübü'nde Eylül ayında 21’inci buluşmamızda Michael Ende’nin Momo adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.Momo bir fantastik eser, terk edilmiş bir amfitiyatroda tek başına yaşayan yetim kız Momo kitabın kahramanı. Momo’nun en iyi yaptığı şey insanları dinlemek, bu sayede çok arkadaşı var. İnsanlar ona dertlerini anlatmaya geliyorlar ve oradan ayrılırken kendilerini çok iyi hissediyorlar. Momo ayrıca çocukların hayal kurmalarına, saatlerce oyunlar kurgulamalarına yardımcı oluyor. Ancak bir gün duman adamlar çıkageliyor. Bu duman adamlar insanların zamanından çalıyor ve giderek tüm şehri kontrolleri altına alıyorlar. Momo tek başına onlarla mücadele etmeye karar veriyor.Aslında bir çocuk veya genç kitabı olarak görülse de yetişkinler arasında ilgi gören bir kitap olmuş. Özellikle pandemi sonrası dönemde kitabın mesajlarının çok daha etkili olduğu sonucuna vardık sohbetimizde.Pandemide zaman durmuş gibi oldu ve biz kaybettiğimiz zamanın daha fazla ayrıdına vardık. Dünya evden çalışma ve hibrit sistemleri hararetle tartışıyor. Kitabın bize çağrıştırdıkları tabii zamanla sınırlı değil, dinlemek, empati, özgürlükler ve daha bir çok konuyu katılımcılarımız dile getirdiler. Bu bölümde söz alanlar sırasıyla
Yasemin Parlak Demir (02:02), Aycan Acar Şahin (03:44), Seda Yaralı (05:46), Burcu Ulu (09:57), Arzu Karaahmetoğlu (11:45), Yavuz Abut (14:21), Talha Çelik (18:26), Gamze Ürkmez (22:51), Alim Küçükpehlivan (26:03), Müge İrfanoğlu (29:22), Arzu Karaahmetoğlu (31:09), Gamze Ürkmez (32:30)

Support the show

28 Nov 2022Dr. Dilek Turan ile İnovasyon Kültürü ve Yönetimi00:41:01

Send us a text

Bu bölümde konuğum ReCode Consulting Kurucusu Dr.Dilek TuranDilek Hanım inovasyonu hem akademide hem de iş hayatında çalışmalarına konu edinmiş bir iş insanı. Kendisiyle önce Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu VitrA İnovasyon Merkezi’nde İnovasyon Projeleri Yönetim Ofisi’nin liderliğine uzanan 7 yıllık deneyimi hakkında konuştuk. Ülkemizde sektöründe önde gelen bir kurumun inovasyon yolculuğunda hangi aşamalardan geçtiğini, hangi zorlukları aştığını öğrenmiş olduk.Dilek Hanım son 1.5 yılda ise gerek Eczacıbaşı’nda, gerek akademide, gerekse TTGV Xnovate Fellow programında edindiği bilgi ve tecrübeleri ile kurucusu olduğu ReCode Consulting ve İş Ortağı olduğu MindWorks’te Ar-Ge ve inovasyonla dönüşüm gerçekleştirmek isteyen kurumlara rehberlik ediyor. Bu alanda kurumların inovasyon kabiliyetini ölçen Innoquotient yönteminden, inovasyon ekipleri arasındaki iletişim problemlerinden ve doğru soruları sormanın öneminden konuştuk. Dilek Hanım ayrıca TTGV tarafından yayınlanan kendisinin de katkıda bulunduğu iki yayından referanslar verdi, mutlaka göz atmanızı tavsiye ederim, linklerini bölüm notlarında bulabilirsiniz.(02:21) Eczacıbaşı Vitra inovasyon yolculuğu (10:31) Eczacıbaşı Grubu ile koordinasyon (12:16) Kurum kültürünün inovasyon üzerindeki etkisi (13:45) Innoquotient modeli (18:29) Modelin Türkiye’deki yorumlanması (20:41) ReCode’un çalışmaları (22:22) teknik ve ticari ekipler arasındaki iletişim problemleri (28:57) Soru sormanın incelikleri (36:03) Dilek Turan’ın değer yaratma formülü
XNOVATE Fellows: İnovasyon Liderliği Fellowship Programı 1.Dönem Etki Projeleri, TTGV,
https://www.xnovate.org/assets/theme/fellows/files/xf-donem-bir-etki-projeleri.pdf
Ürün Yönetimi Perspektifinden Türkiye Deneyimleri Derlemesi, TTGV, 2022
https://www.ttgv.org.tr/tur/images/publications/63732ee6ce56e.pdf
Dr.Dilek Turan’ın Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/dr-dilek-turan-75891942/
Dr.Dilek Turan’ın e-posta adresi
mailto:dilek.turan@recodeconsulting.com

Support the show

19 Dec 2022Seda Ölmez Çakar ile Etki Yatırımı ve Etki Ölçümü00:46:55

Send us a text

Bu bölümde konuğum Octa Impact kurucusu Seda Ölmez Çakar.Etki yatırımı ve etki ölçümü son zamanlarda giderek daha çok duyduğumuz kavramlar, ancak gördüğüm kadarıyla epey kafa karışıklığı var. Bunun bir nedeni de kavramların bizim için yeni olması. Şirketlerin tamamen kar veya tamamen hayır amaçlı olması arasında yeni konumlar belirdi ve bunu teşvik eden yapılar oluşmaya başladı.Etki yatırımı, bir yatırımın yaratacağı etkiyi dikkate alan bir yatırım stratejisi. Bu yatırımlar, genellikle sosyal veya çevresel amaçlar doğrultusunda yapılıyor ve yatırımcıları finansal getirinin yanı sıra, yatırımın yapıldığı alanda pozitif bir etki yaratmayı hedefliyor.Etki ölçümü ise, yatırımın yaratacağı etkinin ölçülmesine yönelik bir süreç. Seda Hanım bu alanda kullanılan farklı yaklaşımlardan söz etti. Ancak ölçümün sadece ölçmüş olmak için değil etkiyi kararlara buluşturmak için yapılması gerektiğini vurguladı.Etkinin kurumun tamamına değil faliyetin kapsamı ve süresine bağlı ölçülebileceği ve inisiyatifin çıktısı ve yol açtığı değişimin karıştırılması gibi benim de aklımı kurcalayan bir çok konuyu söyleşimiz boyunca açığa kavuşturduğumuza inanıyorum. Seda Hanım’ın önerdiği kaynak siteleri bölüm notlarında bulabilirsiniz.(02:42) Sermaye yelpazesi (07:18) Etki türleri (10:30) Etki ölçümü (14:59) Sürdürülebilirlik raporlaması ve etki ölçümü farkı (18:24) Etkinin kapsamı ve süresi (24:24) Paydaşlardan veri toplama (28:05) Sosyal yatırımın getirisi (31:13) Türkiye’deki durum (38:56) Sosyal amaç, etki girişimleri, sosyal girişimler (41:42)
Seda Hanım’ın değer yaratma formülü“Investing for Impact” web sitesi
https://www.evpa.ngo/
“Social Value International” web sitesi
https://www.socialvalueint.org/
Seda Ölmez Çakar’ın Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/seda-olmez-cakar/

Support the show

13 Jun 2022Kemal Başaranoğlu ile Potansiyelini Ateşle00:42:56

Send us a text

Bu bölümde konuğum profesyonel koç Kemal Başaranoğlu.Kendimizi tanımak hiç bitmeyen bir yolculuk. Hayatta nereye gitmek istediğimiz ve varabileceğimiz hedef aslında bu arayışta keşfedeceğimiz ve işe koşacağımız potansiyelimize bağlı.Bu süreçte bir destek almaya kimi zaman gerek duymuyor, kimi zaman da çekiniyoruz. Oysa koçların bile koçluk desteğine ihtiyacı olduğunu söylüyor Kemal Başaranoğlu. Kendisi aynı zamanda MCC (Master Certified Coach) ünvanına sahip Türkiye'deki az sayıdaki profesyonel koçtan birisi, yani koçlara koçluk yapıyor.İyi bir koçun size zaman, para, iç huzur ve tatmin kazandırabileceğini söylüyor Kemal Bey. Aslında konu iyi bir koçtan ziyade size uygun olan koçu bulabilmek, o takdirde kendinize yapacağınız yatırımın dönüşü hakkında endişe duymamanız gerektiğine inanıyorum.
Kemal Başaranoğlu Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/kemalbasaranoglu/
Kemal Başaranoğlu web sayfası
https://www.kemalbasaranoglu.com/

(02:15) Endüstri mühendisliği (03:50) Koçlukla tanışma (09:00) Koçlara koçluk yapmak (11:47) Kendine koçluk yapmak neden zor (15:32) Koçlara koçluk vizyonu (21:40) İnsanlardaki tohumlar (27:00) Potansiyelimizi nasıl anlayacağız (33:44) Koçlukta zorlu vaka olur mu? (37:25) Kemal Başaranoğlu’nun değer yaratma formülü

Support the show

11 Apr 2022Ömür Doğan ile Bir Ömür Yaratıcılık00:46:51

Send us a text

Bu bölümde konuğum öğrenme tasarımcısı ve eğitmen Ömür Doğan.Bir eğitimci olarak kendisine öncelikle eğitim sistemimiz hakkında görüşlerini sordum. Bu sistemin artık ihtiyaçlarımıza karşılık vermediğini, soru sormanın, merakın geri planda kaldığını konuştuk. Ömür Doğan yaratıcılığın kitabını yazmış birisi dersem abartmış olmam zira “Bir Ömür Yaratıcılık” isimli bir kitabı var. Firmalara bu alanda destek olurken yaratıcı dramadan LEGO Serious Play’e birçok teknikten yararlanıyor. Bize de yaratıcılığına katkıda bulunan kendi rutinlerinden örnekler verdi. Değindiğimiz diğer bir ilginç konu ise beynimizin alışkanlıkları mı yenilikleri mi daha çok sevdiği hakkındaydı. Yaratıcılığınızın önündeki engelleri nasıl kaldırabileceğinizi öğrenmek ve harekete geçmek için ilham almak istiyorsanız bu bölümü dinlemenizi tavsiye ederim.
Ömür Doğan’ın web sitesi
https://omurdogan.com/
Ömür Doğan’ın Linkedin sayfası
https://www.linkedin.com/in/omurdogan/
(02:15) Şapka’nın anlamı; (03:47) Eğitim içinde yaratıcılık ve merakın rolü; (10:38) Doğuştan yaratıcıyız; (13:08) Yaratıcılığa ne zaman ihtiyacımız var; (21:39) Yaratıcı olmak için faydalı rutinler; (31:53) Yaratıcılığa engeller; (38:48) Ömür Doğan için Değer Yaratmanın Formülü

Support the show

24 Jan 2022Sertaç Ersayın ile Tasarımın Kalkınmadaki Rolü00:40:14

Send us a text

Bu bölümdeki konuğum WDO (World Design Organisation) YK üyesi Sertaç Ersayın. Sertaç Bey bir endüstri ürünleri tasarımcısı. 30 yıla yakın kurumsal tecrübenin ardından 40 ülkeden üye meslek örgütlerini bir araya getiren WDO'nun yönetim kurulunda yer almasının yanısıra Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu'nun ve Yaratıcı Endüstriler Konfederasyonu Başkanlığını üstlenmiş. Dolayısıyla tasarımın üretim ve kalkınmadaki rolünü dünya ve Türkiye perspektifinden ele aldık.Tasarımda sistem odaklı bakışın farklı uzmanlıkların işbirlikleri kurabildikleri bir alana ihtiyaç duyduğunun altını çizdi. Bu anlamda tasarımın sofistikasyonu derinleşirken, anlatımının basitleşmesi ihtiyacına dikkat çekti. Benim de yürekten katıldığım diğer bir tespiti ise başarılı bir ürün veya hizmet ortaya koyabilmek için tasarımı ve pazarlamasını yapanların müzakere edebilmesi ve birbirini ikna edebilmesi zorunluluğuydu. Türkiye'ye baktığımızda ise bir vizyona bağlı olarak ulusal stratejinin belirlenmesinin öneminin ve buna bağlı olarak yetiştirilecek uzmanların ve yapılacak yatırımların meyvesini vermesinin zaman alacağının farkında olmamız gerektiğini söyledi. Burada devletin makro politikaları eksikliğinde özel sektörün bu açığı kapatıp kapatamayacağına ilişkin sorumdan ise ümit verici bir yanıt alamadım maalesef. Umuyorum Türkiye yüksek katma değerli üretim konusunda ulusal politikasını bir an önce belirleyip uzun sürecek bu yolculuğuna bir an önce başlayabilir.(02:14) ODTÜ'nün ortamı ve öğrettikleri; (03:53) İyi bir tasarımcı olmak için gerekenler; (05:28) Herkes tasarımcı olabilir mi?; (08:28) Tasarımın üretimdeki rolü; (11:33) Çevresel duyarlılığın etkisi; (13:00) Türkiye'nin yaratıcılık karnesi; (14:30) Tasarımda sistem odaklı bakış; (21:34) Pazarlama Tasarım ilişkisi; (26:55) Devlet politikalarının ve koordinasyonun gerekliliği; (33:55) Sertaç Ersayın'ın Değer Yaratma Formülü; (35:30) Sivil toplum örgütlerinin rolü
Sertaç Ersayın'ın Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/sertac-ersayin-709a0315/

Support the show

17 Jan 2022Bir İçerik Üreticisinin İtirafları00:18:35

Send us a text

Bu hafta size içerik üreticisi kimliğimden bahsetmek istedim. Bir çok insan bir içerik üretmek istiyor ama nasıl yapacağını bilmiyor ya da çeşitli bahanelerle kendine engel oluyor. Benim deneyimimi dinlemek onlara iyi gelebilir diye düşündüm. Yazma tutkusunun bende ne zaman başladığını, nasıl seyrettiğini anlattım. Sonunda 5 yıl önce ayda bir yazmaktan, hergün yazmaya, haftada bir podcast ve e-bültene nasıl dönüştüğünden bahsettim. Ayrıca esin kaynaklarımı da paylaştım.Bölümde bahsettiğim Merak Listesi'nin 74.bölümünü dinlemek için:
https://open.spotify.com/episode/7d87ftHww2e4pWVuQMsaXy?si=58246be2bad64ba6
DER-YA Topluluğu hakkında bilgi için:
https://www.der-ya.com/

Support the show

03 Jan 2022DYF Kitap Kulübü ile Good Business00:41:54

Send us a text

Kitap kulübümüzün 12inci buluşmasında Mihaly Csikszentmihalyi'nin Good Business - Liderlik Akış ve Anlam Yaratma adlı kitabını konuştuk.Geçtiğimiz yıl 20 Ekim'de 87 yaşında hayata gözlerini yuman Macar asıllı Amerikalı psikolog 1990'larda üzerinde çalışmaya başladığı Akış kavramı ile psikoloji alanında ciddi bir etki sahibi olmuştu. Kasım ayında bu teorisini anlattığı Akış adlı kitabını okumuştuk. Bu kitap ise ilkinden 11 yıl sonra yayınlanmış ve akışın iş dünyasında nasıl sağlanabileceği üzerinde duruyor.Kitap günümüzden yaklaşık 20 yıl önce yayınlanmış olsa da bugün geçerliliğini çok daha fazla hissettiriyor. Tüketime dayalı bir hayat tarzının neden bizi tatmin etmeyeceğini, çevresine katkı sunma ve kendini geliştirmeye dayalı bir çalışmanın ise mutluluğun anahtarı olabileceğini anlatıyor.Kitabı bütün yöneticilerin okuması gerektiğini özellikle patron katılımcılarımız ifade etti. Ben de bir kitaptan küçük bir alıntı yapayım, liderlerin kulağına küpe olsun diye: Üç şey yapabilirsiniz; iş yerinin koşullarını mümkün olduğunca akışa uygun hale getirmek, işe anlam katan değerleri bulmak ve işlerinde tatmin arayan bireyleri seçerek ve onları ödüllendirerek kurumun bütününün moralini olumlu yöne yönlendirmek. Bunu nasıl yapabileceğinizi de kitabı okuyarak veya katılımcılarımızı dinleyerek öğrenebilirsiniz.Bu bölümde yer verdiğim katılımcılarımız sırasıyla Belgin Elmas (02:03), İlker Aksoy (06:54), Müge İrfanoğlu (12:25), Yavuz Abut (15:38), Alim Küçükpehlivan (22:30), Cem Çağatay Karaali (25:47), Yasemin Karakaya (28:57), Talha Çelik (32:03), Belgin Elmas (35:04), Yasemin Karakaya (38:00). 

Support the show

12 Sep 2022DYF Kitap Kulübü ile Şempanze Paradoksu00:34:37

Send us a text

Kitap Kulübümüzde Ağustos ayında 20’inci buluşmamızda Prof.Steve Peters’ın Şempanze Paradoksu adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.Prof Peters bir psikiyatrist. Ama sporla çok iç içe, hem kendisi sporcu hen de çeşitli dallarda sporculara ve takımlara danışmanlık yapıyor.Kitap aslında beynin çalışma prensibine çok yeni bir açılım getirmiyor, bilimsel bir iddiadan ziyade hikayeleştirerek, metaforik bir biçimde açıklıyor. Beynimizin içinde mücadele içinde olan iki ana yapıdan bahsediyor. Birine “insan” diğerine “şempanze” adını veriyor. Bütün hatıraların, öğrenimlerin, deneyimlerin kaydedildiği bir de bilgisayar var, insanın ve şempanzenin başvurduğu bir kaynak olarak.Bu üçlü yapı farklı şekillerde hep karşımıza çıkıyor. Platon’dan beri. Onun ifadesiyle akıl ve ruh üç kısımdan oluşuyor. Mantıklı düşünce, tutku (bizim duygu diye adlandırdığımız) ve iştah (yemek veya cinsellik için). Üyelerimizden Betül Hanım ve Mutlu Bey de biraz transaksiyonel analizi çağrıştırmış bu üçlü yapı yetişkin, ebeveyn, çocuk hallerimiz gibi. Ben de Kahneman’ın Sistem1 ve Sistem2’sini düşünmüştüm.Yani beynin işleyişi konusunda yeterince okumalarınız olduysa bu kitap biraz tekrar veya hafif gelebilir. Ama yine de içinde faydalı taktikler ve egzersizler bulabilirsiniz.Bu bölümde söz alanlar sırasıyla Yavuz Abut (02:30), Aycan Acar Şahin (07:23), Hatice Ergüven Doydum (09:42), Cem Çağatay Karaali (11:58), Müge İrfanoğlu (15:14), Yasemin Parlak Demir (17:39), Alim Küçükpehlivan, (22:25), Mutlu Peksaygılı (24:10), Betül Emre (26:13), İsrafil Coşkun (29:59), Yasemin Parlak Demir (31:26)
Egzersiz hakkında bilgi ve video:
https://www.meteyurtsever.com/2022/09/01/dyf-kitap-kulubu-agustos22-toplantisi/

Support the show

18 Apr 2022Duyar Pazarlaması00:16:17

Send us a text

Şirketlerin müşterilerinin ve paydaşlarının duyarlı olduğu konularda bir çaba göstermesi bir tercih değil zorunluluk haline geldi. Bunların bir kısmı, çevre konusunda olduğu gibi yasalarla düzenleniyor zaten. Ama şirketlerin sorumluluklarının ötesinde gösterdikleri çabalar da var tabii. Ağaçlandırma veya topluma yarar sağlayan eğitim, geçim, acil durum yardımları gibi. Ne var ki devir bir elin yaptığı iyiliği diğeri bilmesin devri değil. Artık yaptığı iyiliği bire bin katarak anlatmak makbul. Şirketler bu iletişimin ve iletişim sayesinde kazanılacak kredilerin kendilerine satış/gelir olarak dönmesini bekliyor en azından kötü zamanlarda (şirketin yaşayacağı olası bir krizde) bir yastık, tampon olacağını düşünüyor olmalılar.Ben niyet ne olursa olsun bu eylemlerin topluma iyi mesajlar verdiğini ve başkalarını da cesaretlendirdiğini düşünüyorum ve destekliyorum. Şirkete ne fayda sağladığı ve çarpıtma, kandırmaca olup olmadığı bakılması gereken detaylar tabii.Ancak bir de netameli konular var, ırkçılık, kadına şiddet gibi. Burada bir söylem oluşturmak toplumun bir kesimini karşınıza almak anlamına gelebilir. Burada dikkate etmeniz gerektiğini düşündüğüm noktaları bu bölümde payaştım. Woke washing denilen toplumdaki duyarlılıklar üzerinden kazanç sağlama veya kredi elde etme çabasına ben de duyar pazarlaması adını verdim.

Support the show

22 Aug 2022Selin Kılıç ile Girişimcilik Mentörlüğü00:27:27

Send us a text

Bu haftaki konuğum eğitmen ve girişimci mentörü Selin Kılıç.DER-YA kurucu üyelerinden Selin ile KOBİ’ler ve girişimciler ile olan mentörlük deneyimlerinden konuştuk. KOBİ’lerle olan ilişkisi bankacılık döneminde kadar uzanıyor. Halen ekonomi ve istihdamda çok büyük bir yere sahip KOBİ’lerin mali disiplinde ve hedef belirlemede sıkıntı çektiklerinden, ancak bu konuda kendilerini geliştirmek isteyen şirketleri görmekten büyük keyif aldığını paylaştı.Öte yandan girişimcilik dünyasının yurtdışındaki örneklerinden farklılıklarının altını çizdi ve ayağı yere basmayan, duygusal dayanıklılık gibi psikolojik yeterliliğe sahip olmayan girişimcilerin işlerinin çok zor olduğundan bahsetti.Girişimlerin asıl güçlüğünün satışın üstesinden gelmek olduğunu uzmanlığı olan satış pazarlama penceresinden anlattı. İnovasyonun rolü ise değindiğimiz son başlıktı. İnovasyonun teknoloji demek olmadığını ve sadece ürünle de sınırlı olmadığından konuştuk.
Selin Kılıç’ın web sitesi
https://www.selinkilic.com.tr/
Selin Kılıç’ın Linkedin sayfası
https://www.linkedin.com/in/selinkilic1881/

Support the show

09 Jan 2023Matchmaking for Innovation with Dr.Işıl Top-Martinez00:28:08

Send us a text

In this episode my special guest is Dr. Işıl Top-Martinez, an innovation and technology scout.We talked about Işıl’s innovation journey that started in a research lab, continued in a business environement, innovation funding consulting. Her passion for helping innovators brought her to Cambridge Technology transfer office where they tried to figure out how inventions, patents that are brought up in university can be used in real world, through licensing and starting spin out companies. Currently at Ezassi, she is matchmaking companies who are looking for innovative solutions with those who are developing them, using her expertise.Innovation is a product of a combined effort of entrepreneurs, academia, investors, regulatory bodies and intermediary organisations in the ecosystem. The ideas are everywhere nowadays we can also benefit from AI and ML but at the end of the day we need to make sure we solve a real problem.

Dr. Işıl Top-Martinez’ Linkedin profile
https://www.linkedin.com/in/isiltop/

(01:13) Işıl’s interest and expertise in innovation (09:30) academy’s role in innovation (10:58) the innovation ecosystem in Europe (14:33) Innovation funding consultancy (16:50) technology scouting (19:30) innovation platform with AI & ML (22:15) where the good ideas are coming from (25:15) Işıl’s formula for creating value 

Support the show

21 Feb 2022Applying Behavioral Science and Evolutionary Ideas with Sam Tatam00:49:18

Send us a text

My special guest is Sam Tatam Global Principal, Ogilvy Growth & Innovation, Behavioural Science.Sam is an organisational / industrial psychologist and behavioral scientist who holds 10 years of experience within Ogilvy Group. They organise Nudgestock, in my view Davos for Behavioural Science and that's how I got to know him.We talked about how Ogilvy benefits from behavioral science in their practice. He notes that BS is still developing and he believes BS can be a different unlocker than the traditional methods in advertising.Sam's new book Evolutionary Ideas will be on shelves in May this year. He brilliantly explained briefly "how behavioural science and evolutionary psychology can help us solve tomorrow’s challenges, not by divining something the world has never seen, but by borrowing from yesterday’s solutions – often in the most unexpected ways." (from book introduction on Amazon, see link below)I've already ordered mine that will land in my kindle app on May 10th, looking forward to reading it.
Sam Tatam's Linkedin profile
https://www.linkedin.com/in/sam-tatam-psychologist/
Link to Sam Tatam's book "Evolutionary Ideas" on Amazon
https://www.amazon.com/dp/B09MKMKVN2?psc=1&ref=ppx_pop_dt_b_product_details
(01:54) His journey to Behavioral Science (BS)(05:56) Ogilvy's expertise on BS(07:32) Use of BS in the agency(10:55) Did we reach the limits of BS(14:55) Differences in behaviors among cultures(19:20) Profiling in BS(23:37) Can big data replace BS?(27:49) Is Sam free of cognitive biases?(29:31) Sam's new book: Evolutionary Ideas(37:34) Advices for those who are interested in BS(41:46) We are still at early phase in application of BS in business(45:16) Sam's formula for creating formula

Support the show

07 Mar 2022DYF Kitap Kulübü ile Atomik Alışkanlıklar00:56:00

Send us a text

DYF Kitap Kulübümüzde Şubat ayında James Clear'ın Atomik Alışkanlıklar adlı kitabını okuduk.Bu alışkanlık üzerine okuduğumuz ikinci kitaptı ilki Charles Duhigg'in Alışkanlıkların Gücü'nü tam bir yıl önce okumuştuk.Kitap küçük değişikliklerin yarattığı büyük farka dikkat çekiyor. Bu da bir alışkanlık kazanmak yolunda atalete karşı iyi bir bakış açısı sunuyor.Bu toplantıda konuyla özel ilgili iki arkadaşımız vardı. Bir alışkanlık koçu olan Sevgili Pınar Musaoğlu ve bir tasarımcı ve hoca, aynı zamanda tabii bir deneyim tasarımcısı Sevgili Melda Göknel. Onlar da kendi deneyimleriyle de renk kattılar.Bu toplantıda geçen ayki gibi rekor katılım vardı. Ve biliyorsunuz üç dakikalık süre tanıyoruz katılımcılara ancak bu bile zorlayıcı olacak eğer toplantıları 1 saat 15 dakikanın altında tutmaya devam etmek istiyorsak. Neyse ki artık kitap seçimini toplantı dışında tuttuğumuz için bir zaman kazandık o zamanı daha fazla paylaşımla değerlendirmiş olacağız.Yine çok güzel değerlendirmeler, yorumlar vardı. Sırasıyla söz alan arkadaşlarımız(02:13) İlker Aksoy; (05:22) Mustafa Başar; (07:41) Yavuz Abut; (11:45) Özge Saygün; (14:19) Melda Göknel; (18:25) Belgin Elmas; (21:36) Ayşegül Çetin; (23:53) Hatice Ergüven Doydum; (26:50) Derya Cantutan; (30:24) Pınar Musaoğlu; (36:01) Betül Emre; (39:22) Selim Uysal; (42:41) Gamze Ürkmez; (44:33) Güçlü Karavelioğlu; (45:36) Belgin Elmas; (46:58) Uğur Erol; (48:00) Ayşenur Taş; (49:45) Yasemin Karakaya; (52:35) Mürsel Çavuş; (53:42) Pınar Musaoğlu

Support the show

22 Nov 2021Konuklarımın Değer Yaratma Formülleri- II00:26:56

Send us a text

Bu hafta son 50 bölümde ağırladığım konukların değer yaratma formüllerini bir araya getirdim. İmza sorusunu ilk konuklu bölümden itibaren sormaya başladığımda aklımda olan, yapmak istediğim bir şeydi bu derleme. Geçen haftadaki ilk 50 bölümün derlemesinin ardından şimdi de son 50 bölümdeki konuklarımın değer yaratma formüllerini çıkardım. Bu sayede siz de konuklarımın yaklaşımlarını bir arada dinleyebilir ve ilginizi çeken bölümlerin tamamını dinleyebilirsiniz.Hülya Mutlu, Amy B.Cohen Dagan, Piotr Gryko, Kenan Çayır, Gülnaz Bekar, Camilla Norgaard Jensen, Yılmaz Erceyes, İhsan Özçıtak, Derya Tombuloğlu, Ceren Sağlam-Erol Batislam, Oğuz Kara, Şerif Kaynar, Uğur Özmen, Oğuzhan Çelebi, Can Örnekol, Yulia Stark, Cem Soysal, Rich Dec, Cantekin Ertekin, İnanç Ayar, Armağan Öner, Murat Ülkü, Helene Banner, Patrick Fagan, Meltem Heper, Başak Sucuka, Melda Göknel

Support the show

14 Mar 2022Activating Brand Purpose with Chip Walker00:33:33

Send us a text

My special guest is Chip Walker, a brand, business, cultural strategist who has been in planning and strategy roles at some of the Maddison Avenue's legendary advertising agencies such as Wunderman, BBDO, Strawberry Frog, Young&Rubicam.Chip is now Head of Strategy at Strawberry Frog. Firstly, I asked him about the changes in advertising industry since the day he joined it.We talked about how people evaluate brand purpose, based on Purpose Power Index that they developed with RepTrak. Further on, we discussed the role of purpose for different stakeholders and most importantly how to integrate it in their practice. Chip co-authored the book "Activate Brand Purpose". He described the "movement thinking" that they use to guide firms and brands on how to activate their purpose and shared cases of SunTrust Bank and Smart car.(02:05) How Madison Avenue changed; (04:38) Does every company need to have a purpose; (09:00) Role of purpose for customers & employees; (11:20) Difference between brand purpose & value proposition; (13:41) Measuring purpose impact; (18:06) 5P's of Brand Purpose; (23:43) Activate Brand Purpose Book and Movement Thinking Concept; (28:17) SunTrust Bank case; (33:56) Smart case; (36:56) Chip's formula for creating value
Chip Walker's Linkedin profile
https://www.linkedin.com/in/chipwalker/
Chip Walker's e-mail:
mailto:chip@strawberryfrog.com

Support the show

07 Nov 20229 Adımda Kendi Eğitiminizi Tasarlayın00:23:47

Send us a text

Bu bölümde bir çoğumuzun aklında olduğunu sandığım bir konuyu dile getirdim. Kendi eğitimini tasarlamak. İster beyaz yakalı bir çalışan olun, ister danışman hatta ister bir eğitimci bir pasif gelir sağlamak fikri size cazip gelmiş olabilir. Çoğumuz bu tarz eğitimlerin müşterisi olmuşuzdur. Belki biraz çabayla youtube'daki videolardan da öğrenebileceğimiz bazı bilgileri daha derli toplu olsun diye bize kazandıracağı zaman ve kolaylığı da gözeterek gerçekten çok makul fiyatlara satın almışızdır. Şahsen bazısı neredeyse bir kitap fiyatına olan bu yerli ve yabancı kaynaklı eğitimlerden çok sayıda satın alıyorum. Kendine yatırım yapan, meraklı insanlar bazı alanda ustalaşırlar, hatta etrafındakiler onlardan bu konularda sık sık yardım isterler. Kendi eğitimlerini tasarlamak için neye ihtiyaçları var? Belki nereden başlayacaklarını ve nelere dikkat etmeleri gerektiğini bilmiyorlar. Konularını belirlemek ve içeriklerini oluşturmak için bir yönlendirmeye ihtiyaçları var. İşte bu bölümü okuduklarımdan ve izlenimlerimden derleyerek sizin için kaydettim.
Bölüm için yararlandığım temel kaynak (Stu McLaren'in eğitimine erişebileceğiniz websitesi)
https://www.northresults.com/
DER-YA Topluluğu hakkında bilgi edinmek için:
https://www.der-ya.com

Support the show

06 Jun 2022DYF Kitap Kulübü ile Paranın Psikolojisi00:41:36

Send us a text

Kitap Kulübünde geçtiğimiz hafta 17inci buluşmamızda Morgan Housel’in Paranın Psikolojisi adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.Paranın Psikolojisi, paranın bir ekonomide nasıl hareket ettiğini, kişisel önyargıların, bilişsel sapmaların ve duygusal faktörün finansal kararlarımızda nasıl önemli bir rol oynadığını anlatıyor. Para söz konusu olduğunda daha rasyonel düşünme ve daha iyi kararlar almak hakkında yol gösteriyor.Kitabı okurken gerçekten kendisi de bir insan icadı olan para hakkında ne kadar sağlıksız yargılarımız olduğunu fark ediyorsunuz. Öte yandan para mevhumunu lanetlemek ve ondan uzak durmak da bir çözüm değil. Maalesef okulda ve toplumda hayat bilgisine dair önemli konuların konuşulmadığı, öğretilmediği gibi para konusunda da kendi gayretimizle bilinçlenmemiz ve düşünmemiz lazım. Hayatımızın kalitesi ve huzurumuz biraz da bu konuda atacağımız akıllı adımlara bağlı ve tabii ne kadar erken o kadar iyi.Söz alanlar sırasıyla(01:54) Belgin Elmas, (05:43) Yavuz Abut, (09:35) Mustafa Başar, (13:11) Cem Çağatay Karaali, (15:52) Alim Küçükpehlivan, (18:42) Hatice Ergüven Doydum, (21:58) Betül Emre, (25:25) Öykü Elçi Kayalı, (27:00) Mürsel Çavuş, (29:15) İzzet Arıkboğa, (33:50) Özlem Gülay, (36:17) Selim Uysal ve (39:28) Mutlu Peksaygılı

Support the show

31 Jan 2022DYF Kitap Kulübü ile Öz00:55:31

Send us a text

Kitap kulübümüzün 13üncü buluşmasında Dr.Ken Robinson'un Öz adlı kitabını konuştuk.Son bir yılın en çok katılımlı toplantısında konuştuğumuz "öz" konusu, okuduğumuz son iki kitaptaki akış teorisinin tamamlayıcısı niteliğindeydi bence. Öz, doğal yeteneğinizle tutkunuzun birleştiği yer. İnsanlar ‘öz'lerine ulaştığında kendi benliklerini tam olarak bulup yaratıcılık ve başarı açısından doruk noktasına ulaşıyor. Öğrenme uzmanı Ken Robinson, ‘öz’ümüzü bulmanın neden hepimiz için gerekli olduğunu göstermek için çok çeşitli sanatçıların, sporcuların, bilim adamlarının, iş liderlerinin, akademisyenlerin ve diğerlerinin hikayelerini aktarıyor ve özümüze ulaşmayı sağlayan hem de ‘öz’ümüze ulaşma ihtimalini engelleyen koşulları esprili bir bakış açısıyla ele alıyorBu bölümde notlarını bizimle paylaşan katılımcılarımız sırasıyla: İlker Aksoy (01:46), Yavuz Abut (06:58), Belgin Elmas (09:29), Ekin Titrek Özcan (13:13), Özge Saygün (15:58), Müge İrfanoğlu (18:32), Melda Göknel (21:26), Cem Çağatay Karaali (24:45), Deniz Gezer (27:04), Mustafa Başar (30:35), Belgin Elmas (31:45), Gamze Ürkmez (35:45), Dilek Geçit (39:46), Melda Göknel (43:47), Kadir Ceran (46:56) ve Betül Emre (50:24).

Support the show

23 Jan 2023Prof. Dr. Aylin Seçkin Georges ile Sanatın Ekonomisi00:54:42

Send us a text

 Bu haftaki konuğum İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi öğretim üyesi, Prof.Dr. Aylin Seçkin. 

Aylin Hocamla filozofların temellerini attığı ekonomi biliminin eğitiminin nasıl dönüştüğünü, üniversite eğitiminin ufuk açıcı olmaktan nasıl diplomaya indirgendiğini konuştuk. Benim de son yıllarda büyük ilgi duyduğum ve bakış açımı değiştiren davranışsal ekonominin hala düzenin baskın anlayışı olan neo klasik ekonomik düşünceye getirdiği açılımdan bahsettik. Oradan hocamın “Sanatın Ekonomisi” adlı 2021 yılında yayınlanan kitabına getirdik sözü. Kendisine sanat ekonomisinin davranış ekonomisinin bir alt dalı olup olmadığını sordum. Öyle olan taraflarının da olduğunu mikro iktisadın konusu olduğunu da ifade etti Aylin Hoca. 

Sanatın iyi bir yatırım olup olmadığını, lüks tüketimle benzeşen ve farklılaşan yanlarına da değindik. Blokzincirin sanat piyasasına etkisinden konuşurken, sanatın 15 dakikalığına hisse senedi gibi alır satılır bir şey olmadığını, bir ara parlayıp sönen NFT balonuna ilişkin erken dönem tespitlerinden de söz etti. 

Sanat konuşurken, Picasso’nun “iyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar çalar” sözünden hareketle yapay zekanın bu alana etkisini konuşmadan olmazdı. 

Hocanın ekonominin çok konuşulmayan konularından biri olan spor ekonomisi hakkındaki görüşlerini son dünya kupası bağlamında sordum. Konu hocamın uzmanı olduğu dopinge oradan da suç ekonomisine kaydı ama bunları başka bir bölüme sakladım. 

(02:00) Ekonomi eğitimi son 30 yılda değişti mi? (08:00) Davranış ekonomisi (11:40) Sanatın ekonomisi (17:03) Sanat iyi bir yatırım mıdır? (22:50) Lüks ve sanat (28:30) Sanat ekonomisine blokzincirin etkisi (37:18) Picasso’nun yapay zekadan farkı (43:27) Dünya Kupasının spor ekonomisi adına değerlendirmesi (48:00) Aylin Hoca’nın değer yaratma formülü 

Aylin Hoca’nın twitter hesabı
https://twitter.com/AylinSeckin2 

Support the show

30 Jan 2023der-ya topluluğu ve benim hikayem00:30:17

Send us a text

"der-ya" farklı disiplinlerden, kafa dengi, öğrenmeye açık insanların birbirlerinin gelişimine/üretimine, destek/ortak olma taahhüdü ile güvenli bir ortamda" bir araya geldikleri bir topluluk. Beni takip ediyorsanız bunu artık biliyorsunuz.
Ocak ayının son saatlerine kadar 5.dönem üyelerimizi kabul ediyoruz. Yılda üç defa (Ocak, Mayıs ve Eylül'de) üyelik kapısını açma nedenimiz, girişlerin grup halinde olmasının, üyelerin kaynaşmasını kolaylaştırmasından.
Geçtiğimiz Çarşamba Linkedin'de bir canlı yayın gerçekleştirdim, topluluğu tanıtmak ve soruları yanıtlamak için, onun bazı bölümlerini podcastimde paylaşmak istedim.

Önce der-ya'yı neden kurduğuma ilişkin kendi hikayemi anlatacağım. Ardından içeride etkileşimi arttırmak için uygulamayı düşündüğümüz yeniliklerden bahsedeceğim. Eğer topluluklarla ilgileniyorsanız işinize yarayacak deneyimlerimi paylaşacağım ve tabii üye olmayı düşünüyorsanız Ocak ayı için elinizi çabuk tutmanızı öneririm.
İçeride görüşmek dileğiyle
www.der-ya.com

Support the show

06 Feb 2023DYF Kitap Kulübü ile Güçlü Sorular00:40:49

Send us a text

Geçtiğimiz hafta, Ocak ayının son Çarşamba günü Kitap Kulübümüzün 25inci buluşmasında Andrew Sobel ve Jerold Panas’ın Güçlü Sorular adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde her zaman olduğu gibi katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.

Kitabın iç kapağında şöyle bir sunum yazısı var. “yeni ve heyecan verici ilişkiler kurmak, kariyerlerinde yükselmek ve etrafındaki herkesi motive etmek isteyen kadın-erkek herkese; bu kitap size adanmıştır. Siz de bizim gibi bazen soruların cevaplardan daha önemli olduğuna inanıyorsanız, kariyerinizde ve hayatınızda başarıya ulaşmak için doğru yoldasınız demektir.

Açıkçası hepimiz iyi soruların gücünü veya güçlü soruların etkisini tecrübe etmişizdir. Liderler de böyle sorular sorar, ebeveynler de, koçlar da. Bu kitap da 250’den fazla soruyu barındıran bir soru bankasını bizimle paylaşıyor. Bunların bir kısmını da bir hikaye bağlamında vermiş, bu hikayeler çok yapay bulanlarımız da oldu ama sonuçta herkes kendi sorularını şekillendirmek için bunun faydalı bir referans kitabı olabileceğini belirtti.

Bu bölümde görüşlerini paylaşan üyelerimiz sırasıyla:

(02:03) Dilek Sena Çekin, (04:35) Selma Çelik, (05:34) Yavuz Abut, (09:45) Aycan Acar Şahin, (11:26) Alim Küçükpehlivan, (13:43) Hatice Ergüven Doydum, (15:32) Gülenay Işık, (17:42) Yasemin Parlak Demir, (21:18) Işık Ceren Alpago, (23:22) Şehmus Oran, (25:53) Berrin Alpaslan, (27:30) Halime Özben, (28:43) Talha Çelik, (29:40) Elmas Akbulut, (31:56) Betül Emre, (34:55) Aydan İrem Sungur ve (36:45) Şehmus Oran ve (37:57) Mürsel Çavuş. 

Support the show

13 Feb 2023Türkiye'de Gönüllülük00:14:30

Send us a text

Sanırım kimse Kahramanmaraş depreminin öncesinde ve sonrasında yapılanlardan tatmin olmuş değil. Ancak yine bu tür felaketlerde gösterdiğimiz toplumsal refleks devreye girdi. Müthiş bir seferberlik var. Özellikle depremden zarar görmeyen bölgelerden, ülkenin ekonomisinde söz sahibi olan şirketlerde veya o şirketlerle çalışan iyi yetişmiş kişiler kendilerince örgütlenmeye ve destek sunmaya gayret gösteriyorlar. Bir sürü gruplar oluşturuldu, kimi arkadaşlarını toplayıp yola koyuldu, kimi oturduğu yerden organizasyonlara, koordinasyona soyundu. 

İnsanımız gerçekten bir zorluk karşısında çok dirençli, çok özverili, çok pratik. Hemen işe koyuluyoruz, planlama bize yetişemiyor çoğunlukla. Aradaki verim farkını daha çok çalışarak, itişe kakışa, biraz kıra döke kapatıyoruz ya da kapatmaya çalışıyoruz. 

Şimdi burada içinden çıkamayacağım bir sosyolojik analiz içine girmeyeceğim ama gördüğüm temel bir eksikliği bu bölümde işlemek istiyorum. Kriz anında yardıma koşuyoruz ama bunu uzun zamana yayılan bir çaba ile göstermiyoruz. Gönüllülükten bahsediyorum, gönüllülük hakkında size bir rapordan ve kendi gözlemlerimden bahsedeceğim. 

Türkiye’de Gönüllülük adındaki bu rapor, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınlarından çıkmış, yazarları Emre Erdoğan, Pınar Uyan Semerci, Nurhan Yentürk ve Laden Yurttagiler. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Programının 2014 yılına ait bir çalışmasından bahsediyorlar. Bu çalışmaya göre Türkiye’de yetişkinler arasında herhangi bir gönüllülük faaliyetinde bulunanların oranı sadece %6.2 ve bu araştırma kapsamındaki ülkeler arasında sondan ikinciliğe denk geliyor, son sırada %5 ile Rusya var. Herşeyin devletten beklendiği bir ülke diyebiliriz sanıyorum Rusya için, biz de bir tık iyiyiz orada. 

Support the show

20 Feb 2023Itır Erhart ile Gönüllülük Yol Arkadaşlığı00:41:20

Send us a text

Konuğum bir sosyal girişimci, sivil toplum gönüllüsü ve akademisyen Itır Erhart. Kurucularından olduğu İhtiyaç Haritası’nın yoğun gündeminden çıkararak, ona deprem sonrasında büyük bir seferberliğe dönüşen gönüllülük hareketinin sürekli kılınması için neler yapılabileceğini sordum.

Itır özellikle kriz zamanlarında gönüllülük hakkında daha önce düşünmediğim bir tarafa dikkatimi çekti. Bir felaketin insanların dönemsel olarak merhamet duygularını harekete geçirmesinin yanı sıra, gönüllülük de bir deneyim ve bu deneyimde insanların nelerle karşılaştıkları, yaptıkları katkıdan ve onun yarattığı etkiden ne ölçüde tatmin oldukları da gönüllülüğe devam etmeleri konusunda belirleyici olabiliyor. Kriz zamanlarındaki karmaşa bunun için iyi bir zemin oluşturmayabiliyor.

İnsanların bir kuruma destek olma kararını belirleyen kriterlerin başında güven geliyor, ki bunu sağlayacak olan ise şeffaflık ve hesapverilebilirlik. Bunu Adım Adım’ı kurduklarında farkına varmışlar ve Açık Açık girişimi ile de belli taahhütleri veren sivil toplum kuruluşlarını ve sosyal girişimcileri kapsayan bir değerler şemsiyesi oluşturmuşlar.

İnsanları gönüllülükle buluşturan ise bir meselelerinin olması. Itır’ın bunu nasıl bulabileceğiniz hakkında da önerilerini söyleşimizde dinleyebilirsiniz.

(03:03) Bağışçılık ve gönüllülük ilişkisi (10:00) Gönüllülerin iyi olma halinin gözetilmesi (14:29) Adım Adım’ın hikayesi (18:30) Açık Açık’ın hikayesi (22:37) Kendi amacınızı bulmak (29:00) Gönüllülük karşılıklı bir anlaşmadır (37:06) Itır Erhart’ın değer yaratma formülü 

Itır Erhart’ın Linkedin profili:
https://www.linkedin.com/in/itir-erhart-090ab41/

Adım Adım web sitesi:
https://www.adimadim.org/

Açık Açık web sitesi:
https://acikacik.org/

Support the show

27 Feb 2023Özlem Ülker ile Yeteneğini Paylaş00:39:39

Send us a text

 Bugünkü konuğum bir girişimci, Ability Pool kurucularından Özlem Ülker. Türkiye’de gönüllülüğün yaygınlaşması sanırım üstüme vazife edindiğim işlerden biri olma yolunda. Ability Pool’dan Itır Erhart’la yaptığımız söyleşide haberdar olmuştum. Tam aradığım hizmet; kurumları, kurum çalışanlarını, gönüllüleri ve sivil toplum kuruluşlarını tek bir dijital platformda buluşturan bir sosyal girişim. 

Açık Açık platformu içindeki farklı faaliyet alanlarındaki bugün itibariyle 122 STK ile çalışıyorlar. Bu STK’lar platform üzerinde sahada veya online’da çalışabileceğiniz gönüllülük projeleri açıyor, bireyler arzu ettikleri alanda gönüllülük çalışmaları yapabiliyorlarlar ve tüm bunlar uygulama üzerinden takip edilip raporlanabiliyor. Kurumların kendileri de belirledikleri bir alanda projeler açıp kendi çalışanlarının gönüllülüğüne açabiliyorlar. Kurumlar bu kolektif etkiyi faaliyet raporlarında kullanabilirken, günümüzde anlam arayışını farkına varan ve bunu hayata geçirmek isteyen çalışanlar için de bu platform önemli bir tatmin ve bağlılık kaynağı oluşturuyor. 

Özlem Hanım STK’ların ve kurumların yanısıra etki ölçümü, çalışan bağlılığı gibi konularda hangi paydaşlardan destek aldıklarını ve Ability Pool olara gelecek planlarını konuştuk.

Ability Pool web sitesi:
https://abilitypool.com/

Özlem Ülker’in Linkedin profili:
https://www.linkedin.com/in/özlem-ülker/

(01:14) Kurumiçi Girişimcilikle başlangıç (05:55) Kurumsaldan girişimciliğe geçiş (08:24) Ability Pool bir gönüllülük yönetim platformu (13:48) Çalışan gönüllülüğü eğitimi (16:26) STK’lara faydası (20:44) Etki ölçümü (22:26) Örnek projeler (28:11) Bireysel gönüllülük (33:03) Gelecek planları (35:02) Özlem Ülker’in değer yaratma formülü 

Support the show

06 Mar 2023DYF Kitap Kulübü ile Yüzyıllık Yalnızlık00:18:45

Send us a text

 Kitap Kulübümüzün 26ıncı buluşmasında Gabriel Garcia Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık adlı romanını konuştuk. Bu bölümde her zaman olduğu gibi üyelerimizin görüşlerine yer veriyorum. 

Açıkçası sıradışı bir toplantı oldu, 22 Şubat’ta yapmıştık, Maraş depremlerinin sonrasında içinden geçtiğimiz zor günlerde. Doğal olarak çoğu kişi konstantre olup romanı bitirememiş. 

Kitap 2014 yılında kaybettiğimiz Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez’in çok sayıdaki eserinden biri, ancak onu dünyaya tanıtan ve 1982’de Nobel Edebiyat ödülünü almasını sağladığına inanılan ve büyülü gerçeklilik akımının temsilcisi olan bir roman. Kısaca ifade etmek gerekirse büyülü gerçekçilik, gerçek bir anlatım içinde sihirli, mantıkdışı öğeleri barındıran bir sanat akımı. Fantastikten gerçek bir dünyaya dayalı olması yönüyle ayrılıyor. Hatta Marquez’in bunlara kendisinin de şahit olduğu ve bunların yaşandığına dair bir iddiasını okumuştum, bunu sürdürmek istediği gizemin nükteli bir ifadesi olarak görmek lazım sanırım. 

Açıkçası okuması kolay bir kitap değil. Çünkü Latin Amerika kültüründe isimlendirme yapısı, nesiller arası tekrarlayan isimler ve romanın Buendias ailesinin hayatını zaman içinde ileri geri referanslarla anlatıyor olması gerçekten sizi zorluyor. Hatta kitabın ilk sayfasında bir aile ağacı var. Ancak kitabı okurken ilk sayfayla mekik dokumak da sizi yoruyor. Eğer bu stresi üzerinizden atabilirseniz kitabı keyifle okuyorsunuz, belki baştan bir kez daha okuma niyetiyle. Yazarın dili, tasvirleri birçoğumuza Yaşar Kemal’i hatırlatmış. Dolayısıyla eğer Yaşar Kemal’i okumayı seviyorsanız bu kitabı da seveceğinize inanıyorum. 

Bu bölümde söz alan arkadaşlarımız sırasıyla 

Alim Küçükpehlivan, Dilek Sena Çekin, Güçlü Karavelioğlu ve Işık Ceren Alpago 

Support the show

13 Mar 2023Dr. Rümeysa Can Gündüz ile Sinirbilim ve Düşünen Eller00:52:23

Send us a text

Bu bölümde konuğum bilişsel sinirbilim uzmanı Dr. Rümeysa Gündüz Can

Rümeysa Hanım Boğaziçi’nde psikoloji eğitimi aldıktan sonra yüksek lisans ve doktorasını Almanya’da bilişsel sinirbilimi üzerine tamamlamış. Söyleşimizde büyük bir yer tutan eller ise onu motor hareket konusunda çalışmaya iten en önemli etmen olmuş. Eller ve yazmak benim de ilgimi çok çektiği için ondan epey bilgi aldım.

Kalemi elimize alıp bir şey yazdığımızda el, göz ve biliş koordinasyonunu sağlıyoruz. Bu üçlü, beyinde farklı alanların etkileşim içine girmesini sağlıyor, sadece düşünmüyoruz, elimizi ve gözümüzü çalıştırarak, beynimizi de daha fazla çalıştırmış oluyoruz. Benim gözlemim çalışanların genelde düşündüklerini not almak ve küçük çizimler yaparak kendilerini ifade etmek konusunda gönülsüz olmaları. Bunun faydalarını hep dile getiriyorum ama artık Rümeysa Hanım’ın açıklamalarıyla yapacağım her çalışmada vurgulayacağım.

Merak ettiğim bir diğer konu da beyin dalgalarını uyararak, çalıştırarak bazı bilişsel aktivitelerimizi geliştirip geliştiremeyeceğimizdi. Bunun yanıtını da söyleşimizde bulabilirsiniz.

 (01:32) Motor hareket ve biliş ilişkisi (06:19) Motor zekası (10:16) Beyin hakkında bildiklerimiz (20:10) El üzerine güzellemeler (31:39) Sanal gerçekliğin sağlık hizmetlerinde kullanımı (36:27) Beyin dalgaları (43:52) Evde yapılabilecek beyin egzersizleri (46:53) Rümeysa Can Gündüz’ün değer yaratma formulü 

Dr. Rümeysa Gündüz Can’ın Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/rumeysagunduzcan/

Dr. Rümeysa Gündüz Can’ın e-posta adresi
rumeysagunduzcan@gmail.com

Support the show

20 Mar 2023Çığır Açan Düşünme Sanatı ve Pratiği00:18:22

Send us a text

Çoğumuz, buluşların hatta yaratıcılığın üst düzey yeteneklere sahip bir azınlığa özgü olduğuna inanıyoruz. Olivia Fox ve Judah Pollack “Ağ ve Kelebek” adlı kitaplarında tüm insanların çığır açan düşünme yeteneğine sahip olduğuna dair kanıtlar ortaya koyuyorlar. 

Buluşları, güzel ve zor doğaları nedeniyle "kelebekler" ile karşılaştırıyorlar. Odaklanma halinden dalgınlığa geçtiğimizde ve tekrar geri döndüğümüzde "ağı" açtığımızı söylüyorlar. Ancak kelebeklerin düşmanlarına karşı da gözümüzü açık tutmamız gerektiğini salık veriyorlar; örümcekler (korku), eşek arıları (başarısızlık) ve soğuk (belirsizlik). 

Yazarlar, beyin mekaniği ile ilgili birçok kavramı ve günlük hayatımızda daha fazla yaratıcı düşünmemiz için araç önerilerini sunuyorlar, ben de burada bir kısmına yer verdim. 

Hayatta kalmak ve gelişmek için sürekli atılım yapmamız gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda giderek zorlaşan koşullar becerilerimizi sonuna kadar kullanmamızı, bunu da ancak uygun koşullarda ve doğru bir zihniyetle yapmamız gerektiriyor. 

Support the show

27 Mar 2023Gamze Çamurluoğlu ile İngilizcenizi Dönüştürmek00:49:36

Send us a text

Bugünkü konuğum ingilizce eğitmeni ve dil koçu Gamze Çamurluoğlu.

Gamze İngiltere’de yaşıyor ve kurduğu şirketle dünyanın her yerine hizmet veriyor. Uzmanlık alanını, orta seviye İngilizceye sahip profesyonellerin daha akıcı konuşabilmelerini sağlamak ve kendi hikayelerini İngilizce olarak da paylaşabilmeleri için süreci kolaylaştırmak olarak belirlemiş. Herkesin bir ya da daha fazla dil blokajına sahip olduğunu fark etmesiyle de öğretmenliğini ''dil koçluğu/mentörlüğü'' ile desteklemeye karar vermiş ve Dil Aktivasyon Programı'nı oluşturmuş.

Gamze sanki 40 yıllık bir öğretmenin tecrübesiyle anlatıyor dili ilerletmede yaşanan sorunları. Pratik yapma miti üzerinde bizi düşündürüyor. Söyleşimizin ikinci kısmında ise davranış bilimi ile harmanladığı çözüm önerilerinden bahsediyor.

Eğer siz de yabancı dilinizi ilerletmekte zorlanıyorsanız, doğru yolda olup olmadığınızı merak ediyorsanız Gamze’ye kulak vermenizi öneririm.

 (02:46) İngilizceyi amaç olarak mı araç olarak mı görüyorsunuz? (04:39) Gamze’nin kariyer gelişimi (07:50) neden İngilizcem hep aynı seviyede (11:30) Durum analizi (15:27) Pratik mi, performans mı? (24:30) Fogg Davranış modelinin ingilizce öğrenmeye uyarlanması (30:30) hedefle uyumlu bir plan oluşturmak (34:23) Hedefi küçük parçalara ayırmak (37:38) İngilizce’yi yaşamak (46:02) Gamze’nin değer yaratma formülü

Gamze Çamurluoğlu’nun web sitesi
https://www.gklanguage.co.uk/

Bölümde 8.dakikadan sonra bahsi geçen görsel
https://drive.google.com/file/d/1VytiHwlGIY-zZQiKs7SJ_Yvgee5Z2sb6/view?usp=sharing

Support the show

03 Apr 2023DYF Kitap Kulübü ile Mükemmel Olmamanın Hediyeleri00:31:11

Send us a text

Kitap Kulübümüzün 27inci buluşmasında Brené Brown’ın “Mükemmel Olmamanın Hediyeleri” adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde her zaman olduğu gibi üyelerimizin görüşlerine yer veriyorum.

Kendisini araştırmacı ve hikaye anlatıcısı olarak tanımlayan Brené Brown’ı TED konuşmalarından tanıyorsunuzdur. Kırılganlık, utanç ve empati konularında, çalışmalarından edindiği bilgileri kendi hayat deneyimleri üzerinden paylaşıyor. Çok sayıda kitabı var, youtube’da konuşmaları ve Unlocking Us adlı bir de podcasti var.

Bu kitabında da başkalarının bizden beklediği veya olmamız gerektiğini düşündüğümüz biri gibi olmaya çalışmaktan çektiğimiz sıkıntılardan, asıl olduğumuz kişiyi hikayesiyle, kusurlarıyla kucaklayarak kurtulabileceğimizi bize söylüyor. Cesaret, şefkat ve bağlantının bütün kalbinizle yaşamak için ihtiyaç duyduğumuz yegane şeyler olduğunu anlatıyor.

Bu buluşmanın da sürprizi Sevgili Yasemin Parlak Demir Hoca’dan geldi. Dünyada özşefkat kavramını literatüre sokan Kristin Neff ve Christopher Germer’in kitabından bir “şefkatli temas” adlı kendi hastalarına da uyguladığı bir egzersizi bize yaptırdı, sonra üzerine konuştuk. Bu kısmı podcaste alamadım ama geçen haftaki Linkedin paylaşımımda bu egzersizin aşamalarına yer verdim. Onu da bölüm notlarında bulabilir ve kendinize uygulayabilirsiniz.

Bu bölümde söz alan arkadaşlarımız sırasıyla

 (02:09) Müge İrfanoğlu, (05:09) Dilek Sena Çekin, (07:46) Aycan Acar Şahin, (11:00) Yavuz Abut, (17:46) Cihat Özeray, (19:32) Selma Çelik, (20:56) Yasemin Parlak Demir, (24:17) Müge İrfanoğlu, (25:03) Bengü İlhan

Şefkatli temas paylaşımı:
https://www.meteyurtsever.com/2023/03/30/dyf-kitap-kulubu-mart23-bulusmasi/

Support the show

10 Apr 2023Hülya Mutlu ile Psikolojik Sermaye Yatırımı00:42:15

Send us a text

Hülya Mutlu 168. bölümde yaklaşık 2.5 yıl aradan sonra ikinci defa konuğum oluyor. 51.bölümün başlığı “Doğru Tedavi için Doğru Teşhis” idi, ilk kitabı “Tam Üstüne Bastın”ı konu edinmiştik. Bu bölümde ise Mutlu’nun son kitabı “Bu Bir Yatırım Tavsiyesidir” hakkında konuştuk.

Hayat mücadelesinde bize en büyük desteği sunan psikolojik sermayeyi oluşturan özyeterlilik, umut, iyimserlik ve duygusal dayanıklılığı nasıl geliştirebileceğimiz hakkında Mutlu bizi düşündürüyor ve uygulama önerileri sunuyor. Söyleşimizde kitapta en çok ilgimi çeken ve son yıllarda beni en çok meşgul eden konuların başında gelen davranışlarımızda duygu ve düşüncelerimizin rolünü kendisine sordum.

Kitabın ikinci bölümünde yer alan değişim ve dönüşümü, bizi zorlayan irade gücünün kaynaklarından ve engelleri nasıl aşabileceğimizi konuştuk. Mutlu, kendimizi tanımanın öneminden ve pozitif psikolojinin de konu edindiği güçlü yanlarımızı nasıl kullanabileceğimizden bahsetti. Bu konuda linkini aşağıda verdiğim testi de herkese tavsiye ederim.

Podcastimizde bir de ilki gerçekleştirdik. Kayıt öncesinde iki dinleyicimizden sorularını sesli olarak almıştım. Hülya Mutlu kitabı yazma sürecinin kendisine kattıkları ve öğrenme alışkanlıkları hakkındaki bu soruları yanıtladı.

 (01:20) Hayatındaki değişiklikler (04:44) Duygulara bakış (10:06) Düşünce ve inançlarımız davranışlarımıza nasıl etki ediyor? (16:17) İrade sınırlı bir kaynak mıdır? (20:01) Güçlü yönlerimiz hakkında farkındalığın rolü (28:49) Kitabı yazma süreci (30:09) Öğrenme tutkusu (35:29) Hülya Mutlu’nun değer yaratma formülü

Hülya Mutlu’nun Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/hulyamutlu/

Hülya Mutlu’nun Youtube kanalı:
https://www.youtube.com/@TheEnmac

Karakter güçlü yönleri testi
https://www.viacharacter.org/

Support the show

17 Apr 2023Karakterinin Güçlü Yönleriyle Yolunu Çiz00:27:50

Send us a text

Birçoğumuz hayatta ne yapmak istediğimizden, hangi yolda ilerlememiz gerektiğinden veya nasıl harekete geçmemiz gerektiğinden emin olamıyoruz. Pozitif psikoloji, klasik psikoloji dalının sorun odaklı yaklaşımının aksine güçlü yönlerimiz üzerine yoğunlaşarak bu soruların yanıtlarını bulabileceğimizi savunuyor. Hayatta mutlu ve başarılı olmanın yolunun insanların doğal eğilimlerini ve güçlü yönlerini belirlemelerinden geçtiğini iddia ediyor.

Alanın önde gelen isimleri Christopher Peterson ve Martin Seligman yayınladıkları CSV (Character Strengths and Virtues Handbook) Karakter Güçlü Yönleri ve Erdemleri El Kitabında altı erdem (bilgelik, cesaret, insanlık, adalet, ölçülülük, aşkınlık) ve onlara katkı sunan 24 karakter özelliğini belirlemişler.

Bu bölümde, ben de VIA karakter testinin ortaya koyduğu karakter profilim ve üzerindeki düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim. Umarım siz de linkini aşağıda paylaştığım bu testi kendinize uygular ve sonuçları üzerinde faydalı bir düşünce egzersizi yapabilirsiniz.

Viacharacter Güçlü Yönler Testi (Türkçe dil seçeneği var)
https://www.viacharacter.org/survey/account/register?registerPageType=popup

Support the show

24 Apr 2023Emre Doğaner ile Funnel Kafasıyla İşini Kur00:46:39

Send us a text

Bu bölümde konuğum Funnel Kafası kurucularından Emre Doğaner.

Emre der-ya topluluğumuzda bize funnel yaklaşımıyla işimizi nasıl kuracağımız konusunda bir sunum gerçekleştirdi, sorularımızı yanıtladı. Burada sohbetimizin bir kısmına yer veriyorum.

Emre sohbetimizin ilk bölümünde girişimcilikte olması gereken zihniyet yapısından bahsetti. Yani iş yaparken oyunda kalmaya odaklanıp ve sürekli öğrenmeye önem vermeyi, odağı içeride tutmayı (değişen koşullara sızlanmadan çözüm üretmeyi) ve uzun vadede değer yaratmaya odaklanmayı vurguladı.

Sonrasında ise hedef kitleyi tanıyarak, onlara sunabileceğimiz değeri belirlemek ve bunu basamaklandırarak sunmanın yollarını bizimle paylaştı. Burada da geçen bölümde bahsettiğim gibi insanın kendisini tanıması ve güçlü yanlarıyla nasıl bir değer yaratacağını bilmesi işin en zorlu ama keyifli tarafı. Doğru araçlarla ve taktiklerle kendi nişini bulmak ve odaklanmak sizi başarıya götüren yol olacak.

Emre de benim gibi öğrenme meraklısı, yurt dışındaki uzmanları sürekli izleyen ve paylaşan, içerik üreten bir dijital pazarlama uzmanı; onu özellikle aktif olduğu twitter’da veya Funnel Kafası Podcastini takip etmenizi tavsiye ederim.

 (01:39) İş yapmanın, girişimciliğin mantalitesi (13:30) Taktik Üçgeni (iş modeli) (20:03) Sistem bakış açısı (22:58) Funnel’ı kendi işinizde nasıl kullanabilirsiniz? (30:43) Elinizdeki kıymetleri çıkarın (37:56) Amaç kitleyi büyütmek değil elemek (40:23) Reklamın gerekliliği, bültenin rolü (43:40) Emre Doğaner’in değer yaratma formülü 

Emre Doğaner’in web sitesi
https://www.emredoganer.com/

Twitter hesabı
https://twitter.com/benemredoganer

Support the show

01 May 2023DYF Kitap Kulübü ile Stoacının Günlüğü00:38:02

Send us a text

Kitap Kulübümüzde Nisan ayında 28’inci buluşmamızda Ryan Holiday ve Stephen Hanselman’ın Stoacının Günlüğü adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.

Kitapta yılın her bir günü için İmparator Marcus Aurelius’un, Seneca’nın ve Epiktetos’un notlarından yola çıkarak yeni bir düşünce veya eylem önerilmiş.

Stoacılar çalışmalarını üç temel prensip çatısı altında derlemişler.

Algı: Etrafımızdaki dünyayı nasıl görüyor ve algılıyoruz?

Eylem: Aldığımız kararlar, eylemlerimiz ve bunların kapsamı

İrade: Değiştiremediğimiz şeylerle nasıl başa çıkar, doğru ve tatmin edici bir kanıya nasıl varır ve dünyadaki yerimiz hakkında doğru bir anlayışa nasıl sahip oluruz?

Bu 3 prensibi de yazarlar her biri bir aya karşılık gelecek şekilde 12 alana bölmüşler. Erdem, Ölümlülük, Duygular, Öz Farkındalık, Metanet, Doğru Şeyi Yapmak, Problem Çözme, Kabullenme, Akli Netlik, Pragmatizm, Tarafsız Düşünce ve Sorumluluk.

Kitapta tüm bu alanlara dönük pratik tavsiyeler de var, sonuçta bu Stoacıların hedeflerinden biri, insanların erdemli bir hayat yaşamalarına yol göstermek.

Bu kadar çok sayıda öğüdü hazmetmesi kolay olmasa da okuyan herkesin kendisi için faydalı yönler bulduğunu söyleyebilirim. Bizi şaşırtan bir konu da neredeyse 2000 yıl önceki tespitlerin bugün de geçerli olması, hatta pozitif psikolojinin ve koçluk eğitiminin temelini oluşturduğunu görmemiz oldu. Dönüp dönüp okunabilecek, başvurulabilecek bir kaynak olduğunu söyleyebiliriz.

Sırayla söz alan arkadaşlar;
 Belgin Elmas, Yavuz Abut, Aycan Acar Şahin, Hatice Ergüven Doydum, Gamze Ürkmez, Seda Diril Boyraz, Ömer Tural, Gülşah Akcengiz, Melek Bıyıkbeyi, Selim Uysal, Alim Küçükpehlivan ve Bahadır Sınay 

Support the show

21 Oct 2019Inspiring Innovation Projects with Andy Reid00:36:18

Send us a text

Interview with Andy Reid founder of the Genius Box

What is Andy's definition of premium facilitation? What are the must haves of a successful workshop session? How to deal with skeptics and cynics?

Website:
www.thegeniusbox.com 

Andy's LinkedIn profile:
https://www.linkedin.com/in/andy-reid-74a1a55/

Andy's Instagram profile:
https://www.instagram.com/thegeniusbox/

Andy's e-mail:
andy@thegeniusbox.com

Support the show

08 May 2023Dikkatinizi Nasıl Kontrol Eder ve Hayatınızı Seçersiniz?00:18:59

Send us a text

Bu bölümde Nir Eyal’ın Pür Dikkat adlı kitabının özetini sizinle paylaşıyorum. Bundan tam iki yıl önce kitap kulübünde okuduğumuz Cal Newport’un aynı adlı kitabı ile de kısa bir karşılaştırmasını sunuyorum.

Nir Eyal’ın 2014 yılında çıkardığı “Kancaya Takılınca” adıyla Türkçe’ye çevrilen kitabı Hooked epey ses getirmişti. Ürün tasarımı, yazılım ve pazarlama ile ilgilenen kişilerin gözdesi olmuştu, ürünlerin alışkanlık yaratması için özellikle teknoloji firmalarının uyguladıkları taktikleri bir araya getiren bir kitaptı.

Pür dikkat adıyla çevrilen “indistractable”ın arka kapağında şu açıklama yer alıyor.

“Pürdikkat’te Nir Eyal, bizi dikkat dağınıklığına iten gizli psikolojiyi gözler önüne sererek, bu sorunu çözmenin neden telefonumuzdan, iPad’imizden ya da bilgisayarımızdan vazgeçmek kadar basit olmadığını açıklıyor. Kendimizi yoksun bırakmak çözüm değildir ve çoğu zaman da daha fazlasını istememize medem olur. Yazar dört aşamalı, araştırma destekli modelle, hedeflediğinizi sonunda yapabilmenizin sırrını ortaya koyuyor ve teknolojinin bizden yararlanmasına izin vermeden, ondan en iyi şekilde faydalanmanın anahtarını sunuyor”

Support the show

15 May 2023Türkiye'nin İkinci Yüzyılı Seçimi00:07:55

Send us a text

Bu bölümde seçimin sonuçlarından ziyade Cumhuriyet'imizin ikinci yüzyılına dair beklentilerimi ve temennilerimi paylaştım.

Support the show

22 May 2023Gülden Türktan ile Liderliğin Karanlık Yüzü00:42:39

Send us a text

Bu bölümde konuğum yazar, ekonomist, yönetim danışmanı Dr. Gülden Türktan.

Bu yılın başında Forbes dergisi dünyanın dört bir yanından ilham veren kadınları paylaştığı ”50 Over 50” listesinin Avrupa, Orta Doğu ve Afrika seçkisinde, G20 bünyesinde toplumsal cinsiyet eşitliği ve ekonomiye eşit katılım odağında faaliyet gösteren Women20 (W20) Kurucu Başkanı Gülden Türktan’a da yer verdi. Gülden Hanım kariyerine bir çok firmanın yönetim kurulu üyeliğini sığdırmış, ülkemizi bir çok uluslararası platformda başarıyla temsil etmiş bir iş kadını ve girişimci.

Liderliğin görünen yüzü gıpta edilen veya kıskanılan, ayrıcalıklara sahip bir pozisyon. Ama görünmeyen yüz çatışmalar, zorluklar arasında yalnızlıkla eş anlamlı. Gülden Hanım iş hayatında tanık olduğu hikayeleri kendi penceresinden çıkarımlarıyla paylaşıyor. Sakinlikle, dinleyerek, varsayımlarını sorgulayarak, işin olumlu tarafından bakarak nasıl karanlıktan aydınlığa çıkılabileceğinin ipuçlarını veriyor.

Yaz da geliyor, bir tatil günü 2-3 saatte keyifle okuyabileceğiniz bir kitap listenize almanızı tavsiye ederim.

(02:36) Liderlikle ilişkisi (06:48) Liderin rolü (12:23) Çalışanlara alan tanımak (18:11) Kendi motivasyonunu yaratmak (22:00) Çıkarım merdiveni (28:07) Olumlu düşünmenin gücü (36:25) Gülden Türktan’ın değer yaratma formülü 

Gülden Türktan’ın web sitesi
https://www.guldenturktan.com/tr/

E-posta adresi:
asistan@guldenturktan.com

Support the show

29 May 2023Tuçe Yücel ile İşlerin Üstesinden Gelmek00:38:16

Send us a text

Bu bölümde konuğum Deepinsula kurucu ortağı Tuçe Yücel.

Şirket kurumsal verimlilik çözümleri alanında faaliyet gösteriyor, bireylerin ve kurumların stresten arınmış şekilde üretkenliklerini arttırma, kişisel ve profesyonel hayatlarına odaklanmalarına rehberlik ediyor.

Konuğumla günümüzde daha verimli çalışmanın, artan iş yükünün getirdiği stresi ve bunun karşısında çoğu kişinin kendini çaresiz hissettiğini ve bu durumu kabullendiğini konuştuk. Tuçe Hanım Amerikalı yönetim danışmanı ve yazar David Allen’ın GTD çalışma sisteminin felsefesini ve dayandığı temelleri bize anlattı. Kendilerinin kurumlarda bireylerle nasıl çalıştıklarını, eğitimi alan kişilerin karşılaştıkları sorunları ve bunları aşmaları için onlara nasıl destek olduklarından bahsetti. Yakın bir gelecekte bir kurumdan bağımsız olarak kişilerin de konferans formatında bu çalışmayı deneyimleyebileceklerini belirtti. Bu süreçte web sitesindeki yazılarına göz atmanızı ve Tuçe Hanım’ı sosyal medyadan takip etmenizi tavsiye ederim.

 (02:13) Kurumsal hayattan geçiş (06:15) Özetle GTD metodu (10:53) Kullanılan araçların önemi (13:33) Metoda uyum sağlama (17:41) Kaosu kabulleniyoruz (21:10) “Hoşgörülü” bir sistem (24:14) Alışkanlık için öz yönetim (32:46) Tuçe Yücel’in değer yaratma formülü 

Tuçe Yücel’in Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/tuçe-yücel-983533137/

Deepinsula web sitesi
https://www.deepinsula.com/

Support the show

05 Jun 2023DYF Kitap Kulübü ile Zaman Yaratmak00:43:42

Send us a text

Kitap Kulübümüzde Mayıs ayında 29’uncu buluşmamızda Jake Knapp ve John Zeratsky’nin “Zaman Yaratmak” adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.

Günümüzde bilgiye ulaşmak ve bizden uzakta insanlarla iletişim kurmak kolaylaşırken bunun bedelini o bilgileri filtreden geçirmek ve mesajları yönetmek için harcadığımız zaman ve eforla ödüyoruz.

Her yeni uygulama bize bir kolaylık ve fayda getiriyormuş gibi görünse de asıl önemli olan şeylerden uzaklaştığımızı fark ediyoruz.

Bu kitap son zamanlarda ortaya çıkan bir çok teknik ve metot gibi bize bir yol haritası ve bakış açısı vermeye çalışıyor. Bunu oldukça esnek, alçakgönüllü ve espirili bir dille yapması bize iyi geldi. Kitap 87 tane taktik öneriyor ve bunlara şans vererek işimize yarayıp yaramadığını denememizi salık veriyor.

Biz kulüp olarak kitabı beğendik, bir çoğumuz hemen uygulamaya koyduğu ve fayda gördüğü taktikleri paylaştı ve herkese okumasını tavsiye ediyoruz. İçeride bir çok başka kitaptan ve uygulamadan da bahsedildi, kulak vermenizi öneririm. Sırayla söz alan arkadaşlarımız:

 (01:59) Hande Tonyalı, (05:15) Seda Diril Boyraz, (06:27) Aycan Acar Şahin, (09:24) Müge İrfanoğlu, (12:13) Samet Yıldırım, (14:23) Aydan İrem Sungur, (16:59) Cihat Özeray, (18:17) Olcay Çat, (21:18) Alim Küçükpehlivan, (23:29) Dilek Geçit, (26:50) Yavuz Abut, (31:11) Dilek Sena Çekin, (31:46) Ahmet Sarıtaş, (33:54) Mustafa Pancarcı, (37:03) Hacer Deniz, (37:54) Selim Uysal ve (40:36) Talha Çelik 

Support the show

12 Jun 2023Cenk Caner ile Müşteri İlişkileri Sanatı00:46:22

Send us a text

Bu bölümde konuğum eğitmen ve konuşmacı Cenk Caner.

Cenk Caner’i muhtemelen müzik ve sinema filmleri ile renklendirdiği hikayelerinden tanıyorsunuz. 20 yılı aşkın turizm alanında yöneticilik, eğitmenlik tecrübesine sahip Cenk’le önce müşteri daha doğrusu onun deyimiyle misafir ilişkileri hakkında konuştuk. Bu alanda özellikle hizmet sektöründe bir çok şirkete örnek olabilecek uygulamalardan ve anlayıştan bahsettik. Cenk, müşterilerle yüzyüze temas eden çalışanlara nasıl inisiyatif verildiğini ve hataların yönetim tarafından nasıl karşılandığını çok özel anekdotlarla bize anlattı.

Kendisinin büyük ilgi gören nostaljik hikayelerini nasıl kurguladığını, ilham kaynaklarını öğrendik. Cenk otel endüstrisine eğitimler vermeye devam ederken bir yandan da firmalara atölyeler düzenliyor. İş dünyasının liderlik, yaratıcılık, çeşitlilik ve kapsayıcılık gibi konularını sinema filmleri üzerinden oyunlaştırarak işliyor. Benim de eğitimini aldığım yaratıcı dramada, katılımcılara herhangi bir bilgi veya davranış dayatılmadan, verilen temayı onların deneyimlemesini ve kendi yaşanmışlıklarıyla yorumlamaları beklenir. Cenk’in yaptığı da katılımcıların oyunculuk performansları ile değil sinema anlatımları üzerinden bu kazanımlara ulaşmak. Bu yüzden yaklaşımı hoşuma gitti ve orijinal buldum. Siz de firmanızda bunu deneyimlemek istiyorsanız onu nerede bulacağınızı biliyorsunuz.

 (02:14) Turizmde misafir deneyimi yönetimi (10:11) Hatanın değeri (güzel bir örnek) (13:59) Hataya engel olan korku kültürü (17:15) Misafir yolculuğu haritası (25:11) Cenk’in hikaye anlatıcılığının kökenleri (34:15) Hikaye anlatmanın püf noktası (38:25) Cenk Caner’in değer yaratma formülü 

Cenk Caner’in Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/cenkcaner/

Support the show

17 Dec 2019Gülay Özkan ile Tasarımın Keşfedilmeyen Gücü00:39:11

Send us a text

Gülay Özkan dünyanın sorunlarını, insan odaklı yaklaşımla çözmeye kendini adamış olan bir girişimci ve danışman.

12 yıl önce GEDS’i kuran Özkan, Avrupa Birliği'nin Horizon 2020 programından yatırım desteği alan, 9 ülkede yürütülen nano teknoloji projesi Maturolife'ın tasarım liderliğini yapıyor. Eylül ayında global devlerle yarıştığı DMI Design Awards'da bu projesiyle bir de ödül kazandı.

Özkan’ın İstanbul'dan çıkıp 3 kıtaya uzanan ve geleceğe tasarım penceresinden bakan  ilham verici yolculuğunu dinleyin.

Gülay Özkan'ın web sitesi
https://gulayozkan.com

Gülay Özkan'ın Farklı Bakış programını izleyebileceğiniz Youtube kanalı
https://www.youtube.com/channel/UCI-W4Ek_KBAcO1OiTQCalWA

Support the show

30 May 2020Mete Yurtsever ile Değer Yaratmanın Formülü (Bölüm.2)00:33:05

Send us a text

Aykut Balcı'nın ev sahipliğini yaptığı Dünya Trendleri podcast'i ile ortak olarak gerçekleştirdiğimiz bölümün ikinci kısmında, tasarım odaklı düşünmenin aşamalarından, şirketlere ve bireylere faydalarından ve benim değer yaratma formülümden konuştuk.

Dünya trendleri web sitesi:
http://www.dunyatrendleri.com

Support the show

21 Aug 2023DYF Kitap Kulübü ile Başarısızlığa Övgü (Konuk: Dr.Mahfi Eğilmez)01:10:26

Send us a text

Kitap Kulübünde Haziran ayında 30. buluşmamızda Türk ekonomist ve yazar Dr. Mahfi Eğilmez’in Başarısızlığa Övgü adlı kitabını konuştuk. Ancak her zamanki buluşmamızdan farklı olarak bu defa Mahfi üstadımız da toplantımıza katılarak bize şeref verdi. Hem kitabını hem de güncel ekonomi konularını konuştuk ve toplantımız iki saat kadar sürdü. Ben buraya katılımcılarımızın kitap odağındaki sorularına ve Mahfi üstadın yanıtlarına yer vereceğim. Podcastimdeki en uzun bölüm oldu ama daha fazla kesmeye kıyamadım, üstadın anlatacaklarını sizin de sonuna kadar keyifle dinleyeceğinize inanıyorum.

Mahfi üstadın çok ilginç bir hikayesi var. Vasat bir orta-lise öğrenciliğinden sonra Mülkiye’de çok başarılı bir öğrenci oluyor. Bunu üstad blogunda şöyle açıklıyor; “Çünkü orada okutulan dersler hem benim seveceğim cinsten derslerdi hem de ezbere dayalı olarak değil sorgulayıcı bir sistemle anlatılıyordu. Dersleri sevmem başarılı olmamı getirdi. O nedenle insanın yaşamının bazı bölümlerindeki başarısızlıkların sürekli olmayacağını, sevdiği veya seveceği alanlara yönelerek başarıya ulaşabileceğini düşünürüm.”

Biz kulüp olarak kitabı çok beğendik. Her yaşta okunabilecek ama özelliklere lise çağındaki gençlere mesela ikinci sınıfta okutulması gerektiğine inanıyoruz.

Aşağıda soruları soran üyelerimizin isimleriyle ile birlikte konu başlıklarına yer verdim. İlgilendiğiniz kısma bölüm işaretlerine tıklayarak da ulaşabilirsiniz.

 (01:50) Neden bu kitabı yazdı (07:44) Başarısızlığı kabul etmemek - Seda Diril Boyraz’ın sorusu (14:02) Gençleri nasıl yönlendirmeli - Aycan Acar Şahin’in sorusu (21:35) Üniversitelerin niteliğindeki değişim - Alim Küçükpehlivan’ın sorusu (30:19) Neden akademik kariyer yapmadığı - Kadir İleri’nin sorusu (40:22) Eğitim sistemi hakkındaki görüşleri - Hatice Ergüven Doydum’un sorusu (47:17) Motivasyonunu nasıl koruduğu - D.Sena Çekin’in sorusu (53:58) Gençler için bir kılavuz kitap - Işık C. Alpago’nun sorusu (57:28) Editörün katkısı ve kitaplarını nasıl yazdığı - Mürsel Çavuş’un sorusu (01:05:38) Notlarını nasıl tutuyor - Engin Öztornacı’nın sorusu 

Support the show

28 Aug 2023DYF Kitap Kulübü ile Mülksüzler00:27:49

Send us a text

Kitap Kulübünde 26 Temmuz Çarşamba akşamı 31. buluşmamızda Ursula Le Guin’in Mülksüzler adlı kitabını konuştuk. Yine bu kayıtta katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.

Ursula LeGuin Amerikalı bir romancı. 1974’te yazdığı Mülksüzler yazdığı yedinci bilim kurgu romanı.

Anarres ve Urras isimli İki gezegenli bir sistemde geçen olayları anlatıyor. Kitabın sonsözünde Bülent Somay’ın açıklamasından öğreniyoruz ki LeGuin’in Anarres adını Yunanca’daki Anarşi :başsızlık ve Latince’deki res: nesne kelimelerinin çağrışımından türetmiş. Urras’ı ise USA ve USSR kısaltmalarının yanı sıra Almanca’daki Ur kaynak, başlangıç anlamındaki öntakıdan, yani Anarres’e giden göçmenlerin geldiği yer olarak tasvir etmiş.

Bunu şimdi söylemesem de kitabı eğer okumadıysanız, okurken LeGuin’in birbirinin gezegeni ve ayı olarak betimlenen Urras ve Anarres yoluyla insanlık tarihini anlattığı hissine kapılacaktınız. Fakat yine farkedeceksiniz ki, LeGuin tek taraflı bir güzelleme yapmıyor, iki gezegenin de iyi ve kötü taraflarını gözler önüne seriyor, Bu klasik anlamda bir ütopya değil, o yüzden kitabın iç kapağındaki alt başlık “ikircikli bir ütopya”.

Kitabın tasvir ettiği dünyaları ve yerleri anlamak başta biraz gayret gerektirse de, sebat ederseniz kitap sizi sarıyor.

Bu bölümde söz alan üyelerimiz: (02:10) Yavuz Abut , (07:02) Kadir İleri, (08:33) Aycan Acar Şahin, (10:08) Bahar Faikoğlu, (12:51) Elif Ceylan, (16:00) Ömer Tural, (18:04) Suat Soy, (21:21) Talha Çelik, (23:03) Yavuz Abut, (24:41) Bahar Faikoğlu, (25:19) Suat Soy

Support the show

04 Sep 2023DYF Sinema Kulübü ile Umudunu Kaybetme00:40:26

Send us a text

Bugün 4 Eylül 2023, podcastime tam 4 yıl önce bugün başlamıştım, bunu söylemeden geçmeyeyim. 180inci bölüme ulaştım. Buraya ulaşmamı sağlayan nedir diye soracak olursanız birinci bölüm derim. Birinci bölümü yayınlamasaydım 180inci bölüm olmayacaktı. O yüzden hayal ettiğiniz ne varsa ertelemeden başlayın diyorum.

Bir diğer başlangıç da yine podcast dinleyicilerimizle kurduğumuz Kitap Kulübümüzden doğan Sinema Kulübü oldu.

Edebiyat ve sinema kardeş sanatlar. Uzun zamandır kitap sohbetlerimizde filmler gündeme geliyordu. Nihayet her ayın 15inde sinema gecesi yapmaya karar verdik. Filmleri topluca izlemiyoruz ama beraberce değerlendiriyoruz, kitap kulübünde yaptığımız şekilde.

Yine ağırlıkla podcastin de konularını oluşturan İş dünyası, İnsan ve Yapay Zeka, İnovasyon, Hayatın Anlamı, İnsan İlişkileri gibi alanlardan filmler belirledik.

İlk seçtiğimiz film 2006 yılında beyazperdeye çıkan Gabriele Muccino’nun yönettiği Türkçe’ye “Umudunu Kaybetme” adıyla çevrilen “The Pursuit of Happyness” oldu. Film gerçek bir yaşamöyküsüne dayanıyor. Chris Gardner 80’lerde San Fransisco’da eşi ve oğluyla maddi sorunlar yaşıyor. Önce eşi yanından ayrılıyor ardından kirasını ödeyemediği için evinden çıkarılıyor. Film bu ve bundan daha da zorlaşan şartlarla nasıl mücadele ettiğini anlatıyor.

Yine her zamanki gibi çok güzel yorumlar geldi. Gecenin sürpriz konuğu ise sevgili Cenk Caner idi. O da filme hiç bakmadığımız bir açıdan yaklaştı.

Bu konuşmalardan sonra bende uyanan soru acaba Amerika kadar bireyci olmamamız, yani ailemizden, arkadaşlarımızdan sosyal destek almamız acaba bizim “yırtmamıza” engel oluyor mu? Yani birilerinin bize bakacağı inancıyla dibe vurmuyor, bundan korkmuyoruz, elimizden geleni ardımıza koymuyoruz belki de. Çünkü gerçekten içimizdeki potansiyel başka çaremiz kalmadığında açığa çıkıyor galiba.

Bu bölümde söz alan arkadaşlar sırasıyla,

(02:37) Belgin Elmas, (07:02) Yasemin Parlak Demir, (10:24) Elif Ceylan, (11:32) Burçin Aktaş, (14:23) Gizem Güneş Erbil, (18:10) Belgin Elmas, (19:54) Yasemin Parlak Demir, (21:11) Hatice Ergüven Doydum, (24:05) Burçin Aktaş, (27:04) Belgin Elmas, (29:42) Bengü İlhan, (31:00) Kevser Demirel ve (33:40) Cenk Caner

Support the show

11 Sep 2023der-ya'dan Lean Talks ve Sürdürülebilir Mühendis'e00:41:36

Send us a text

Bu bölümde sizinle üç oluşumun hikayesini paylaşmak istedim.

Konuklarım Yalın Düşünür Gamze Ürkmez, Kovalent Bağ Yapıcı Esra Akalın Öcal ve Mustafa Başar, nam-ı diğer Mühendis Abi.

der-ya yani değer yaratma topluluğu ile bu podcastin takipçileri aşinalar. der-ya bugün iki yaşını doldurdu. Bu iki yıl içerisinde birçok değerli üyemiz hayatlarında yeni keşifler yaptılar, kendilerine yeni alanlar açtılar. Bugün konuğum olan diğer iki oluşum bunun güzel örneklerinden.

der-ya’nın bu oluşumlar hakkındaki rolünü yine Esra çok güzel ifade etti. Bir Kimya mühendisi olan Esra kimyadan örnek verdi, bağların oluşabilmesi için uygun bir ortam gerekir (NŞA olarak bildiğimiz bir atmosfer basınç, 0 santigrat derece), der-ya bize bu ortamı sağladı dedi.

Lean Talks Gamze’nin felsefe bakış açısını yalın metodu ile bağdaştıran, sosyal ve deneyimleyerek öğrenme metoduyla ilerleyen, örgütsel yapıyı iyileştirmeye çalışan, dinamik bir atölye.

Sürdürülebilir Mühendis ise genç mühendislerin ve mühendis adaylarını iş hayatına hazırlamak ve sürekli kendilerini geliştirebilmeleri için rehberlik etmek ve ilham olmak için Mustafa, Esra ve Gamze’nin kurdukları bir girişim.

Bu oluşumlardaki amaçlarından, yaptıklarından, karşılaştıkları zorluklardan ve bunları nasıl aştıklarından konuştuk. İlgilenen herkesi aramızda görmek için sabırsızlanıyoruz.

Linkedin sayfaları:

https://www.linkedin.com/in/gamzeürkmez/

https://www.linkedin.com/in/esraocal/

https://www.linkedin.com/in/mustafabașar/

(03:46) 2 yıl önce der-ya’ya girerken his ve düşünceleri (05:55) der-ya bir mekan olsa (08:28) Lean Talks’un başlangıcı (13:00) Mühendis Abi’nin başlangıcı (16:40) Esra’nın Mühendis Abi’ye katkısı (19:51) Gamze’nin Mühendis Abi deneyimi (22:31) Esra’nın kovalent bağ açılımı (24:12) Mustafa’nın Sürdürülebilir Mühendis tanımı (26:26) Kalfa Çırak programı yeni dönemi (28:50) Lean Talks için Gamze’nin başarı ölçütü var mı? (30:14) Esra için Sürdürülebilir Mühendis’in başarısı (31:57) Mustafa’nın hayali (33:40) Gamze’nin değer yaratma formülü (34:30) Esra’nın değer yaratma formülü (34:49) Mustafa’nın değer yaratma formülü

Support the show

18 Sep 2023DYF Kitap Kulübü ile Beyin ve Bağırsak00:33:18

Send us a text

Kitap kulübümüzün 32.buluşmasında Dr. David Perlmutter’ın Beyin ve Bağırsak adlı kitabını konuştuk.

Kitabın orijinal adı Brain Maker, yani Beyin Yapıcı. Kitapta Dr. Perlmutter, mikrobiyomunuzun (vücudunuzdaki bakteri topluluğunun) beyninizin sağlık durumunu ciddi anlamda etkilediğini ortaya koyuyor. Doğum anından itibaren bağırsaklarınızda olup bitenler herhangi bir beyin rahatsızlığı konusunda risk altında olup olmayacağınızı belirleyebiliyor. Buna otizm, demans, multipl skleroz, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi hastalıklar dahil.

Kitabın ilk iki yüz sayfası bağırsak-beyin bağlantısı hakkında araştırmaları detaylıca anlatıyor. Sonraki yüz sayfada ise bağırsak bakterilerinizi yeniden dengelemenizi ve beyninizi daha sağlıklı kılmanızı sağlayacak çözümlere odaklanıyor.

Dr. Perlmutter, iyi bağırsak sağlığına sahip olmanın önemine dikkat çekiyor ve sağlıklı bir bağırsağın sadece yiyecekleri nasıl sindirdiğimizi ve elimine ettiğimizi değil, aynı zamanda yaşamlarımız boyunca nasıl hissettiğimizi, hayata bakış açımızı nasıl etkilediği konusunda kanıtlar sunuyor.

Sohbetimizde çok güzel tespitler ve tavsiyeler bulabilirsiniz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum.

Söz alan arkadaşlar: (03:17) Aycan Acar Şahin, (06:39) Banu Özsoy, (09:33) Elif Ceylan, (13:08) Müge İrfanoğlu, (15:50) Aydan İrem Sungur, (19:10) Sezgin İldeş, (20:42) Bengü İlhan, (24:20) Aycan Acar Şahin, (27:16) Alim Küçükpehlivan, (28:50) Aycan Acar Şahin, (30:44)Müge İrfanoğlu

Support the show

25 Sep 2023Başak Baykan ile Kiralarsın00:44:11

Send us a text

Bugünkü konuğum Kiralarsın CEO’su Başak Baykan.

Kiralarsın, bir süreliğine ihtiyaç duyduğunuz veya satın almadan önce denemek istediğiniz elektronik cihazları güvenle ve kolayca kiralayabileceğiniz bir platform.

Kurucusu Başak Hanım’ın girişimci ruhu genç yaşından bu yana kendini göstermiş. Girişimci doğulur mu, olunur mu soruma, girişimciliğin bir karakter meselesi olduğunu, ama bunun da biraz doğuştan biraz da çevre ve yetişme etkisiyle ortaya çıkabileceğini söyledi.

Kiarlarsın bir kurumiçi girişimcilik örneği olduğu için, işleyen bir modelin sahip olması gereken özelliklere de değindi. Fikrin değil uygulamanın önemli olduğunu, bunu gerçekleştirecek olan ekibin niteliklerine dikkat çekti. Bunun aynı zamanda yatırımcının kararını etkileyen en temel unsur olduğundan bahsetti.

Hizmetin çözdüğü sorun hakkındaki varsayımlarının nasıl değişim gösterdiğini, yeni özellikleri eklerken, fiyatlandırırken müşteriyi nasıl dinlediklerini ve takip ettiklerini örnekleriyle paylaştı. Bence her girişimcinin dinlemesi gereken başvuru kaynağı gibi bir bölüm oldu.

Bir güzel sürpriz ve haber de Kiralarsın’ı denemek isteyen dinleyicilerimiz için. Sizin için %20 indirim tanımlandı. İndirim kodunu öğrenmek için söyleşimizi dinlemenizi rica ediyorum.

 (01:10) Girişimci doğulur mu, olunur mu? (03:57) Girişimci olmak, girişimde çalışmak, girişimci gibi çalışmak (06:18) Kurum içi girişimcilikle tanışma (12:34) Yatırımcı neye ikna olur (15:20) QNBeyond programının işleyişi (19:15) Varsayımları doğrulamak ve iyimserlik (25:33) Fiyatlandırma yaklaşımı (28:40) Rakiplerle nasıl ayrıştıkları (31:14) Yurtdışı planları (37:24) Yeni girişim fikirleri (39:43) Başak Baykan’ın değer yaratma formülü

Kiralarsın web sayfası:
https://www.kiralarsin.com/

Başak Baykan’ın Linkedin profili:
https://www.linkedin.com/in/başak-baykan-1b02a163/

Support the show

02 Oct 2023Nigar Evgin ile Engelsiz Bir Yaşam İçin00:37:03

Send us a text

Bu bölümde ilk bakışta çerçevemizin dışında görünen bir konumuz var; Serebral Palsi. Birçok kişi için yeterince anlaşılmamış veya yanlış anlaşılmış bir nörolojik bozukluk.

Tabii bu konuyu şimdi ele almamızın bir nedeni yaklaşan 6 Ekim Dünya Serebral Palsi günü.

Bildiğiniz gibi bu podcast toplumumuzun daha kapsayıcı, anlayışlı ve adil hale gelmesine nasıl katkıda bulunabileceğimizi de ele alıyor. Sivil toplum kuruluşları ve liderleri de, engelli bireylerin haklarını savunma ve onların yaşamlarını iyileştirme konusunda önemli bir rol oynuyorlar.

Konuğum bu liderlerden, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Genel Direktörü Nigar Evgin.

Kendisiyle bu alanda 20 yılı aşkın deneyimine dayalı sivil toplumun gücüne ve engellilikle ilgili farkındalığı artırmanın önemine ilişkin bir sohbet gerçekleştirdik.

Amacımız, sadece serebral palsi ve engellilik hakkında daha fazla bilgi sunmak değil, aynı zamanda bu konunun toplumsal değişimdeki rolünü ve her birimizin nasıl bir fark yaratabileceğini keşfetmek. Empati ve anlayışın gelişmesine katkı sunmak.

 (02:35) Serebral palsi nedir? (04:05) Erken teşhisin önemi (07:34) Farkındalık oluşturma ve bilinçlendirme faaliyetleri (12:25) Çabaların etki ölçümü (14:28) STK’larda inovasyon mümkün mü? (19:05) STK’lar arasında iş birlikleri (22:42) Türkiye’de bağış yapma anlayışı (26:23) Türkiye’de sivil topluma katılım (28:39) Gelecek planları (31:16) Nigar Evgin’in değer yaratma formülü 

Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı hakkında bilgi edinmek ve bağış yapmak isterseniz:
https://www.tscv.org.tr/PageContent/tr/sertifika-bagisi/1900

Nigar Evgin’in Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/nigar-evgin-b9119547/

Support the show

09 Oct 2023Şule Yücebıyık ile Etki Bilimi00:45:50

Send us a text

Bu haftaki konuğum bir iletişimci ve sosyal girişimci, Bilim Virüsü Kurucusu Şule Yücebıyık

25 yıllık iletişimcilik kariyerinin ardından bir LGS adayı annesi olmak onu bir sosyal girişimci yapmış diyebiliriz.

Sosyal girişimi Şule çok güzel anlattı ama buraya kendisinden dinlediğim sosyal girişimcileri bir araya getiren Ashoka’nın da kurucusu Bill Drayton’ın metaforunu aktarmak istiyorum. Bir sosyal girişimci, yoksul bir balıkçı köyünü kalkındırmak için (bağışçılar, vakıflar gibi) balık vermiyor, (STK’lar vakıflar gibi) balık tutmayı öğretmiyor, balıkçılık sistemini değiştirerek o köyün zenginleşmesini sağlamaya çalışıyor.

Şule’nin dert edindiği konu olan eğitimde ise gerek Türkiye’de gerekse dünyada kurumlar gençlerin ve hatta onları işe alacak şirketlerin ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalıyor. Bu ihtiyaca karşılık kurduğu Bilim Virüsü, çocuklara ve gençlere bilimsel düşünce alışkanlığı ve yeni nesil yetkinlikler kazandıran bir öğrenme hareketi ve platformu.

Şule Türkiye’de Bilim Virüsü’nü kurduktan 4 yıl sonra şimdi Science of Impact olarak Bilim Virüsü’nü dünyaya açıyor. İlk durakları Berlin.

Geçtiğimiz dönemde Kurumsal İletişimciler Derneği Başkanlığı da yapmış olan Şule ile sosyal fayda yaratmanın iş dünyasındaki yerini de konuştuk. “Etki artık yeni itibar ölçüsüdür” tespitini dile getirdi.

Şule’nin özellikle ebeveynlere, gençlere ve şirketlere mesajlarına kulak vermenizi tavsiye ederim.

 (01:28) Sosyal girişim nedir? (05:24) Bilim Virüsü’nün hikayesi (17:38) Gençlerimizdeki öğrenme açlığı (22:13) Gençlerde artan anksiyete ve dünyayı değiştirme arzuları (26:11) Etki yeni itibar ölçüsüdür (29:45) Bilim Virüsü Berlin’de (36:50) Şule’nin değer yaratma formülü 

Şule Yücebıyık’ın Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/suleyucebiyik/

Bilim Virüsü web sitesi
https://bilimvirusu.com/

Support the show

16 Oct 2023DYF Sinema Kulübü ile Dogville00:34:13

Send us a text

DYF Sinema Kulübü’nün ikinci buluşmasında 2003 yılında gösterime giren yönetmenliğini Lars von Trier’in yaptığı, başrolünde Nicole Kidman’ın yer aldığı Dogville adlı filmi konuştuk.

Film 1930’larda bir Amerikan kasabasında geçiyor. Peşindeki mafyadan kaçan güzel bir kadın bu kasabaya sığınıyor. Kasaba halkı önce ona kucak açıyor ama ardından onu bir tehdit olarak görmeye başlıyorlar. Bir süre sonra kasabalıların karanlık yüzlerini, günden güne ağırlaşan bir tabloda görüyoruz.

Filmde çok zengin bir metafor kullanımı var, sürekli acaba burada ne demek istiyor, neleri atladım diye düşündürüyor. Genel anlamda bir Hristiyanlık, Amerika, kapitalizm eleştirisinden bahsedebiliriz sanırım. Lars Von Trier’in kışkırtıcı bir tarzı olduğu malum, çok sansasyonel açıklamaları da olmuştu geçmişte. Bu filmin de gerçekten çok çarpıcı bir anlatımı var, hem mesajlar hem de görsellik anlamında. Her ne kadar çok sert sahneleri olsa da düşündürücü niteliğinden ötürü kulüp olarak tavsiye ettiğimizi söyleyebilirim. Tabii yorumlarımız sağlam spoiler içeriyor, filmi izledikten sonra dinlemenizi tavsiye ediyorum.

Söz alan katılımcılarımız sırasıyla:

(01:42) Olcay Çat, (04:08) Suat Soy, (07:55) Yelda Gürbüz Erdoğan, (10:34) Burcu Akbaş, (12:43) Suat Soy, (14:54) Işık Ceren Alpago, (19:28) Yavuz Abut, (23:47) Burcu Akbaş, (24:31) Yavuz Abut, (26:24) Yelda Gürbüz Erdoğan, (28:48) Olcay Çat-Yavuz Abut-Mete Yurtsever 

Support the show

23 Oct 2023DYF Kitap Kulübü ile Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı?00:45:20

Send us a text

Kitap kulübümüzün 33. buluşmasında Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı adlı kitabı konuştuk.

Kitap bir nehir söyleşi aslında, Gazeteci Büşra Sanay, Sümerolog, bilim insanı Muazzez İlmiye Çığ’ın yüz yılı aşkın yaşamından süzdüğü hayatı güzelleştirme yolları hakkında bir röportaj yapıyor. Siz de kitabı okurken bu sıcak sohbeti izlediğinizi hayal ediyorsunuz.

Kitap aslında bir çok yabancı kaynaklı kişisel gelişim kitabının doğal bir karışımı gibi. Sanıyorum bunda Muazzez Hanım’ın sadece yüz yaşını aşmış bir bilim insanı olmasının değil, aynı zamanda uygarlık tarihinin ilk örneklerini araştıran, onları anlamak için bugün yaşamayan dillerini öğrenen, hayatları ve kültürleri üzerinde düşünen biri olmasının da etkisi vardır.

Kitabın bölümleri de bunu gösteriyor; Yaşama sebebimiz ve dünyadaki yerimiz, hayatın anlamı, kendini geliştirme yolları, insan ilişkileri, kariyer planlaması, yaşam kalitesi, güçlü bir kadın olmak gibi konulara değiniyor.

Kitapta en ilgimizi çeken ve bizleri en çok duygulandıran yerler ise tanıklık ettiği Atatürk devrine dair anlattıkları. Cumhuriyet’imizin 100.yaşına erdiğimiz şu günlerde Atatürk’ümüzün Onuncu Yıl Nutku’nda gösterdiği hedef olan “muasır medeniyetler” seviyesine maalesef ulaşamadığımızın bir çok göstergesini bulabiliriz sanırım. Ama sadece gençlerimizin yurtdışına, bu ülkelere gitme çabasını saymak bile tek başına yeter diye düşünüyorum. Muazzez Hanım’ın Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki coşkuyu, ilerlemeyi yaşayan bir insan olarak bugün için karamsar olmaması bizi biraz umutlandırdı, biraz da hüzünlendirdi. Şüphesiz karamsarlığın kimseye faydası yok, açıkçası bugün çok daha fazla imkana sahibiz. Ülkemiz (en azından silahla) işgal altında değil, çok daha eğitimli bir nüfusa sahibiz.

Öte yandan bir çok zorluk da sayabiliriz. Fakat bugünden tatmin olmayanların yapabileceği şeyler ise hep var. Önce kendini tanımak ve olabileceğinin en iyi haline kendini yaklaştırmak sonra çocuklarına, ailesine, çevresine, iş arkadaşlarına örnek olmak… Bunlar gerçekleştirmek için kimseye ihtiyaç duymayacağımız şeyler bence. Bu kitabı okuyarak başlayabiliriz belki de.

Daha güzel günler görmek dileğiyle Cumhuriyet’imizin 100. yılı kutlu olsun!

Bu bölümde söz alan arkadaşlarım

(03:00) Elif Ceylan, (06:30) Bengü İlhan, (09:25) Cem Çağatay Karaali, (11:16) Selim Uysal, (13:33) Dilek Sena Çekin, (16:10) Olcay Çat, (19:15) Banu Özsoy, (22:25) Aycan Acar Şahin, (25:39) Aydan İrem Sungur, (29:24) Suat Soy, (31:25) Elif Burcu Yılmaz, (33:56) Hatice Ergüven Doymuş, (35:26) Sena Taşcı, (37:27) Selim Uysal, (38:18) Nilüfer Karakaşlar ve (39:34) Mürsel Çavuş

Support the show

30 Oct 2023DYF Sinema Kulübü ile Sil Baştan00:24:45

Send us a text

DYF Sinema Kulübü’nün üçüncü buluşmasında 2006 yılında gösterime giren yönetmenliğini Michel Gondry’nin yaptığı, başrollerini Jim Carey ve Kate Winslet’in paylaştığı Sil Baştan adlı filmi konuştuk.

Filmin orijinal adı “Eternal Sunshine of the Spotless Mind” ve bu ismi Alexander Pope’un “Eloisa to Abelard” adlı şiirinden alıyor. Lekesiz bir zihin, yani hatırası olmayan bir zihne bir öykünme var sanki. Cehalet saadettir gibi. Ama gerçekten öyle mi, film bunu sorguluyor sanki.

Filmde ilişkilerinin sona ermesinin ardından birbirlerini hafızalarından silmek için bir prosedürden geçen iki sevgilinin fantastik hikayesini, biraz karışık bir zaman şeridinde izliyoruz.

Arkadaşlarımızdan Burcu Hanım Mehmet Sindel’in film okuma seanslarının birinde bulunmuş, o da notlarını paylaştı bizimle. Ben de kendi adıma bir kere daha film izlemek ile film seyretmek arasındaki farkı anladığımı söyleyebilirim. Ne çok anlam gizli film kareleri arasında. Ben genelde film seyrediyorum gibi geliyor bana. Sonrasında da çok hatırlayamıyorum filmleri sevgili Sertaç Doğanay da aynı dertten muzdarip biliyorum. Ama şüphesiz izlediğimiz filmler bizde bazı sorular, tortular bırakıyor.

Filmde bir çok gönderme var, arkadaşlarımızın da yakaladığı; Orpheus’un Eurydike’yi ölüler aleminden kaçırmaya çalışması gibi mitolojiye veya hafıza sildirmeye talebin Sevgililer Günü’nde zirveye ulaşması gibi günümüze göndermeler var.

Bu kayıtta katılımcıların görüşlerinden bir kesit paylaşıyorum yine. Sırasıyla söz alanlar

(02:16) Yelda Erdoğan, (05:19) Burcu Akbaş, (11:03) Aydan İrem Sungur, (14:44) Yalın Gündüz, (16:23) Yelda Erdoğan, (18:51) Suat Soy (21:13) Mete Yurtsever ve (22:33) Aydan İrem Sungur

Support the show

06 Nov 2023Duygusal Güçle "Kendimize" Liderlik Etmenin Sinirbilimi00:26:24

Send us a text

Sık sık blog yazılarımda, sosyal medya paylaşımlarımda veya verdiğim eğitimlerde nasıl duygularımızın ve içgüdülerimizin bizi yönettiğini anlatıyorum. Ancak üzerinde durduğum tavsiyeler hep nasıl aklımızı devreye alabileceğimiz hakkında oluyor. Çünkü şöyle bir inancımız var, duygularımızı kontrol edemeyiz. Aslında duygunun gücü veya enerjimizi yönetmek hakkında da bir çok anlatı var. Ama bunu biraz küçümsenen bir konu gibi hissediyorum, daha spritüel bir tonda yazılıp söyleniyor. Bunun nasıl yapılacağı yeterince anlatılmıyor bence.

Amerikalı nöropsikolog Julia Digangi'nin geçtiğimiz Eylül ayında satışa çıkan "Energy Rising" adlı kitabından haberdar oldum. Duygusal güçle liderliğin nörobilimi adlı bu kitabı birkaç günde okudum. İşte bu kitap duyguların gücünü kendimizi geliştirmek için nasıl kullanabileceğimize odaklanıyor ve diyebilirim ki bana yeni bir bakış açısı kazandırdı. O nedenle sizinle paylaşmak istedim.

Bu iki bölümden oluşan bir kitap özeti gibi olacak, ilk bölümde kendimizi yönetmek ve geliştirmek, ikinci bölümde ise başkaları ile olan ilişkilerimizi yönetmek ve geliştirmek hakkındaki notlarımı paylaşacağım.

Çok özetle kitabın mesajı, duygularınızın size söyledikleriyle eylemlerinizin çatışması sizi bölünmüşlüğe, acı çekmenize yol açıyor. Bu acıyı bir güce çevirmek için beynimizi ve enerjimizi nasıl yönlendirebiliriz’i örnekleriyle işliyor.

Dr. Julia DiGangi’nin Energy Rising: The Neuroscience of Leading with Emotional Power adlı kitabı satın almak için:
https://a.co/d/9wOTybm

(02:12) Duygularımızın gücünü anlamak (07:32) Birinci şifre: Duygusal gücünüzü genişletin (12:34) İkinci şifre: Kendi Güç Örüntünüzü Oluşturun (15:30) Üçüncü şifre: Duygusal enerjiyi işe koşmak (19:19) Dördüncü şifre: Belirsizlikle başa çıkın (20:57) Beşinci şifre: Kaynak kodunuzu yeniden yapılandırın 

Support the show

13 Nov 2023Duygusal Güçle "Başkalarına" Liderlik Etmenin Sinirbilimi00:19:12

Send us a text

Geçtiğimiz hafta başladığım, Amerikalı nöropsikolog Julia Digangi'nin "Energy Rising" adlı kitabının özetinin ikinci ve son bölümünü yayınlıyorum.

Sık sık blog yazılarımda, sosyal medya paylaşımlarımda veya verdiğim eğitimlerde nasıl duygularımızın ve içgüdülerimizin bizi yönettiğini anlatıyorum. Ancak üzerinde durduğum tavsiyeler hep nasıl aklımızı devreye alabileceğimiz hakkında oluyor. Çünkü şöyle bir inancımız var, duygularımızı kontrol edemeyiz. Aslında duygunun gücü veya enerjimizi yönetmek hakkında da bir çok anlatı var. Ama bunu biraz küçümsenen bir konu gibi hissediyorum, daha spritüel bir tonda yazılıp söyleniyor. Bunun nasıl yapılacağı yeterince anlatılmıyor bence.

Bu bölümde duygusal güç ile başkalarına liderlik etme hakkındaki notlarımı paylaşacağım.

Çok özetle kitabın mesajı, duygularınızın size söyledikleriyle eylemlerinizin çatışması bölünmenize, acı çekmenize yol açıyor. Bu acıyı bir güce çevirmek için beynimizi ve enerjimizi nasıl yönlendirebiliriz’i örnekleriyle işliyor.

Dr. Julia DiGangi’nin Energy Rising: The Neuroscience of Leading with Emotional Power adlı kitabı satın almak için

https://a.co/d/9wOTybm

Support the show

20 Nov 2023DYF Kitap Kulübü ile Çalınan Dikkat00:54:39

Send us a text

Kitap Kulübümüzde Ekim ayında 34’üncü buluşmamızda Johann Hari’nin “Çalınan Dikkat” adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde her zaman olduğu gibi katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.

Hepimizin hayatında hedefleri var. Bugünkü hayatımızdan daha iyi bir hayata geçmek istiyoruz. Dolayısıyla dikkatimizi, bizi olmak istediğimiz kişiye dönüştürecek uğraşılara yöneltmek, çağımızın en büyük zorluğu. Çünkü içinde bulunduğumuz sistem dikkatimizi çalma üstüne kurulu. Zaman gerçekten para demek ve bunu bizden daha iyi dikkatimizi çalanlar biliyor.

8 Mayıs’ta yayınladığım 172’inci bölüm “Dikkatinizi Nasıl Kontrol Eder ve Hayatınızı Seçersiniz?” başlığını taşıyordu. Nir Eyal’ın Pür Dikkat adlı kitabıyla yine kitap kulübümüzde okuduğumuz Cal Newport’un aynı isimli kitabını karşılaştırmış ve özetlemiştim. Cal Newport dikkatimizi toplamamız için taktikler verirken sosyal medyayı şeytanlaştırıyordu, Nir Eyal ise bu sistemle daha barışık yaşamak ama teknolojiyi lehimize kullanmak gibi bir bakış açısı getiriyordu. Johann Hari ise eleştirilerini sisteme yöneltiyor ve sistemi sorgulamadan ve değiştirmeden sorunu çözemeyeceğimizi vurguluyor.

Kitapta bu dertten muzdarip olan Johann Hari’nin kişisel arayışına eşlik ediyoruz, tıpkı bir gazetecinin bir vakayı incelemesi gibi bir akış var. Gerçekten de 12 ülkede onlarca şehirde bu alanda çalışan uzmanlarla konuşuyor. Hem içten hem sürükleyici bir anlatımı var.

Bu buluşmaya dair güzel de bir sürpriz yaşadık. Üyelerimizden Sevgili Cem Çağatay Karaali kendisine bir mesaj atıp toplantımıza davet etmişti. Bu çağrımıza küçük bir notla ve bir video mesajıyla dönmesi ise bizi çok mutlu etti. Onun kitaptaki içten tavrının gerçek olduğunu görmek de çok güzeldi. Kitabı gönül rahatlığıyla tavsiye ediyoruz. Ve önce Johann Hari’nin bu kısa mesajıyla kayda başlıyoruz.

Bu bölümde söz alan üyelerimiz ise sırasıyla

 (02:40) Johann Hari (03:37) Yavuz Abut, (07:41) Dilek Geçit, (11:13) Aycan Acar Şahin, (14:25) Müge İrfanoğlu, (18:04) Hatice Ergüven Doydum, (20:47) Alim Küçükpehlivan, (25:00) Suat Soy, (27:02) Halime Özben Hacı, (29:40) Cem Çağatay Karaali, (33:36) Elif Bahadır, (37:02) Elif Ceylan, (40:02) Ersin Polat, (44:25) Olcay Çat, (45:35) Ömer Tural, (47:52) Aydan İrem Sungur ve (50:44) Belgin Elmas

Support the show

27 Nov 2023DYF Sinema Kulübü ile Parazit00:18:13

Send us a text

DYF Sinema Kulübü’nün dördüncü buluşmasında 2019 yılı yapımı Güney Koreli yönetmen Bong Joon Ho’nun Parazit adlı filmini konuştuk.

Film bir gerilim komedi veya kara mizah örneği. Yoksulluk içindeki Kim ailesinin zekalarını kullanarak varlıklı Park ailesinin evlerine ve hayatlarına sızmalarını anlatıyor. Dahice planları tıkır tıkır işliyor gibi görünse de sonunda felek onlara oyununu oynuyor.

Ben filmi izlerken gerildim ve ara vermek zorunda kaldım. Bir yandan Kim ailesinin etik olmayan bir şekilde hareket etmesini kabullenemedim ama bunun için de büyük bir bedel ödemelerini istemedim.

Yönetmen o anlamda güzel bir denge kurmuş. Her toplumda var olan “zengin-fakir” çatışmasına farklı açıdan bakmış. Kimse mutlak kötü veya mutlak iyi değil. Bir taraftan fakirler, zenginler kadar hatta onlara ilham olacak kadar mahirler, ancak hırslarına yenik düşüyorlar. Zenginler ise onca imkanlarına rağmen bir aile olmaktan fakirler kadar nasip alamamışlar.

Parazit, 2019 yılında prömiyerinin gerçekleştiği Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü'nü alıyor. 92. Oscar Ödülleri'nde ise aday olduğu 6 daldan 4’ünde (En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Uluslararası Film ve En İyi Orijinal Senaryo) ödüllerini kazanıyor. En iyi film ödülü ise tarihinde ilk kez İngilizce olmayan bir filme gitmiş oluyor.

O nedenle Kore filmi deyip dudak bükmeden izlemenizi hararetle tavsiye ediyorum.

Bu kayıtta katılımcıların görüşlerinden bir kesit paylaşıyorum yine. Sırasıyla söz alanlar

(02:07) Meral Kuzu, (04:45) Suat Soy, (06:55) Meral Kuzu, (09:02) Demet Karahasanoğlu, (10:03) Meral Kuzu, (11:50) Mete Yurtsever, (14:11) Suat Soy, (15:26) Mete Yurtsever

Support the show

04 Dec 2023DYF Kitap Kulübü ile Şiddetsiz İletişim00:55:46

Send us a text

Kitap Kulübü’müzde Kasım ayında 35’inci buluşmamızda Marshall Rosenberg’in “Şiddetsiz İletişim” adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde her zaman olduğu gibi katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.

Rosenberg iletşimin empatiyle, samimiyetle ve açıklıkla yapılması gerektiğini anlatıyor. Bunun için önerdiği dört aşamalı bir teknik var kitabında anlattığı. Bunu gerçekten olabilecek en zorlu koşulların testine tabi tutmuş. Kan davası içindeki çetelerden, uluslararası çatışma içindeki gruplar gibi.

Her bölümde küçük testler var, aktarılanları sindirip sindirmediğinizi anlayabileceğiniz. Ayrıca baştan sona uzun diyaloglar var, bu tekniği uyguladığı kişilerle yaptığı konuşmaları aktaran, dolayısıyla bir tiyatro sahnesi izler gibi takip edebiliyorsunuz, nasıl iletişim kurduğunu.

Açıkçası kitaptaki bazı uyarıların önceden farkına vardığımı ve uyguladığımı düşünüyorum. İnsanlarla sinirlenmeden diyalog kurabilmek, veya akıl vermekten veya ironiden mümkün olduğunca kaçınmak gibi. Ama bazı konularda ne kadar gelişime açık olduğuma beni ikna etti. Hemen üç tanesini sayabilirim.

“Duygularımızın sorumluluğunu alma”; başkalarını duygu durumumuzdan sorumlu tutmama. Yani bir kişiyi davranışlarını beğenmemiz nedeniyle suçlamanın kendi eksikliğimizden kaynaklandığını anlamak, ki bunu 189 ve 190 bölümde özetlediğim Duygusal Güçle liderlik etmenin sinirbilimi kitabında daha geniş değinmiştim.

“İhtiyaçları dile getirme” bu en çok yaptığımız hatalardan, hep karşımızdakinin anlamasını bekliyoruz, kendimiz ihtiyaçlarımızı dile getirmiyoruz, o kadar boşa zaman harcanıyor ve yıpranıyoruz ki, bunu nasıl öğrenemediğimize inanamıyorum.

Bir de “aile ile, kan bağı olanlarla empati kurmanın zorluğu”. Bu ne yaman çelişkidir. En yakın olduklarımızı kalben dinleyememek. Ama insanın kendisine bile şefkat göstermeyebileceğini düşünürsek o kadar da şaşırmamalı belki de.

Sonuçta insanın küçüklüğünden beri maruz kaldığı iletişim tarzından kurtulmak kolay değil. Kitaptaki bazı yaklaşımları yadırgıyorsunuz. Bu bize uymaz diyebiliyorsunuz ama ben denemenin ve içselleştirmenin işe yarayacağına inanıyorum. En azından en yakınlarımızla, en kıymetlilerimizle. Bunun için hem okuyun hem okutun diyorum.

Bu bölümde söz alan arkadaşlarım,

(03:09) Yavuz Abut, (07:55) Aycan Acar Şahin, (10:58) Meral Kuzu, (14:11) Hatice Ergüven Doydum, (16:27) Cem Çağatay Karaali, (20:08) Elif Burcu Yılmaz, (24:55) Müge İrfanoğlu, (27:10) Aydan İrem Sungur, (30:55) Seda Diril Boyraz, (32:50) Belgin Elmas, (36:45) Hicran Şaşmaz, (40:46) Suat Soy, (43:45) Meral Kuzu, (46:06) Ersin Polat, (49:37) Olcay Çat, ve (51:05) Talha Çelik

Support the show

11 Dec 2023Faruk Toprak ile Dijital Pazarlama ve Yapay Zeka00:58:57

Send us a text

Bu bölümde konuğum pazarlama danışmanı, girişimci ve podcaster Faruk Toprak.

Faruk, geçtiğimiz günlerde düzenlene “Yapay Zeka ve E-ticaret” konulu bir konferansın düzenleyicileri ve konuşmacıları arasındaydı. Bu ilgi çekici başlık hakkında konuşmadan önce dijital pazarlama alanında merak ettiğim bir kaç soru sordum.

Dijital pazarlamanın dijital reklamlardan ibaret olmadığını, kimlerin bundan nasıl faydalanabileceklerini konuştuk. Benim de üyesi bulunduğum, hizmet sektöründe faaliyet gösteren danışmanlar, koçlar, eğitmenler için de tavsiyelerini sordum.

E-ticaret ve özellikle e-ihracat giderek büyüyen ve önem kazanan sektörler. E-ticarette reklamların doğru ve yanlış kullanımlarından söz ettik. Faruk özellikle KOBİ’lerin e-ihracat alanında karşılaştıkları sorunları ve çözüm önerilerini sıraladı.

Son olarak son dönemde ortaya çıkan ve her ölçekte firmaya destek olabilecek yapay zeka uygulamalarından örnekler verdi. Ürünlerinize dilediğiniz gibi arka plan oluşturabileceğiniz Mokker, kişiselleştirilmiş içerik üretici Surewriter, kendi ses ve görüntünüzle gerçeğe yakın çoklu videolar üretebileceğiniz BHuman, yapay zeka destekli yazışma hizmeti Tidio, bütün dijital verilerinizi besleyebileceğiniz bir kişisel asistan MEM AI, anketlerle müşterilerinizi nabzını tutan Holler, reklam içeriklerinizi ihtiyacınıza uygun yaratan AdCreative AI ve kampanya yönetmek için kullanabileceğiniz bir platform sunan Jasper.

Faruk’un “Türkiye’de dijital pazarlama” podcastini takip etmenizi tavsiye ederim.

(02:48) Dijital pazarlamanın kapsamı (05:02) Dijital pazarlama ne zaman ve kimler için (09:58) Hizmet üretenler nelere dikkat etmeli (11:47) e-ticaret büyümesi (16:50) KOBİ’lerin yaşadığı sorunlar (23:16) Yapay zekanın katkısı (33:55) Küçük işletmeler için örnek yapay zeka araçları (51:14) Faruk’un değer yaratma formülü 

Faruk Toprak’ın blogu
www.faruktoprak.com

Faruk Toprak’ın e-posta adresi:
faruk@joykek.com

Support the show

17 Dec 2023Oya Geron ile Üretken Yapay Zekadan Faydalanma00:36:41

Send us a text

Bu hafta konuğum Yapay Zeka Değişim Stratejisti ve Eğitmen Oya Geron.

Yapay zeka hayatımıza tüm renkliliğiyle 30 Kasım 2022’de ChatGPT (Chat Generative Pre-trained Transformer) ile girmişti. Değişim stratejileri üzerine çalışan ve tükenmez meraka sahip Oya Hanım böyle bir dönüştürücü ile ilgilenmeden duramamış. Şu an bir çoğunuz kendisini sosyal medyadan ilham verici yapay zeka uygulamaları kullanımlarından tanıyorsunuz.

Kendisini hayatımızı kolaylaştıran, verimliliğimizi arttıran uygulamalar hakkında deneyimlerimizi paylaştığımız Dijital Akıl Kulübü’müzde misafir ettik. Önce kendisine düstur edindiği, pek de bir arada görmeye alışmadığımız; yaratıcılık, merak ve stratejik düşünce hakkındaki görüşlerini aldık. Ardından yapay genel zeka (AGI) ve üretken yapay zeka arasındaki farkı, yapay zekanın gelişimi konusundaki güncel gelişmeleri ve geleceği hakkındaki tahminleri konuştuk.

Sohbetimiz eğitim niteliğinde olmasa da ben hemen uygulamaya alacağım bilgiler edindim.

Oya Hanım’ı sosyal medyadan takip etmenizi hatta eğitimlerini kaçırmamanızı tavsiye ederim.

Oya Geron’un Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/oyageron/

(02:26) Yaratıcılık, merak ve stratejik düşünce beraber yürürse (07:46) .yapay zeka’ya olan ilgisi (11:56) Yapay zekanın yaratıcılığa katkısı (16:41) yapay genel zeka ile üretken yapay zeka arasındaki fark (21:43) Neyin geçici, neyin kalıcı olacağını nasıl anlayabiliriz (24:58) En heyecan verici uygulamalar (28:50) Yapay zeka’nın geleceği (33:06) Oya Geron’un değer yaratma formülü 

Support the show

25 Dec 2023DYF Sinema Kulübü ile The Imitation Game00:30:04

Send us a text

DYF Sinema Kulübü’nün beşinci buluşmasında 2015 yılı yapımı Morten Tyldum’ın yönetmenliğini yaptığı The Imitation Game Enigma adlı filmini konuştuk.

Film İngilizlerin İkinci Dünya Savaşı’nda Almanların kullandığı Enigma adlı şifreleme sistemini kırmaya çalışmasını konu ediyor. Bu amaçla kurulan merkez yetersiz kalınca Alan Turing’in ekibe dahil edilmesi, onun etrafındakilerin inançsızlığına rağmen şifreyi çözmesi ve savaşın gidişatını değiştirmesi anlatılıyor.

Film Hollywood’un genelde yaptığı gibi tarihi kaynakların yazdıklarından biraz daha farklı bir hikaye resmediyor. Turing’in her şeyi kendi başına çözdüğü izlenimini alıyorsunuz. Halbuki İngilizlerin kendilerinin de ifade ettiği gibi Polonyalı matematikçilerin çalışmaları üzerine Turing’in bilgisayarını geliştirdiği biliniyor. Öte yandan Turing’in gerçek hayatta daha sosyal bir insan olduğunu biyografilerden öğreniyoruz. Filmde yansıtılan takıntıları da bu biyografilerde yer almıyor. Yine filmdeki birçok karakterin daha dramatik bir hikaye oluşturulması için olduklarından farklı gösterildiğini, hatta bu işlenişin akrabaları tarafından eleştiri aldığını okuyoruz.

Neticede bunlar Alan Turing’in bilgisayarın öncülerinden olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Fakat günümüzden sadece 60 yıl önce toplumun değer yargılarının onu mahkum ettiğine ve henüz 42 yaşında hayatına son verdiğine insan şaşırıyor. Kim bilir bugünkü değer yargılarımızın hangileri, ne kadarı bundan 50 yıl sonrakileri şaşırtacak diye düşünüyorsunuz.

Filmin yanı sıra bu sorulara ve teknoloji ve savaşlar konuşulurken konu ister istemez bugüne, yine devrim yapan teknoloji ile bitmeyen savaşlara da değindik, insanlığın kaderinin nereye evrildiği konusunda görüşlerimizi paylaştık. Sırasıyla söz alanlar

(02:17) Şeyda Hasçizmeci, (03:54) Ayşenur Sarıkaya Masat, (09:42) Suat Soy (13:00), Mete Yurtsever, (14:08) Meral Kuzu, (17:02) Cem Çağatay Karaali, (20:54) Talha Çelik, (25:06) Mete Yurtsever, (26:30) Meral Kuzu

Support the show

01 Jan 2024Hayatınızın 2023 Muhasebesi, 2024 Planı00:23:12

Send us a text

Takvimde bir yılı daha devirdik, geçen yıl bu zaman ne gibi hayalleriniz, ne gibi öncelikleriniz vardı, hatırlıyor musunuz? Bunu kesin olarak bilmenin yolu o zaman bir kenara yazmış olmaktı. Peki nasıl geçirdiniz 2023’ü?

Doğruyu söylemek gerekirse ben başlangıç ve bitişlerden hoşlanmıyorum. Ben ikisinin arasını seviyorum. Ama kurduğumuz düzende bundan kaçış yok. İnsan hayal kurabilen yani plan yapabilen bir canlı, bu tüm canlılar içinde yetenek olarak hem bir cevher hem bir lanet. Akıp giden zamanı parçalara bölerek yönetmeye çalışıyoruz. Zamanı tabii yönetemiyoruz, sadece yapmak istediklerimizi bu kısımlara yerleştirmeye gayret ediyoruz.

Ben bir eylem insanı olduğum için beni heyecanlandıran her fikre doğru çekiliyorum. O yüzden istediklerim hakkında baştan farkındalık kazanmam ve net olmam, benim için daha da önem kazanıyor.

Son üç yıldır yaptığım gibi yine size Year Compass adlı çalışmayı yapmaya teşvik etmek istiyorum. 2021’de 108.bölümde, 2022’de ise 153.bölümde bu çalışmadan bahsetmiştim.

Arka arkaya sorularla sağından solundan kıyıdan köşeden size yılınızın öne çıkan taraflarını belirliyor ve analiz ettiriyor, ardından önümüzdeki yıl için kararlar aldırıyor.

Bu çalışmayı son iki senede bireysel olarak yapıp der-ya topluluğu içinde grup halinde değerlendirmiştik. Bu yıl da doldurduğumuz formlar üzerinden birlikte geçip, bazı bölümleri netleştirmek için birbirimizden bir anlamda destek/ilham almış olacağız. Bu kararları almak güzel ama yalnız olmadığınızı bilmek, hatta bunları paylaşmak size güç veriyor.

2023’ü iyi veya sancılı geçirmiş olabilirsiniz, belki kendinize ayıracak fazla zamanınız olmadı ama bunu yılda bir kez olsa bile yapın isterim. Hayatta her şey gibi bu birikim size zamanla geri dönecek. Belki ilk defasında hayatınızı uçtan uca düzeltmeyecek. Ama siz sebat ederseniz ve kendinize verdiğiniz sözleri tutmaya gayret ederseniz olmak istediğiniz kişiye yaklaşacak, kendinizle gurur duyacaksınız.

Şimdi sizi iki yıl önce kaydettiğim year compass formunun anlatımıyla baş başa bırakacağım. Zira form hep aynı kalıyor.

Hatta siz de 2024’e güzel bir plan sahibi ve topluluk üyesi olarak başlamak isterseniz hemen Patreon hesabımdan der-ya’ya katılın (linki hemen aşağıda), Year Compass değerlendirmesi toplantımız 8 Ocak Pazartesi akşamında.

Year Compass formunu ücretsiz indirebileceğiniz site:
https://yearcompass.com/tr/ 

Support the show

08 Jan 2024DYF Kitap Kulübü ile Ressam Vasıf'ın Gizli Aşklar Tarihi (Konuk:Murat Gülsoy)00:57:50

Send us a text

Kitap Kulübü’müzde Aralık ayında 36’ıncı buluşmamızda Murat Gülsoy’un “Ressam Vasıf’ın Gizli Aşklar Tarihi” adlı romanını konuştuk. Murat Bey de bizi kırmayarak toplantımıza katıldı.

Burada, bunu her yazar için yapmasak da, konuğumuz olması hasebiyle biraz kendisi hakkında bilgi vereyim.

Kendisi bir yazar ve akademisyen. Mühendislik ve Psikoloji eğitimi görmüş, Biomedikal Mühendisliği üzerine doktorasını yapmış. 1993-2023 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi’nde bu alanda öğretim üyesi olarak görev yapmış. 1992-2002 yılları arasında arkadaşlarıyla Hayalet Gemi dergisini çıkardığı günlerden bu yana akademisyenliğin yanı sıra edebiyatla ve sanatla ilişkisini profesyonel düzeyde sürdürmüş.

Çeşitli dillere çevrilen birçok ulusal ödüle layık görülmüş öykü ve romanları var. Okuduğumuz Ressam Vasıf’ın Gizli Aşklar Tarihi 2023 yılında yayımlanmış. 2003 yılından beri yaratıcı yazarlık eğitimi vermekte; yaratıcı yazarlık üzerine kaleme almış olduğu Büyübozumu: Yaratıcı Yazarlık bu alanda önde gelen kitaplardan biri olarak değerlendiriliyor.

O henüz toplantıya bağlanmadan biz kendi aramızda yaptığımız sohbette (dikkat burada bir spoiler var) Murat Bey’in çok gerçekçi bir karakter tasvir ettiğini konuşuyorduk. Malum Ressam Vasıf gerçekte yaşamamış bir kurgu karakter ancak büyük çoğunluğumuz kitabı bir biyografik bir roman sanmış. Aramızdaki bazı mühendisler bunu neden-sonuç ilişkisini iyi kurabilmesine bağladılar.

Kitap da güzeldi ama sohbet bizim için bir kültür şöleni oldu adeta. Önce yazma rutinini ve alışkanlıklarını sorduk. Bir mühendis olarak edebiyat ve sanatla ilişkisinden ve teknolojinin hayatımızdaki rolünden bahsetti. Akılda kalıcı eserlerin sırrı, etkilendiği yazarlar ve kendi sesini nasıl bulduğu diğer merak ettiğimiz noktalardı. Sanatın evrenselliği/yerelliği konusu hakkında anlattıkları en çok etkilendiğim bakış açısı oldu diyebilirim. Nihayet kişisel gelişime önem veren bir kulüp olarak düşüncelerini sorduk. Kapanışta ise Türkiye’de kitap okurluğunun durumundan ve kitabı okumanın yanı sıra tartışmanın öneminden konuştuk. Bu söyleşiyi ve Murat Bey’in eserlerini hararetle tavsiye ediyorum. Büyübozumu’nu da listeme hemen dahil ettim.

 (3:39) yazma pratiği, (09:09) Bir mühendisin edebiyat ve sanatla ilişkisi (16:27) Teknolojinin hayatta ve sanattaki rolü (28:53) Akılda kalıcı eserlerin sırrı ne? (35:27) Etkilendiği yazarlar ve kendi sesi (43:51) Sanatın evrenselliği/yerelliği konusu (49:43) Kişisel gelişim hakkında düşünceleri (50:33) Anekdotların kitaba etkisi (53:22) Türkiye’de kitap okurluğunun durumu

Yaratıcı Yazarlık eğitimleri hakkında da bilgi alabileceğiniz Murat Gülsoy’un web sitesi:
https://muratgulsoy.wordpress.com/

Support the show

15 Jan 2024Verimlilik Meydan Okuması00:14:45

Send us a text

Yılın bu zamanlarında planlar yapıyoruz. Year Compass çalışmasını üç yıldır yapıyorum, iki bölüm önce tekrar yayınlamıştım. Geçen yılı değerlendirmek, bu yıl için neyi farklı yapacağınızı ve başarmak istediklerinizi belirlemek güzel. Ancak eksik kalan kısım benim açımdan bu hedefleri önceliklendirmek ve bir plana oturtmak. 

Verimli çalışma konusunda “Dikkatinizi nasıl kontrol eder ve hayatınızı seçersiniz” başlığıyla 172.bölümde, “Tuçe Yücel ile İşlerin Üstesinden Gelmek” başlığıyla 175.bölümde, kitap kulübünde okuduğumuz bir çok kitapla da Çalınan dikkat, Zaman Yaratmak gibi bunlara değinmiştim.

Ali Abdaal bir tıp doktoru ama doktorluğu bırakıp verimli çalışmak üzerine kafa yoran ve bunu bir işe çevirmiş fikir önderlerinin arasına katılmış. Son kitabı “Feel Good Productivity” kitabını ön sipariş vererek alan kişilere bir Yıllık Planlama Çalıştayı ve 30 günlük bir Verimlilik Meydan Okuması e-bültenine katılma imkanı vermişti. Bu bölümde bu iki çalışmada dikkatimi çeken tavsiye ve teknikleri sizlerle paylaşmak istedim.

Support the show

22 Jan 2024Deniz Sağdıç ile Sürdürülebilir Sanat00:51:45

Send us a text

Bu bölümde konuğum sanatçı Deniz Sağdıç. Kendisini ismen değilse de eserlerini; büyük tuvaller üzerinde kumaşlar, kablolar, plastik, alüminyum ambalaj atıkları gibi malzemeler ile yaptığı, uzaktan bakıldığında her an canlanacakmış gibi görünen, yağlı boya ile yapılmış izlenimi veren portrelerini tanıyorsunuzdur.

Yirmi yılı bulan sanat yaşamında nasıl kendi tutkularını, değerlerini sanatına yansıttığını, aldığı reaksiyonlara göre nasıl çalışmalarına yön verdiğini, doğadan nasıl ilham aldığını anlattı.

Her konuğum için araştırma yapar ve sorular belirlerim, bazen gidişata göre değiştirdiğim veya atladığım sorular olur, ama pek az söyleşide bu denli soramadığım soru kaldı. Bunda sanatın tüm hayatı kapsayan etki alanı olduğu kadar Deniz Hanım’ın sanatını icra etmesindeki özen ve yaratıcılığın bende uyandırdığı merakın da payı var. Eserleri sergilemekte, geliştirmekte gösterdiği yaratıcılığını kurmuş olduğu Sanat Evi’ni önümüzdeki on yılda multidisipliner bir sürdürülebilir sanat akademisine dönüştürme hedefini koymasında da görebiliyoruz.

Birinin çöpü başkasının hazinesidir derler, o hazineyi bir kültürel zenginliğe çevirip, dünya ve Anadolu arasında nasıl bir köprü kurduğunu gelin Deniz Hanım’dan dinleyelim.

 (02:48) Doğanın hayatındaki yeri (06:16) Sanatının geçirdiği evrim (10:50) Sanat sanat için mi toplum için mi? (13:56) Sanatta başarının tanımı (18:15) Başarıyı beklerken (21:00) Kullandığı malzemeler (30:00) Yapay zeka hakkında düşüncesi (32:15) Kimden, neyi çaldı? (36:17) Portreleri ve tekniğini nasıl belirliyor? (43:09) Gelecek planları (48:03) Deniz Sağdıç’ın değer yaratma formülü 

Deniz Sağdıç’ın İnstagram sayfası
https://www.instagram.com/denizsagdicart

Support the show

29 Jan 2024Konukların Değer Yaratma Formülleri - IV00:27:21

Send us a text

Geçtiğimiz hafta 200üncü bölümü yayınlamıştım. Bu bölümde 100üncü bölümde başlattığım bir geleneği yerine getiriyorum. Kasım 2021’de ilk yüz bölümünde ağırladığım konukların değer yaratma formüllerini bir araya getirmiştim, iki kısım halinde. Sonra Aralık 2022’de 150inci bölümün ardından yine 50 bölümlük bir derleme yayınlamıştım. Şimdi de son 50 bölümde, 23 konuğun değer yaratma formüllerinden bir derleme sunuyorum. Bu hem benim için bir gözden geçirme, değer yaratma formülleri üzerine toplu bir değerlendirme, hem de dinleyiciler için kaçırdıkları bölümler hakkında özet bilgi edinme imkanı sunuyor. Bu sayede siz de konuklarımın yaklaşımlarını bir arada dinleyebilir ve ilginizi çeken bölümlerin tamamını dinleyebilirsiniz. 

 (00:52) Seda Ölmez Çakar, (01:50) Dr. Işıl Top-Martinez, (02:58) Prof. Dr. Aylin Seçkin Georges, (04:10) Itır Erhart, (05:37) Özlem Ülker, (06:32) Dr. Rümeysa Can Gündüz, (07:50) Gamze Çamurluoğlu, (08:58) Hülya Mutlu, (10:18) Emre Doğaner, (11:18) Gülden Türktan, (12:47) Tuçe Yücel, (13:46) Cenk Caner, (15:14) Mahfi Eğilmez, (16:17) Gamze Ürkmez, Esra Akalın Öcal, Mustafa Başar, (18:08) Başak Baykan, (19:17) Nigar Evgin, (20:25) Şule Yücebıyık, (21:33) Faruk Toprak, (22:23) Oya Geron, (23:19) Murat Gülsoy, (24:14) Deniz Sağdıç 

Support the show

05 Feb 2024der ya Sinema Kulübü ile Hayata Röveşata Çeken Adam00:21:17

Send us a text

Sinema Kulübümüzün altıncı buluşmasında konuştuğumuz “Otto adında bir adam” veya Türkçe tercümesi “Hayata röveşata çeken adam” olarak tercih edilen film, 2022 yapımı Marc Forster’ın yönettiği başrolünde Tom Hanks’in olduğu bir Hollywood filmi.

Otto eşinin kaybıyla birlikte yaşam anlamını kaybetmiş bir insan. Hayatını sona erdirmeye karar vermişken, genç bir aile mahalleye taşınır. Girişken ve hayat dolu Marisol bir Meksika göçmeni hayatı başka bir açıdan görmesine sebep olur. Aşk, kayıplar ve yaşam hakkında sıcak bir hikaye bu. Bize empatinin, farklılıkları kucaklamanın ve yardımlaşmanın ne kadar dönüştürücü olduğunu hatırlatıyor.

Aslında film 2015 tarihli bir İsveç filminin uyarlaması. Üstelik film Oscar ödüllerine yabancı film kategorisinde aday gösterilmiş.

Aramızda filmin orijinal versiyonunu izleyenler de vardı, bir Avrupa ve Hollywood yapımı karşılaştırması da yaptık. Avrupa sinemasının daha derinlikli, Amerikalıların daha yüzeysel olduğunu teyit etmiş olduk bir nevi. Onun dışında filmdeki bütün öğeler Amerikan toplumuna uygun hale getirilmiş, örneğin orijinal İsveç versiyonunda komşusuyla araba tercihinde yaşadığı gerilimi Volvo ve Saab üzerinden Hollywood versiyonunda ise Ford’a karşı Chevy üzerinden verilmiş. Marisol karakteri de orijinalinde İran asıllı bir İsveçli olarak sunulmuş.

Konuşmalarda epey spoiler vermiş olduk, eğer bu sizin için önemliyse önce izleyip sonra dinlemenizi öneririm. Söz alan arkadaşlarım sırasıyla:

 (02:48) Neslihan Oruç, (04:00) Meral Kuzu, (08:14) Duygu Akpınar, (11:55) Suat Soy, (15:18) Hicran Şaşmaz ve (16:40) Reyhan Özmen 

Support the show

12 Feb 2024der ya Kitap Kulübü ile Yönetim Kurulunda Felsefe (Konuk: Mine Kobal Ok)00:42:30

Send us a text

Kitap Kulübü’müzde Ocak ayında 37’inci buluşmamızda Mine Kobal Ok’un “Yönetim Kurulunda Felsefe” adlı kitabını konuştuk. Mine Hanım da toplantımıza katılarak bizi çok mutlu etti.

Kitap Mine Hanım’ın iki yıl önce Linkedin’de başlattığı “Yönetim Kurulunda Felsefe” başlıklı yazı dizisinde yer verdiği ilk 37 felsefecinin yaşamlarına ve düşüncelerine ilişkin özet bilgilerin derlemesinden oluşuyor.

“Merakınız bol olsun” dileğiyle bitirmişti sözlerini Mine Hanım bana gönderdiği ve özel bir notla imzaladığı kitabında. Merak benim değer yaratma formülümün ilk elementi. Onun da felsefeye olan ilgisinin başlangıcı olmuş, merak.

İş dünyası ile danışmanlık mesleği nedeniyle çok içli dışlı olan Mine Hanım’ın serzenişine ben de yürekten katılıyorum. Sistem büyüme üzerine kurulu. Herkes büyüme için bir aksiyon peşinde. Mine Hanım da bazen “buradan bir aksiyonla çıkmayalım, sadece sorular soralım” diyormuş, çünkü çoğu zaman meseleyi doğru tanımlayamamaktan, yüzeyde kalmaktan, derinleşememekten doğruyu bulamıyoruz. Felsefenin değişik lensleri ise bize bu imkanı sunuyor. Bu anlamda kitap bir soru bankası gibi. Ama cevap anahtarı sizde, kendinizde.

Kitap Kulübümüzde her alandan, disiplinden arkadaşımız var, ama özellikle bu oturumda mühendis arkadaşlar ağırlıklarını hissettirdiler. Kitabı ne kadar beğendiklerini söyledikten sonra Mine Hanım’ı taleplere boğdular. Konu başlıkları vererek yeni kitap siparişinde bulunanlar mı istersiniz, kitap içeriği ve düzenlemesi hakkında öneriler sunanlar mı, ayrıntılı dizin isteyenler mi? Umarım Mine Hanım’ı geldiğine pişman etmemişizdir. Şunu anladım yalnız memleket felsefeye aç, aç. En azından mühendisler açlıktan kıvranıyor, onu söyleyebilirim.

Kitap felsefeye giriş için kolay yutulabilir bir hap gibi, iş dünyası ile bağdaştırması ise beyaz yakalılar için bonus niteliğinde, ilgilenenlere tavsiye ederim.

Bir buçuk saati geçen söyleşimizi kısaltmak için epey ter döktüm, söz alan arkadaşların yorumlarına değil sadece sorularına yer verebildim.

 (02:22) Felsefeyi yönetim kuruluna taşıma fikri nereden geldi (Aycan’ın sorusu) (05:42) Kitapta Orta Çağ’ı atlamasının nedeni (08:00) Mine Kobal Ok’un hikayesi (Ezgi’nin sorusu) (12:28) Filozoflar temalara ayrılsaydı nasıl olurdu? Önyargılarımızdan kurtulmak adına ne yapabiliriz (Yavuz’un sorusu) (17:50) Yönetim kurulunuza hangi üç filozofu seçerdiniz? (Esra’nın sorusu) (20:50) Sizi yazarken hayal etmekte zorlayan felsefeciler oldu mu? (Aydan’ın sorusu) (23:52) Medeniyetin ilerlediğini düşünürsek onlardan akıl amamız bir çelişki değil mi? (Özer’in sorusu) (34:21) Yöneticilere felsefeci bakış açısını nasıl öğretebiliriz? (Belgin’in sorusu) (36:16) Psikoloji felsefenin neresinde duruyor? (37:19) Bilimin felsefeyle ilişkisi (Aydan’ın sorusu) (38:58) Mine Kobal Ok’un değer yaratma formülü 

Support the show

19 Feb 2024Navigating Life's Lessons with Dr.Shirli Ender Büyükbay00:39:21

Send us a text

In this episode, I’m delighted to have Dr. Shirli Ender Büyükbay with me. Shirli's not only a seasoned teacher, researcher, mentor, and coach, but also a fountain of knowledge and experience.

We chatted quite a bit about mentoring and coaching, and how crucial they are for personal growth. Shirli gave us the lowdown on how these two approaches complement each other, providing unique support and guidance at different points in our lives.

We also got into what makes a mentorship really work. Shirli shared some key insights into the essentials of a fruitful mentor-mentee relationship. And, we tackled an interesting question: should you get a bit of coaching before stepping into mentoring? Shirli's perspective on this was quite enlightening.

Moreover, Shirli talked about the rewards mentors can gain from their roles, showing us that mentorship is truly a two-way street. She also gave us a glimpse into the mentoring programs she's involved in, which was pretty inspiring.

Shirli shared some powerful thoughts on how mentorship can especially empower women, paving the way for personal and professional advancement, and even driving wider societal change.

This episode is packed with valuable insights for anyone interested in the power of education, mentoring, and coaching. Whether you're a student, a professional, or just someone who loves learning, Shirli's stories and advice are sure to inspire and spark some deep thoughts. So, come along as we explore the many landscapes of learning and personal development with Dr. Shirli Ender Büyükbay.

Support the show

26 Feb 2024Dr.Shirli Ender-Büyükbay ile Kendini Keşfetmek00:49:12

Send us a text

Bu bölümde konuğum çok yönlü bir eğitmen, araştırmacı, mentör ve koç olan Dr. Shirli Ender Büyükbay.

Shirli ile koçluk ve mentörlüğün bireysel gelişimdeki rollerini masaya yatırdık, bu iki kavramın birbirinden nasıl ayrıldığını ve birbirini nasıl tamamladığını konuştuk.

Shirli, mentörlük sürecinden kendisinin nasıl bir pay aldığını, bu deneyimlerin ona neler kattığını anlattı. Türkiye’de ve İspanya’da dahil olduğu mentörlük programlarının birbirine benzeyen ve birbirinden ayrılan yönlerini sordum. Ayrıca başarılı bir mentörlük ilişkisini belirlediğine inandığı faktörü bizimle paylaştı.

Kadınların güçlendirilmesinde mentörlüğün ne kadar önemli bir rol oynadığını ve bu sürecin toplumsal değişime nasıl katkıda bulunduğunu tartıştık.

Shirli, kendini keşfetmenin yollarından bahsederken, kişisel gelişim yolculuğumuzda karşımıza çıkan engelleri aşmanın ipuçlarını verdi.

Eğer siz de kişisel ve profesyonel gelişiminizde izleyeceğiniz yolların arayışındaysanız, Shirli'nin deneyimlerinden ve tavsiyelerinden mutlaka faydalanacaksınız. Shirli ile gerçekleştirdiğimiz bu samimi sohbeti kaçırmayın!

 (02:59) Okulda ve hayatta, sınavlar ve dersler (07:44) Koçluk ve mentörlüğün rolü (16:36) Mentörün süreçten kendi payına düşen (23:41) Paydaşı olduğu mentörlük programlarının karşılaştırması (29:03) Mentörlükte başarıyı etkileyen faktör (31:42) Kadının güçlendirilmesinde mentörlüğün rolü (35:59) Mentörlük ve koçluk nasıl farklılaşıyor (40:50) Kendini keşfetmenin yolları (42:33) Shiri’nin değer yaratma formülü

Dr.Shirli Ender-Büyükbay’ın Linkedin profili:
https://www.linkedin.com/in/dr-shirli-ender-buyukbay-9546b815/

Support the show

04 Mar 2024der ya Kitap Kulübü ile Affedersiniz İçedönük (Konuk:Gözde Attila)00:45:55

Send us a text

Şubat ayında #yazarlabuluşma serimizde konuğumuz Gözde Attila ve kitabı “Affedersiniz İçedönük” idi. Diyebilirim ki buluşmamızı rahatlıkla “İçedönükler Kongresi” olarak adlandırabilirdik. Bilmiyorum kitap severlerde bir meyil var mı içedönüklüğe.

İçedönüklük şüphesiz bir sorun veya davranış bozukluğu değil. Hele dünya nüfusunun yarısının içedönük olduğu tespit edilmişken. Yine de bu onların toplum tarafından dürtülmelerine veya kendilerini “kusurlu” hissettirilmelerine engel olmuyor. Ben ise kitabı okuduktan sonra içedönüklükte bir hikmet olduğuna ikna olmuş gibiydim. Hatta ben de kendimi yokladım acaba ben bir içedönük müyüm diye. Hani insanın değilse de olası geliyor kitabı okudukça. Aslında ben ilgi çekmeyi seviyorum, yani ortaya koyduğum üretimlerimle, yaptığım bir konuşmayla ilgi çekmeyi, sahnede olmayı seviyorum. Ama kontrolüm dışında mesela doğum günümde ilginin üstümde olmasından biraz sıkılıyorum, bir an önce geçsin istiyorum. Tabii bu hep böyle değildi, otuzlarımdan sonra geldi galiba bu his. Yine de bu beni içedönük yapmaz sanırım, gün içinde kalabalıklardan uzaklaşıp kendimle kalmak gibi bir hayalim yok.

Sohbetimizde gerek Gözde Hanım’ın gerekse üyelerimizin kendilerini tanıma hikayelerini ve içedönüklüğü nasıl bir yaşam kılavuzuna dönüştürdüklerini dinlemek çok keyifliydi. Bir buçuk saati bulan söyleşiyi zorlukla 45 dakika civarına çekebildim.

Bu bölümün diğer bir güzelliği ise Gözde Hanım’ın ilk defa burada paylaştığı haberler oldu; ikinci kitabı, kitaptaki köprü şiirinin bestelenmesi ve kitabın sesli versiyonunun yakında Storytel’e geleceği gibi haberleri ilk defa bizimle paylaştığını ifade etti Gözde Hanım.

 (02:22) İsminin hikayesi, (03:30) İkinci kitabı (Aycan’ın sorusu), (04:26) İyor ve Köprü (Elif’in yorumu), (06:56) ebeveynlerin içedönük çocuğuyla iletişimi (Aydan’ın sorusu), (09:32) İçedönüklerin popülasyon içindeki oranı, (10:10) içedönük ve dışadönüklerin motivasyon kaynakları farklı mı?, (13:13) içedönüklük ne değil? (Aycan’ın sorusu), (15:10) eğitimde öğretmenlerin yaklaşımı (Belgin’in yorumu), (21:08) ambivert olma ve sosyal anksiyete konusu (Yavuz’un sorusu), (26:57) içedönük bir yöneticinin empati gücü (Aydan’ın sorusu), (29:50) İlham kaynağı var mı? (Ayşenur’un sorusu), (32:57) kişilik özellikleri görünür hale gelse (Alim’in yorumu), (36:57) içedönüklük övünülecek bir hale gelir mi, konfor alanından çıkmanın bastırılması (Yavuz’un sorusu), (41:28) Gözde Attila’nın değer yaratma formülü

Gözde Attila'nın Linkedin profili:
https://www.linkedin.com/in/gozdeattila/

Support the show

11 Mar 2024der ya Sinema Kulübü ile Not Defteri00:17:32

Send us a text

Sinema Kulübümüzün yedinci buluşmasında “Notebook” adlı filmi konuştuk.

Film Nicholas Sparks’ın aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmış. Sıradan bir aşk hikayesi gibi görünüyor ancak hem başroldeki oyuncuların performansı hem de hikayenin evrilişi sizi filme çekiyor.

Her zaman olduğu gibi konuştuklarımız film hakkında spoiler içeriyor. Öte yandan filmi izlemeden yorumlarımızın bazıları size bir şey ifade etmeyecektir.

1940’larda Güney Karolina’da iki gencin yaşadığı yaz aşkıyla başlıyor. Ancak gençler arasındaki sosyal statü farkı kızın ailesinin baskısıyla onları ayırıyor. Zamanla kızın yeni bir ilişkisi oluyor, bu kez ailesinin de onayı olduğu için ilişki evliliğe doğru ilerliyor. Kız tam eski sevgilisini unuttu zannederken bir tesadüfle tekrar onu hatırlıyor ve bir anlamda o defteri kapatmak için yüzleşmek istiyor. Ancak eski sevgilinin kendisine ulaşmak istediğini ve annesinin buna mani olduğunu öğrenerek bir ikilemde kalıyor.

Filmin tamamını anlatmayayım ama beni etkileyen konu kızın iki ilişkisinin de çok dengeli unsurlar barındırması, yani dramatik gerilimin çok dengeli verilmesi. Ben izlerken kızın nasıl davranması gerektiğine karar veremedim ve bu beni filmde tuttu.

Öncelikle mutluluğun ne olduğunu düşündürdü bana. İki tarafta da sizi seven ve düşünen biri var, ama yaklaşımları farklı.

Film bana bir anlamda “Selvi Boylum Al Yazmalım”ı çağrıştırdı. Türkan Şoray’ın Kadir İnanır ve Ahmet Mekin arasındaki seçiminde bambaşka dinamikler vardı tabii, ama bir anlamda o da sevgi ve mantık arasında bir seçimdi. Filme konu olan Cengiz Aytmatov’un kitabında yer almayan meşhur replik de buna işaret ediyordu. "Sevgi neydi; sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti”. Bu arada Türkan Şoray’ın filmin sonunu senaryoya aykırı olarak değiştirme (izleyici mutlu son sever diye) ve Asya’yı İlyas’a (Kadir İnanır’a) döndürme ısrarı ise Rüçhan Adlı’nın devreye girmesiyle çözülmüş. Yoksa Atıf Yılmaz da ikna olmuş gibiymiş, Ali Özgentürk direnmiş, bunu onun hatıratından öğreniyoruz. Yani toplum vicdanı da bir enteresan niye kendisini aldatan bir insana dönmek mutlu son olsun. Bu noktada da “aşk her şeyi affeder mi” sorusuna ve Şebnem Ferah’a bir selam gönderelim. Bölümde dinleyeceğiniz bir arkadaşımızın görüşü de kadının toplumdaki duruşunun nasıl değişebileceğine de işaret ediyor.

Filmde bizi etkileyen bir konu da Alzheimer nedeniyle Allie’nin bütün geçmişini onun tuttuğu not defterinden öğrenmemiz. O nedenle biraz unutmayı ve alışkanlıkları da konuştuk.

Filmin görüntülerinin ve müziklerini de etkileyici bulduğumuzu söylemeden geçmeyelim.

(03:26) Can Berk Aygan (05:18) Mete Yurtsever (06:42) Ayşenur Sarıkaya (08:43) Elif Burcu Yılmaz (11:15) Pınar Musaoğlu (13:02) Can Berk Aygan

Support the show

18 Mar 2024Dr.Aylin Löle ile Sadece Eşitlik00:33:58

Send us a text

Bu bölümde konuğum Sosyal Fayda Projeleri Danışmanı Dr. Aylin Löle.

Aylin Hocamla BÜYEM’deki görevi sayesinde tanışıyoruz. Yakın dönemde üçüncü dönemi tamamlanan Sağlığa Yön Verecek Kadın Liderler programında ve başka birçok projede birlikte çalışma imkanımız oldu. Kendisinin toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki gazetecilik döneminden hatta çocukluğundan bu yana biriktirdiği deneyim ve bilgileri çerçevesinde kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik.

Konuşmamız, kurucusu olduğu Awen For Us inisiyatifinin doğuş hikayesiyle devam etti. Awen Keltçe’de uyanış anlamına geliyor. Sembolü de kadın ve erkek enerjisi arasındaki dengeyi temsil ediyor. Awen For Us da toplumsal cinsiyet eşitliği için uyanış ve hayatın her alanında, evde, dilde ve işte denge için yola çıkmış.

Kadının hayatın her alanında eşit yer bulması tüm dünya için de bir mesele. O nedenle objektif bir değerlendirme için her yıl Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan Global Eşitsizlik Endeksi'ne bakabiliyoruz. Ancak orada da maalesef Türkiye'nin durumu içler acısı. Ülkemizin bu alanda karşılaştığı zorlukları ve gelişim alanlarını tartıştık.

Eşitlik konusu sadece bir “adil olma” meselesi veya talebi değil; toplumun veya bir organizasyonun gücünü bölmekten, tam kapasitesini kullanamamaktan bahsediyoruz. Zaten bu dengesizlik ne kadar belirginse o toplumun veya organizasyonun başarı ve refahına olumsuz yönde yansıyor, bunu endeksten veya iş hayatı üzerindeki akademik çalışmalardan görmek de çok kolay.

Kadına yönelik şiddeti konuşuyoruz ama önemli bir farkındalık da bu şiddetin farklı biçimleri. Aylin Hoca, özellikle iş yerlerinde ve sosyal ortamlarda (mansplaining, manderstanding, hepeating, manterrupting, bropropriating gibi) kadınlara karşı sergilenen belirli davranış kalıplarının üstünden geçti. Evde, dilde ve iş yerinde eşitliğe odaklanmanın önemini vurgulayarak, bu alanlarda gerçekleştirilmesi gereken değişimleri ele aldı.

Yakın zamanda yaşadığımız Merkez Başkanı değişikliği hakkında görüşlerini sordum, o da cam uçurum kavramından bahsetti ki, aşağıda bu konuda referans verdiği bir makalenin linkini bulabilirsiniz.

Son olarak, görünmez emeğin ve toplumsal cinsiyetle ilgili yaygın yargıların üzerine giderek, bu konularda farkındalık yaratmanın ve değişim sağlamanın yollarını tartıştık.

Bu konuya ilgi duyan herkes, ama özellikle de hemcinslerim ve şirketler için değerli içgörüler ve çözüm önerileri sunan bu söyleşiyi dinlemenizi ve Awen For Us’ı daha yakından takip etmenizi tavsiye ediyorum.

 (01:16) Eşitsizlikle ilgisinin kaynağı (03:56) Awen For Us nasıl doğdu? (06:26) Global Eşitsizlik Endeksi’nde Türkiye’nin karnesi (11:20) Kadına şiddetin farklı şekilleri (15:56) Sivil toplum kuruluşlarının rolü (18:17) Cam uçurum (22:14) Evde, dilde ve işte eşitliğe odaklanmak (25:55) Görünmez emek ve toplumsal cinsiyet hakkındaki yargılarımız (29:15) Dr.Aylin Löle’nin değer yaratma formülü 

Awen For Us’in Instagram hesabı:
https://www.instagram.com/awen_for_us

Awen For Us’ın web sitesi:
https://www.awenforus.com/

“Cam uçurum” konusunda bahsi geçen Menekşe Tokyay’ın makalesi:
https://www.perspektif.online/cam-tavan-ile-cam-ucurum-arasi-yorgun-hayatlar/

Support the show

25 Mar 2024der ya Kitap Kulübü ile Sen Bitti Dediğinde00:47:42

Send us a text

der ya kitap kulübünün 38. buluşmasında Chris Voss’un Sen Bitti Dediğinde adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde her zaman olduğu gibi katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.

Chris Voss uluslararası rehine davalarında çalışan eski bir FBI müzakerecisi. Kariyerindeki tecrübelerine dayanarak hayatınızın her alanında kullanabileceğiniz müzakere tekniklerini sunuyor.

Kitap kulübünde beni en mutlu eden şeylerin başında üyelerin görüşlerini sakınmadan dile getirebildikleri bir güven ortamı bulmaları geliyor. Bu defa da kitabı beğenenler ve beğenmeyenler vardı. Hatta bir arkadaşımız beğenenlerin erkek, beğenmeyenlerin kadın arkadaşlarımız olduğu tespitini yaptı. Hatta kadınların iyi iletişimci oldukları için kitaba çok tezahürat yapmadıkları ama erkeklerin kitaptaki tavsiyeleri çok yararlı buldukları gibi espriler de yapıldı. Şaka bir yana kadın veya erkek beğenmeyenlerdeki rahatsızlığın iki nedeni olduğunu düşünüyorum. İlki kitaptaki teknikleri manipülatif bulmaları. Yani bir rehine arabuluculuğunda güvenlik güçlerinin korsanlarla görüşmesinde bu taktikler doğal karşılanır ama iş yerinde veya evde samimiyetsiz hatta etik dışı bulunabilir. Bir diğer konu da kültürel farklılıklar. Kitaptaki örneklerin bizim toplumumuza veya kültürümüze çok uygun olmadığı gibi görüşler de dile getirildi ki hak vermemek elde değil. Yine de kitapta farklı bakış açıları ve uygulanabilir tavsiyeler de bulduk. Her yönüyle pratik olmaya dönük bir kitap, bazı bilimsel araştırmalara atıfta bulunulsa da tamamen gerçek hayattan hikayeler ışığında uygulamaya dönük tavsiyeler var. İkna konularındaki kitaplarla ilgiliyseniz, okuma listesinde olmaya aday bir kitap bu.

 (02:29) Meltem Okyar Perdeci, (04:49) Aycan Acar Şahin, (07:14) Meltem Okyar Perdeci, (08:37) Fatih Yavuz, (10:34) Elif Ceylan, (13:43) Fatih Yavuz, (15:44) Ayşenur Sarıkaya Masat, (20:32) Hatice Ergüven Doydum, (22:18) Yavuz Abut, (26:57) Aydan İrem Sungur, (30:23) Suat Soy, (34:32) Yavuz Abut, (42:52) Aydan İrem Sungur, (44:58) Aycan Acar Şahin 

Support the show

01 Apr 2024der ya Sinema Kulübü ile Para Avcısı00:24:26

Send us a text

Sinema Kulübümüzün sekizinci buluşmasında “Para Avcısı” ya da orijinal adıyla “Wolf of Wall Street” adlı filmi konuştuk.

2013 yılında gösterime giren Martin Scorsese’in yönetmenliğini yaptığı başrolünde Leonardo Di Caprio, Jonah Hill ve Margot Robbie (Barbie filminden tanıyacağınız) yer alıyorlar. Film Jordan Belfort'un gerçek hikayesine dayanıyor, rezilcesine çılgın bir hayat yaşayan zengin bir borsacıya yükselişinden suç, yolsuzluk ve FBI tarafından tutuklanmasına uzanan hikayesi.

Filmin meşhur sahnelerinden birinde Di Caprio’ya öğle yemeğinde Matthew McConaughey Wall Street’ten ve brokerların nasıl para kazandığından bahsediyor. Bu yaptığımız “Fugazi” diyor İtalyancadan Amerikan İngilizcesine geçmiş bir tabir, gerçekte var olmayan, bir hile anlamında. “Biz bir şey üretmiyoruz, müşteriye de para kazandırmıyoruz, yani kağıt üstünde kazanıyor ama eline bir şey geçmiyor, çünkü kazandığı paralarla sürekli yeni hisseler aldırıyoruz ama kendimiz komisyonlardan nakit para kazanıyoruz” diyor.

Bu hile ve dolandırıcılık konusundan biz de ponzi şemalarını insanların nasıl olup da kandıklarını konuştuk filmden ziyade. Sürü psikolojisinden, insanların nasıl manipüle edildiklerinden konuştuk. Bir de nasıl olup da ülkedeki bunca dolandırıcılığa rağmen bunun gündemi sarsmadığını, kimsenin pek de üstünde durmadığını, hatta neden filmlere konu olmadığını da sorguladık.

En sonda ise toplumdaki görüş ayrılıklarını nasıl karşılamamız gerektiğini tartıştık. Özden Bekir Karakaş üstad hem felsefe hem sosyoloji perspektifinden bu sohbeti yönlendirdi, biz de Seda Diril Boyraz ve Fatih Yavuz’la küçük katkılarda bulunduk.

 (02:14) Dolandırıcılığın psikolojisi (08:19) Sürüden ayrılan kara koyun (13:48) Bizde dolandırıcılık ve topluma yansımaları (17:51) Saygı duyma ve hoşgörü meselesi 

Support the show

08 Apr 2024der ya Kitap Kulübü ile Üçüncü Kapı00:53:38

Send us a text

Kitap Kulübü’müzün 39uncu buluşmasında Alex Banayan’ın “Üçüncü Kapı” adlı kitabını konuştuk.

Bu özel bir deneyim oldu zira biz bu kitapla Türkiye’de okuyucularıyla buluştuğu andan itibaren beraberiz diyebilirim. Lansman toplantısının organizasyonundan Sevgili Editör Mürsel Çavuş sayesinde haberdar oldum. 4 Ocak günü Minoa Pera’da yapılan lansman toplantısına 5 üyemiz ile birlikte Boyner Yayınları tarafından davet edildik. Hatta öncesinde yazar Alex Banayan ve Kaan Sekban ile kahvaltı eşliğinde güzel bir sohbet etme imkanımız oldu. Sonra ikilinin söyleşisini dinledik. Youtube’da yayınlanan bu söyleşinin linkini bölüm notlarında bulabilirsiniz.

Çarşamba akşamki buluşmamıza Alex’i de davet etmiştik ama bir programıyla çakıştığı için katılamadı, fakat bir video çekip göndermiş onu da hemen girişte paylaşıyorum.

Kitap klasik bir kişisel gelişim kitabı değil, bir otobiyografi gibi ama iş ve sanat alanında başarılı kişilerle yapılan söyleşilerle bir pratik rehber niteliğine bürünüyor. Biz kulüp olarak beğendik, bakış açımızı genişlettiğine inanıyoruz. Hızlı ve rahat okunan bir kitap, sizi madde madde tavsiyelere boğmuyor ama gelişim alanlarınız hakkında düşündürüyor.

Bir sürpriz de Boyner Yayınları Direktörü Zeynep Erkurt Çelik’in de söyleşimize katılması oldu. Toplantının sonunda çok güzel yorumlar yaptı. Böylelikle lansmanından başlayarak yazarı ve yayıncısı ile sohbetiyle eşsiz bir deneyim yaşamış olduk.

Bu bölümde görüşlerini paylaşan arkadaşlar

(02:13) Alex Banayan, (03:00) Aycan Acar Şahin, (06:15) Ersin Polat, (10:34) Aslı Nur, (12:14) Elif Burcu Yılmaz, (15:38) Ayşenur Sarıkaya Masat, (20:27) Aydan İrem Sungur, (25:28) Suat Soy, (28:29) Yavuz Abut, (35:22) Ersin Polat, (38:13) Aycan Acar Şahin, (40:15) Aslı Nur, (42:50) Aydan İrem Sungur, (46:14) Suat Soy ve (47:32) Zeynep Erkurt Çelik

Kaan Sekban ve Alex Banayan ile Üçüncü Kapı Felsefesi Söyleşisi (Youtube linki)
https://www.youtube.com/watch?v=XryRUAINp5c&ab_channel=BoynerGrup

Support the show

15 Apr 2024Kadir Ceran ile İnovasyonu Çoğaltmak00:47:15

Send us a text

Bu bölümde konuğum İnovasyon Çoğaltıcısı Kadir Ceran.

25 yılı aşkın çalışma hayatını GE, Ford, Bosch, Stelantis, Arçelik, Tofaş gibi Fortune 100 ve 500 şirketlerinde "uygulamalı" Ar-Ge, inovasyon, teknoloji ve dijitalleşme rolleri, strateji ve iş geliştirme görevleri üstlenen, son yıllarda ise ikiz dönüşüm konusuna eğilen Kadir Ceran’la samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Kadir ile pandemi döneminde tanışmıştık ve o günlerden beri kendisini podcastimde ağırlamak istiyordum, kısmet bugüneymiş.

Kadir günümüzde giderek daha fazla ağırlık kazanan teknoloji ve dijitalleşme alanında birçok proje yönetmiş, kendi patentli tasarımları olan bir uzman ama aynı zamanda akademide ders veren, şirketlere yol gösteren ve sektörü temsil eden organizasyonlarda yöneticilik yapmış biri. O nedenle bu konularda epey anlatacağı var. Doğrusu bunca deneyime rağmen kendisinin gösterdiği alçak gönüllüğü başkalarında görememekten de biraz şaşkın. Ben de onu yakalamışken konuyla ilgilenen kesimlerde var olduğuna inandığım kafa karıştıran soruları sormaya çalıştım. Ar-ge ve inovasyon arasındaki ilişkiden, patentlerin kullanımından, ar-ge merkezlerinden ve açık inovasyonun uygulamasından, kurumlarda inovasyonun nasıl hayata geçirilebileceğinden bahsettik.

Bu konularla ilgileniyorsanız samimiyetimizin verdiği rahatlıkla yaptığımız bu sohbeti dinlemekten keyif alacağınıza inanıyorum.

Kadir Ceran’ın Linkedin profili
https://www.linkedin.com/in/kadirceran/

Support the show

22 Apr 2024der ya Sinema Kulübü ile Soul00:35:41

Send us a text

Sinema Kulübümüzün dokuzuncu buluşmasında Ters Yüz, Yukarı Bak gibi filmlere imza atan Disney Pixar ekibinin 2020 yılında gösterime giren filmi “Soul”u konuştuk.

Orta okul müzik öğretmeni Joe Gardner, bir jazz piyanisti olmanın hayalini kuruyor. Tam bunu başardığı gün neşe içinde New York sokaklarında yürürken, açık bir rögar kapağından içeri düşüyor. Ancak burası, yaşam ve ölüm arasında farklı bir dünyaya açılıyor.

Film Pixar’ın yaptığı diğer animasyonlar gibi sanki çocuklardan çok büyükler için yapılmış, hatta yönetmen bunu söyleşilerinde ifade ediyor, filmi özellikle 40’lı yaşların başındaki kişilere ithaf ediyorlar. Çünkü daha çok onlar hayatlarının bu evresinde yaşamlarını sorguluyorlar. Hayat ve Yaşam kelimelerinin anlamı üzerinde düşünmemiştim, Damla Ömür Tantekin’in bu Pazarki paylaşımında aydınlandım. "Hayat" dediğimiz bir süreyi, "yaşam" dediğimiz ise o süreyi nasıl kullandığımızı ifade ediyormuş.

Film hayatın anlamı üzerinde düşündürüyor. Hayatın bir anlamı var mı, varsa ne? Anlamını bulan kişiler nasıl yaşıyor, bulamayanlar nasıl yaşıyorlar?

Biz de film üzerine sohbetimizde her zaman olduğu gibi çok ilginç konuları öne çıkardık. Hata yapmaktan korkmanın, mükemmeliyetçiliğin bizi sıkıştırdığı noktaları, çokça ihmal ettiğimiz anı yaşamanın önemini, öz şefkat eksikliğimizi ve daha nicelerini. Tabii önce filmi izlemenizi öneriyorum, spoiler’lardan kaçınmak ve aynı frekansta buluşmak için.

Bu toplantıda söz alıp görüşlerine yer verebildiğim üyelerimiz sırasıyla (02:08) Elif Burcu Yılmaz, (05:24) Meral Kuzu, (07:15) Nebiye Yılmaz, (09:45) Yasemin Parlak Demir, (12:32) Pınar Musaoğlu, (14:25) Fatih Yavuz, (17:03) Elif Burcu Yılmaz, (19:37) Yasemin Parlak Demir, (24:23) Mete Yurtsever, (25:53) Belgin Elmas-Yasemin Parlak Demir, (29:24) Nebiye Yılmaz ve (30:47) Özden Karakaş

Support the show

29 Apr 2024der ya Kitap Kulübü ile Koloni00:37:28

Send us a text

Kitap Kulübü’müzün 40. buluşmasında Audrey Magee’nin Koloni adlı kitabını konuştuk.

Kitap, bir İngiliz ressam ve bir Fransız dilbilimcinin isimsiz bir adaya gelmelerini ve onların kişisel arayışlarını anlatıyor. Aposto’nun incelemesinde “Koloni, politik ve sosyal yönleri zengin, zekice yazılmış ve okuyuculara düşündürücü bir deneyim sunan, akıcı bir kurgu bütününe sahip” diyor.

Yazarın kaleminden adadaki hayatı izlerken paralelinde Kuzey İrlanda’da gerçekleşen terör eylemlerinin birer paragraf haberlerini okuyorsunuz. Bunlar 1969-1998 yılları arasında 30 yıl süren, Kuzey İrlanda ve çeşitli zamanlarda İrlanda Cumhuriyeti, İngiltere ve Ana kara Avrupa’ya yayılan etnik milliyetçi çatışmalar.

Kitap Kuzey İrlanda sorununu işliyor gibi görünse de hemen dünyanın her yerinde yaşanan etnik sorunlar, sömürgecilik, göç gibi konular zihninizde canlanıyor. Dilin kültür üzerindeki etkisini sorguluyorsunuz. Bu coğrafyada çoğumuz bir yerlerden geldik, batıdan veya doğudan ama çoğumuzun ailesinde başka bir dil var, büyük annelerinde veya büyük büyük annelerinde. O durumda empati yapmak biraz daha kolaylaşıyor.

Kitapta bir de adada kalmak adadan ayrılmak konusu işleniyor. Bunu bir metafor gibi de düşünebiliriz, her türlü kalış-terk ediş için. Sevgili Yasemin Kaya’nın toplantımız sonrasında paylaştığı Dalai Lama’nın sözlerini alıntılamak istiyorum bu noktada “Sevdiklerinize uçmaları için kanatlar, geri dönebilmeleri için kökler verin; ve de yanınızda kalmaları için nedenler.”

Bu bölümde sözlerine yer verebildiğim arkadaşlarım sırayla

(02:13) Mürsel Çavuş, (07:35) Aycan Acar Şahin, (09:48) Ersin Polat, (13:55) Halime Özben Hacı, (16:50) Müge İrfanoğlu, (20:12) Yasemin Kaya, (24:05) Meral Kuzu, (27:38) Aslınur Gürocak, (30:10) Ayşenur Sarıkaya ve (34:11) Dilek Geçit

Support the show

06 May 2024Güldem Berkman ile Hikayeyi Anlarsan Mümkün00:40:40

Send us a text

Kitap kulübümüzde yine bir yazarla buluşma etkinliğimizde konuğumuz Güldem Berkman’la “Hikayeyi Anlarsan Mümkün” adlı kitabını konuştuk.

Güldem Hanım Boğaziçi Kimya Mühendisliği mezunu. 91 yılından bu yana Eczacıbaşı P&G, DanoneSa, Novartis gibi firmalarda çalışmış. Son yedi senedir ise Amgen Genel Müdürlüğünü üstleniyor.

2008 yılından bu yana her yıl Capital dergisinde Türkiye’nin en güçlü 50 Kadın’ı arasında yer alıyor. Bir çok sivil toplum kuruluşu ve şirkette Danışma Kurulu üyeliği halen devam ediyor.

Kitabında çocukluğundan itibaren gençlik yıllarından, ilk iş tecrübelerinden, kariyer gelişiminin kilometre taşlarından bahsederken okuyucuya kendini keşfetmesine dönük ipuçları veriyor.

Buluşmamız çok eğlenceli ve samimi oldu. Kitapta üzerinde büyük etkisi olduğunu anlattığı ablası Çiğdem Hanım’ın ve eşi Zafer Bey’in katılması çok güzel bir renk ve değer kattı. Zafer Bey de yakın zamanda kitap kulübümüze katılmıştı ancak onunla tanışıklığımız 30 yıla yaklaşıyor. O L’Oreal Türkiye’nin pazarlamasının başındayken ben Nielsen araştırma şirketinde müşteri temsilcisiydim. Gururla hatırladığım bir iş teklifi almıştım kendisinden. Zira çok donanımlı ve etkileyici bulduğum bir yöneticiydi. O teklifi kabul etmedim ama sonra uzun yıllar aynı grupta çalıştık. Son üç yıldır ise onca yıllık kurumsal hayat tecrübesi ve Boğaziçi’nde işletme alanında yaptığı doktora sonrası yönetici ve kariyer koçu olarak kariyerini sürdürüyor.

Söyleşimizde Güldem Hanım sorularımıza karşılık kariyer alanında birçok noktaya değindi. Kariyer değiştirme sıklığınız ne ve nasıl olmalı, başarı algınızı nasıl yönetmelisiniz gibi çok kritik konuların yanı sıra kendinize liderlik etmek, cesaret göstermek ve hikayenizi nasıl bulabileceğimize ilişkin çok değerli fikirler duyabilirsiniz. Bu arada kitabı okumanızı da tavsiye ediyorum.

(02:15) Kırılganlık ve cesaret (04:34) Cesaret ve sınırlarını korumak (08:33) Zamanım yok diyenlere (09:22) Tutkunu korumak (10:53) Ekibini güncel tutmak (12:38) Ne sıklıkla ve nasıl kariyer değiştirmeli (17:29) Başarı algınızı nasıl yönetmelisiniz (21:47) Bir mühendisin duygusal zekasını geliştirmesi (25:39) Bir mühendisin tavsiyesi (Zafer Berkman) (27:35) Yaşam boyu öğrenme (28:01) Toplumsal cinsiyet eşitliği için ne yapmalı (30:35) “Hikayeyi anlarsan mümkün”den neyi kast etti (32:18) Güldem Berkman için değer yaratmanın formülü (33:00) Hikayemizi nasıl anlayacağız (Çiğdem Hanım’ın sorusu) 35:54 Zafer Bey için “hikayeyi anlamak”

Support the show

13 May 2024Prompt Et: Doğru Soruyu Sor - 27.Araştırma Zirvesi'nden Notlarım00:17:30

Send us a text

Bu bölümde geçtiğimiz Pazartesi günü Türkiye Araştırmacılar Derneği’nin düzenlediği 27. Araştırma Zirvesi'nde aldığım notlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Zirvenin ana teması “Prompt Et: Doğru Soruyu Sor” idi. Bu konunun üzerine düşünmeyi ne kadar önemsediğimi biliyorsunuz. Doğru soruyu sormakla, sadece bilgi toplamakla kalmıyor, aynı zamanda yapay zekayı geliştiriyoruz ve bize nasıl hizmet edeceğini de şekillendiriyoruz. Bu bölümde, zirvede öne çıkan bazı konuşmacıların düşüncelerini ve deneyimlerini aktaracağım.

Açılışta, IPSOS Türkiye CEO'su ve TÜAD'ın yeni başkanı Sidar Gedik konuşmasında Türkiye'deki sivil toplumun zayıf yapısına ve araştırma sektörünün kalkınma için önemine dikkat çekti.

Prof. Dr. Emre Alkin ise ekonomik sorunlara değinerek, verinin korunmasının ve doğru analiz yapabilmenin önemini vurguladı. Smiley curve yaklaşımını hatırlattı, hep söyleyegeldiğimiz üretimi değil öncesi ve sonrasındaki katma değerin önemine dikkat çekti.

Toplumsal ve kültürel konulara değinen Psikolog İdil Sevil, Türk kültürünün duygusal yapısı ve Batı kültürleriyle olan farklılıklar üzerine konuştu. İdil Hanım, Türkiye'de karşılıklı bağımlılık ve duygusal bağların baskın olduğunu, bu durumun toplumsal davranışlarımıza nasıl yansıdığını anlattı.

Yasemin Yıldırım ise P&G'nin tüketici araştırmalarının 100 yıllık tarihinden ve günümüzde yapay zeka ile nasıl işbirliği yaptıklarından bahsetti.

Sürdürülebilirlik konusuna değinen Aysun Şabanlı ve Yasemin Özen Gürelli, Ipsos'un çevresel ve sosyal sorunlara insanların ne kadar ilgili ve kaygılı olduklarına göre beş farklı segment belirlediğini anlattı. Bu yaklaşım, markalara hedef kitlelerine nasıl ulaşacakları konusunda önemli ipuçları veriyor.

Son olarak, Medina Turgul DDB Kreatif Direktörü Ahmet Terzioğlu yönetimindeki panelde, reklamcılık ve yapay zekanın rolü ele alındı. Yapay zekanın yaratıcı süreçlerde nasıl bir yardımcı olabileceği ve gelecekte bu teknolojinin sektöre etkileri tartışıldı.

Yapay Zekayı konuşmaya devam edeceğiz. Kitap Kulübü’müzde bu ay, "Yapay Zeka 2041: Geleceğimiz için 10 Vizyon" adlı kitabı okuyoruz, toplantımız 29 Mayıs Çarşamba akşamı.

Support the show

20 May 2024der ya Sinema Kulübü ile Her (Aşk)00:31:50

Send us a text

Kitap Kulübü’müzün 10uncu buluşmasında 2013 yılı yapımı Türkçe’ye “Aşk” adıyla çevrilen Spike Jonze'un yazıp yönettiği başrollerinde Joaquin Phoenix ve Scarlett Johansson’ın rol aldıkları bir bilim kurgu ve romantik dram olan “Her” adlı filmi konuştuk.

Film yakın bir gelecekte, müşterileri için talep üzerine kişisel mektuplar yazan bir şirkette çalışan Theodore Twombly’nin hikayesini anlatıyor. Boşanmanın eşiğinde yalnız yaşayan Theodore gelişmiş bir yapay zeka işletim sistemi olan Samantha’yla onunla beklenmedik bir duygusal bağ kurar. Film bu ilişkinin evrimini ve sonuçlarını bize sunuyor.

Bu buluşma tam da Open AI ve Google’ın yeni yapay zeka duyurularının üzerine geldi. Samantha’nın adı bile Open AI CEO’su “çağımızın Oppenheimer’ı” diye adlandırılan Sam Altman’ın adına benzerliği tuhaftı doğrusu. Yapay zekanın duygularımıza seslenip seslemeyeceğini, kendisinin bir duyguya sahip olup olamayacağını konuştuk.

Tüm kişisel bilgilerimize öyle ya da böyle ulaşan daha doğrusu nerelere uzandığını kavrayamadan verdiğimiz izinlerin başımıza neler açabileceğini konuştuk. Şimdiden ne satın alacağımız, nereye tatile gideceğimiz, hangi filmi izleyeceğimiz hakkında bizi yönlendiren makinelerin bizi by pass ederek adımıza aksiyonlar alması durumunda ne hissedeceğimizi paylaştık.

Gelecekte yapay zekaya teslim olacağız gibi görünüyor da bunun iyi sonuçlarının ağır basmasını umuyoruz. İnsan olmanın ve kalmanın yeniden tanımlanacağı bir zamandayız. Tarih bu günlere ayrı bir başlık açacak. Ben iyimser olmak istiyorum ama 30 yıl arayla iki dünya savaşı çıkarma başarısı gösteren, üçüncüsünün ihtimalini de bertaraf edememiş bir ırk hakkında çok da saf olmamak gerektiğini düşünmüyor değilim.

Bu bölümde görüşlerine yer verebildiğim arkadaşlarım

(02:16) Banu Ersoy, (06:00) Özden Bekir Karakaş, (07:40) Suat Soy, (12:19) Aydan İrem Sungur, (16:40) Fatih Yavuz, (18:45) Belgin Elmas, (22:00) Meral Kuzu, (24:42) Aydan İrem Sungur ve (27:00) Olcay Çat

Support the show

27 May 2024Kurum Kültürü Markanın Toprağıdır00:14:06

Send us a text

Yakın zamanda bir marka sahibinin yani firma YK Başkanı ve CEO’sunun diyelim sosyal medyada müşterisinin üstüne yürümesine şahit olduk. Olay çok hızlı gelişti, CEO talihsiz mesajının üzerine önce kendisi kifayetsiz bir özür mesajı paylaştı, bunu kurumsal iletişim tarafından kaleme alınan özür mesajı ve kendisinin istifa beyanı izledi.

Bu olayda en büyük zararı kaçınılmaz olarak marka gördü. İnsanlar markaya boykot çağrısında bulundular. Önde gelen perakende zincirleri markayı sitelerinden kaldırdı. Bazı insanlar bu tepkinin abartılı olduğunu, ortada yaratılmış bir değerin bir iletişim kazası yüzünden heba edilmemesi gerektiğine dair görüş bildirecek oldular. Ama eş zamanlı olarak CEO’nun önceki kabahatleri bir bir ortaya döküldü. O kadar rahatsız edici ve çok sayıda iddia var ki, detayına girmek istemiyorum, basit bir aramayla siz de erişebilirsiniz. Ama özetle çalışanlara kötü muameleden tutun, ürün kalitesine ve üretim şartlarına kadar uzanan birçok iddia.

Podcastin başlığına geliyorum. Kurum kültürü markanın toprağıdır. Bir kurumdan doğan marka o kültürün izlerini taşır, kibirli bir kültürden şefkatli ve sevecen bir marka çıkmaz. İnsanları bir süre kandırabilirsiniz ama sonsuza kadar değil. Doğrusu bu kurum kültüründe veya sahipliğinde ikna edici bir değişiklik olmadan bu markanın toparlayabileceğine inanmıyorum.

Bu olayın üstüne bu konuda yıllar önce yazdığım bir yazı aklıma geldi onu sesli olarak sizinle paylaşmak istedim. Bu yazının benim için şöyle bir değeri de var. Henüz kurumsal hayattayken Sevgili Murat Durak’ın pazarlama blogsfer’i Brand Talks’da yazmaya karar verdiğimde yayınlanan ilk yazımdı 7 Kasım 2016’da. Sanırım şu an beni takip eden büyük bir çoğunluk için yeni ama güncelliğini yitirmemiş bir metin.

Hemen ardından da bu konuyla bağlantılı olduğunu düşündüğüm başka bir yazımı seslendirdim. Pazarlamacıların çocukları olarak gördükleri markaları nasıl yetiştirebileceklerine dair fikirlerimi paylaştığım yine 6 yıl önce Brand Talks’ta yayınladığım “pazarlamacı bir babadan marka öğütleri” adlı yazım.

Support the show

03 Jun 2024der ya Kitap Kulübü ile Yapay Zeka 204100:37:45

Send us a text

Kitap Kulübü’müzün 41. buluşmasında Kai-Fu Lee ve Chen Qiufan’ın Yapay Zeka 2041 adlı kitabını konuştuk.

Kitabın alışılmışın dışında bir yapısı var, yapay zeka sayesinde 2041 yılında gerçekleşebilecek 10 kurgu hikayeden ve her hikayenin ardından da günümüzde yapılan bu alandaki çalışmaların analiz edildiği bölümlerden oluşuyor. Kurgu hikayeleri zamanında Google ve Baidu’da çalışmış olan yazar Chen Qiufan yazmış. Teknik analizleri de bilgisayar mühendisi, teknoloji yatırımcısı ve iş insanı Kai-Fu Lee kaleme almış.

Hikayeler sosyal ilişkiler, yapay zeka ile üretilen gerçek görünümlü videolar ve onun yaratacağı sorunlar, kişisel eğitim ve öğrenim, sağlık, oyun ve eğlence, otonom ulaşım, otonom silahlar, kariyer ve işgücü, mutluluk ve yine yapay zekanın yol açacağı düşünülen bolluk ve buna bağlı ekonomik düzen gibi oldukça kapsamlı ve farklı konular hakkında. Kitap ilk olarak 2021 sonunda yayınlanmış, geçen yıl Türkçe’ye kazandırılmış. Yapay zekada gelişmeler aylık hatta haftalık olarak değişim gösterebiliyor, ama kitabın sorduğu sorular bence halen geçerli. Hatta bana şöyle geliyor, gelişen sadece yapay zeka teknolojisi, biz sosyal, hukuki, politik olarak hemen hemen hiçbir telaş içinde gibi görünmüyoruz. Her büyük değişimde olduğu gibi sanırım burada da kayıplar yaşandığı zaman geriden gelip boşlukları doldurma yoluna gideceğiz. Kimse olacakları öngöremiyor, yaşayıp ona göre vaziyet alacağız.

Açıkçası ben uzun vadede iyimserim, daha iyi bir planlamayla israfın azalması, doğayı korumada, enerji ve sağlık alanında temel bilimlerin daha iyi anlaşılarak bazı icatların yapılmasının mümkün olduğunu düşünüyorum. Ama kısa vadede özellikle iklim değişiklikleri ile de çakışacak insanı boşa çıkaracak yeniliklerin bir nevi “mükemmel kasırga” oluşturabileceğini ve insanlığın yine büyük bir sınav geçireceğine inanıyorum. İlginç zamanlarda yaşıyoruz, daha ilginç zamanlar önümüzde.

Bu bölümde sözlerine yer verebildiğim arkadaşlarım

(02:30) Yavuz Abut, (06:04) Müge İrfanoğlu, (09:18) Mustafa Pancarcı, (11:27) Müge İrfanoğlu, (12:26) Ömer Tural, (16:10) Olcay Çat, (18:55) Mete Yurtsever, (19:46) Suat Soy, (23:33) Yavuz Abut, (28:35) Halime Özben Hacı, (30:40) Mete Yurtsever, (31:43) Müge İrfanoğlu, (32:18) Suat Soy, (33:20) Mete Yurtsever ve (34:43) Özden Karakaş

Support the show

Améliorez votre compréhension de Değer Yaratmanın Formülü avec My Podcast Data

Chez My Podcast Data, nous nous efforçons de fournir des analyses approfondies et basées sur des données tangibles. Que vous soyez auditeur passionné, créateur de podcast ou un annonceur, les statistiques et analyses détaillées que nous proposons peuvent vous aider à mieux comprendre les performances et les tendances de Değer Yaratmanın Formülü. De la fréquence des épisodes aux liens partagés en passant par la santé des flux RSS, notre objectif est de vous fournir les connaissances dont vous avez besoin pour vous tenir à jour. Explorez plus d'émissions et découvrez les données qui font avancer l'industrie du podcast.
© My Podcast Data